KOMİSYON KONUŞMASI

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Sayın Başkanım, sosyal güvenlik sisteminde 2008 yılında yapılan reform niteliğindeki düzenleme sırasında da prim, emekli aylığı dengesi gözetilerek bir oran belirlemişti yani 6,5 katını. Burada esas olan şu: "Sistemde herkes ne kadar çok prim öderse ödediği kadar çok fazla aylık alsın." prensibi sosyal sigortacılığın bir unsuru değil. Dolayısıyla, sistem bir sosyal devlet, sosyal adalet ilkesi içerisinde en az aylık alan ile en yüksek aylık alan arasında bir denge oluşturuyor çünkü bu zaten bir sosyal sigortacılık sistemi. Onun için burada 6,5 katın esas bu şekilde belirlenmesinin sebebi emekli aylıklarına ilişkin ortaya çıkacak durum. Burada yaptığımız her artış, bilelim ki aslında bu şekilde iştirakçilerin emekli aylıklarını da artıran bir sistem. Onun için işçiler bakımından, bu ücret gelirini elde edenler bakımından bakıldığında aslında ileriye dönük olarak bir gelir artışına imkân verecek.

Diğer taraftan, tabii ki işverenler için bir maliyet oluşturacak. Bunu belirleyecek temel faktör ne? Maliyetin kimin üzerinde kalacağını belirleyecek olan ne? Aralarındaki sözleşme. Eğer net ücret üzerinden anlaşılmışsa bu takdirde yük işveren üzerinde kalır ama eğer net ücret sözleşmesi yapılmamışsa o zaman kişi kendisi öder. Kişinin kendisinin ödemesi hâlinde de aslında bir noktada bugün tasarruf edecek, ileride ise bunu emeklilik olarak alacak.

Özel sektörümüzün özellikle asgari ücret artışına bağlı olarak karşılaştığı maliyetleri karşılamak amacıyla 2016 yılı bütçesinde yaklaşık 10 milyar liralık bir kaynak öngörmüştük, bu uygulama devam ediyor. Önümüzdeki yıl konusunda da çalışmalarımız devam ediyor yani burada özel sektörümüzü global rekabet ortamı içerisinde ve artan maliyet ortamı içerisinde gözeten, bu meseleleri dikkate alan bir yaklaşım sergileyeceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2016'daki 10 milyar devam edecek mi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu konuda beraber çalışacağız. Dolayısıyla, her zaman için özel sektörün maliyet yapısı konusunda hassas olduğumuzun bilinmesini özellikle istiyorum. Fakat, burada sanıyorum 350 bin yani Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre 350 bin bir kısmı ücretli, bir kısmı ise kendi adına bağımsız çalışan... Bu çerçevede, 2017 yılında yaklaşık 1,6 milyar lira Sosyal Güvenlik Kurumunun prim gelirlerinde bir artış öngörüyoruz. Her zaman söylüyoruz: Yani bütçe bir taraftan tabii ki ekonomi politikalarına uygun bir çerçevede hazırlanacak, bir taraftan da bütçe disiplinini, bütçe dengesini koruyacak bir politika çerçevesi de oluşturacağız.