KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle bu kanunun akademik dünyamıza, üniversitelerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını şimdiden temenni ediyorum.

Tabii, bütün noksanlıklarına rağmen, önemli bir adım olarak bu yükseköğretim tazminatı ve akademik teşvik ödeneği getirilmesini oldukça önemli buluyorum. Benden önceki bütün konuşmacı arkadaşların görüşlerine büyük ölçüde iştirak de ettiğim için tekrarlamak da istemiyorum. Yalnız, bunlara ilaveten bir iki hususu hatırlatmakta fayda görüyorum.

Şimdi, teklifin ilk hâlinde, biliyorsunuz, bu yükseköğretim tazminatına ve akademik teşvik ödeneğine uzmanlar, çevreciler ve eğitim öğretim planlamacıları dâhil değildi ve Komisyonumuzda dâhil edilecek.

Öncelikle, bu 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'ndaki uzman tanımında bir değişiklik yapılması gerekir bundan sonraki yapılacak düzenlemelerde. "Uzmanlar, öğretimle doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ilgili olan, özel bilgi veya uzmanlığa ihtiyaç gösteren bir işle laboratuvarlarda, kitaplıklarda, atölyelerde ve diğer uygulama alanlarında görevlendirilen öğretim yardımcılarıdır." şeklinde bir tanım var kanunda. Bu tanımlama uzmanın, kütüphane memuru, laboratuvar elemanı ve benzeri mesleklerle karıştırılmasına da neden oluyor. Âdeta bir kırkambar tanımı gibi bir tanım söz konusu. Örnek verecek olursak iletişim fakültesi mezunu bir akademik uzman ve uzmanlık alanı da iletişim bilimleri. Bu durumda "laboratuvar" veya "kitaplık" bu tanımdaki görev tanımına uymuyor ve tabii, diğer uygulama alanları için bu tanım kullanılabilmiştir ancak her unvanın tanımının da ayrı ayrı yapılması gerekir. Dolayısıyla, burada bir açıklığa kavuşturulması gerekiyor ve öğretim elemanlarıyla ilgili düzenlemelerin eşitlik ve adalet ilkesi gözetilerek ve ayrım yapılmaksızın yapılması gerekir.

Yine bu çerçevede bir örnek verecek olursak, akademik kadrolar ve unvanlar içerisindeki eşitsizliğe: Bu kanun teklifinin ilk geliş hâlinde de görüldüğü gibi, uzmanlara hâlihazırda sınav görevi verilmediğini biliyoruz. Eskiden salon başkanı dahi olarak görev alabilirken uzmanlar bugün gözetmenlik görevi dahi alamamaktadır. Bu da tabii, öğretim elemanları arasında bir farka neden olmakta ve eşitliğe aykırı bir durum olmakta ve akademik uzmanlar da bir nevi ötekileştirilmiş olmaktadır.

Yine, belki maddede daha ayrıntılı değerlendirmelere gireriz ancak bu akademik teşvik ödeneğiyle ilgili bir iki hatırlatmayı da peşinen yapmayı faydalı buluyorum.

Tabii, akademik teşvik ödeneği getirilmesi önemli. Burada bir komisyon kurulacağı, ondan sonra bir yönetmelik çıkarılacağı ifade ediliyor. Şimdi, kanuna bunu koymak kolay da asıl sıkıntı ve zorluk komisyonun nasıl, kimlerden teşkil edeceği ve nasıl yönetmelik çıkacağı. Öncelikle subjektiften uzak, somut, objektif kriterlerin getirilmesi gerekir. Komisyonda kimler olacak?

Bir de Sayın Başkan, özellikle Sayın Bakanın da dikkatini çekmek istiyorum, bu akademik teşvik ödeneği uygulaması diğer hangi ülkelerde var? Acaba, bunlar incelendi mi, bu konuda bir örnek verilebilir mi, dünyada bir örneği var mı? Bu, sosyal bilimler alanında veya fen bilimleri alanında nasıl olmuş, nasıl bir yönetmelik çıkacak buna ilişkin ipuçları verilebilir mi? Proje, araştırma, yayın, tasarım, sergi, patent, kendi çalışmalarına yapılan atıflar, Bilim Kurulunda uluslararası düzeyde tebliğ sunma ve aldığı akademik ödüllerin bu kriterde kullanılacağı ifade ediliyor kanunda. Bunlar bazı yabancı ülke uygulamalarıyla birlikte örneklendirilebilirse memnun olurum.

Malumunuz, hâkim ve savcılarla ilgili düzenlemeler yapıldı, şimdi akademik personelle ilgili düzenlemeler yapılıyor. Peki, diğer personel, diğer memurların durumu ne olacak? Öğretmenler var. Tabii, bu konuya ya da bir açıklık getirilmesi gerekiyor. Özellikle enflasyonla memur maaşları arasındaki...

BAŞKAN - Emniyet mensupları da bekliyor.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Verilen sözler var.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Emniyet mensupları, sağlık çalışanları yani ilk etapta bunları ifade etmek gerekir. Bütçede imkân olduğunu bugün sabahleyin Sayın Bakan ifade etti. Bütçe gayet rahat olarak... Gayet güzel bir sunum yaptınız Sayın Bakan.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Övdünüz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Biz de anladık ki biz de bu bütçenin...

BAŞKAN - 1,5'tan 1,1'e düşürüyor diyorsunuz yani.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sizin yaptığınız sunumdan da aldığımız cesaretle bunları rahatlıkla söyleyebiliyoruz, talep edebiliyoruz.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.