KOMİSYON KONUŞMASI

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli hazırun; tabii heyecanlı ve bu heyecan içinde de görüşülen madde veya Anayasa Mahkemesi kararıyla bağlantılı yeniden yapılması gereken kanuni düzenlemeler açısından ne gibi bir katkı alabildiğimize emin olmadım ama Sayın Bakanın da... Bilmiyorum, niye bugün bu kadar sinirlisiniz Sayın Bakanım?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Değilim. Arkadaşlar, refleks. Hepinizden antrenmanlıyım. Sorun yok.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Yarın bir bütçe görüşmesi yapacağız ama bu kadar gergin ve bu kadar stresin içerisinde bakmamak lazım.

BAŞKAN - O stres bende var efendim.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Çünkü Türkiye yeterince stresi artıracak olaylarla karşı karşıya kalıyor ve bu stres arttıkça, her noktaya yansıdıkça birbirimiz açısından kalıcı, yapıcı ve doğru bir çalışmayı da etkin olarak gerçekleştiremeyiz. Yani bugün bir muhalefet temsilcisinin yasal hakkı, buradaki İç Tüzük'e bağlı hakkı bağlamındaki yaptığı değerlendirmeleri dinleyip, ondan sonra vereceğiniz kendi düşüncenize göre bir cevap, buradaki çalışmayı çok daha sağlıklı, sonuç alıcı noktaya getirir ama bir kakofoni içerisinde ortaya çıkan ve karşılıklı değerlendirmenin de çok sağlıklı olmadığını burada vurgulamak isterim. Yani birbirimizi dinlemeye ihtiyacımız var ama nedense, biz son zamanlarda, muhalif bir veyahut düşündüğümüzün dışında bir düşüncenin var olabileceğini, sabretme yeteneğini kendi içimizden attık ve "Biz ne dersek odur, en doğrusu biz yaparız veya düşünürüz." yaklaşımının da Türkiye'ye ve özelde yasamaya ne kazandırdığını, hep beraber, gelin isterseniz sorgulayalım.

Şimdi, Sayın Bakan, bu geçtiğimiz hafta siz 2017 Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'yla ilgili bir sunum yaptınız. Bu sunum içerisinde de bize, genel bilgileri, o tasarıyı anlattınız. Şimdi bugün bu maddeyle ilgili görüşmeye başlamadan önce elimizde bu Merkezî Bütçe Kanunu Tasarısı ve bağlı cetveller dökümü var ve bu döküm içerisinde yine ilgili tasarının 6'ncı maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilen fıkrasına dayanılarak hazırlanmış bir 6'ncı madde de var. Yani şey hiç değişmemiş, biz 5018'i değiştirmemişiz ama değişecek olmasından o kadar eminiz ki buradaki maddeyi direkt olarak öyle hazırlık yaparak sunuyoruz.

Şimdi, kanunda yani bir çalışma aşaması varsa bu çalışmada da, nedir, getirilir bu Anayasa Mahkemesi iptaline neden olan değerlendirme ve gerekçeler dikkate alınır, o gerekçelere göre düzenleme yapılır ve ondan sonra bütçe tasarısı hazırlanır.

GARO PAYLAN (İstanbul) - Bakan değişti.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Ben yine sözlerime devam edeyim de inşallah Sevgili Bakanımız da... Veya isterseniz tekrarlayayım yani şöyle bir şey var: Bütçe tasarısıyla ilgili, önümüze gelen, geçen hafta sunumu yapılan tasarıda, daha bugün değişikliğini yapma yönünde olduğumuz 5018 sayılı Kanun'un değişmiş hâliyle oluşturulmuş bir metinle karşı karşıyayız. Yanlış mıyım Sayın Müsteşarım veya Sayın Başkanım?

BAŞKAN - Doğrudur efendim.

Buyurun.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Şimdi, böyle bir yasama çalışmasını yapmak ve uygulamak ne derece doğru? Yasamada o zaman şu var: Bu, Meclisten, Genel Kuruldan geçmese de zaten -miş gibi yapılacak "Nasılsa biz yapılan yasal çalışmanın hangi aşamalardan sonra nereye geleceğine kesin eminiz. Biz burada yapacağımız bir Plan Bütçe Komisyonu çalışmasını da işte yaptık, bu çalışma da bitti, burada da görüştük, Genel Kurulda da görüştük, zaten buna gerek yok, bunun da bir mutat prosedürü var, onu halledelim." gözüyle yapılmış bir çalışma. Bunun geneli üzerinde konuşuyoruz, öncesinde usulünü konuşuyoruz, e boş konuşuyoruz çünkü zaten bu yasa geçmiş, bitmiş ve ona uygun olarak bütçe tasarısı ortaya konmuş.

Bu, bence, buradaki yasama faaliyetini yerine getiren tüm üyelere karşı yapılmış olan en büyük hakarettir. "Siz ne derseniz deyin, ne söylerseniz söyleyin, ne eleştirirseniz, biz bunu işte bu sınırlarda yaptık." Yanlış.

Artı, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararı önümüzde. Gerekçeli karara baktığınız zaman, Anayasa Mahkemesi "5018'deki sınırları değiştirin, ona göre gelin, tekrar bu Bütçe Kanunu'yla ilgili düzenlemeler olsun, doğrudur bundan sonra yapılan." demiyor. Gerekçeyi doğru mu okuduk, gerekçenin içerisinde ne anlatıyor? Burada da tam karşılaştırmasını yaptığımızda, bunun yeterli olmadığını, yapılan düzenlemelerle yeterli olmadığını görüyoruz.

Ben, Bakanım olsaydı söyleyecektim, hafta sonu evde oturdum. Bir tek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mız; tabii, bütün bir coşkuyla kutladık ama dersimi de oturup çalıştım. Hani dedi ya Bakan Bey: "Dersinizi çalışmıyorsunuz." Biz bundan sonra Sevgili Bakanımıza "Dersimizi çalıştık, ödevlerimizi yerine getirdik." diye yoklama sonrası bir de rapor vereceğiz.

BAŞKAN - Yok, onu bana veriyorsunuz, ben 25'inde vermiştim şeyi...

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Biz size de vermeyiz, kimseye vermeyiz.

BAŞKAN - Ha, tamam, teşekkür ederim.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Biz, yaptığımız çalışmaların raporunu, bizi seçen, yetki veren milletimize veririz. Milletimiz de bunu takdir eder veya etmez, kararını ona göre verir.

BAŞKAN - Sayın Tamaylıgil, doğrusu bu zaten, siyaset böyle işliyor.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Yapılan değerlendirmenin de çok doğru bir değerlendirme olmadığını tekrar vurgulamak isterim.

Bakın, Anayasa Mahkemesi kararına tekrar geliyorum. Orada bir madde daha var arkadaşlar, kanun ekindeki E cetvelinin 30 numaralı sırasında yer alan açıklamanın içindeki ikinci cümleyle ilgili iptal kararı. Açın tekrar 2017 Bütçe Tasarısı'nı, 28'inci maddeye bakın, yine aynı şekilde, burada Anayasa Mahkemesi kararında direkt olarak söylenen "Bu tertipte yer alan ödenekten Kalkınma Bakanlığınca uygun görülen tutarları yatırımları hızlandırma ödeneğine aktarmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir." Alın 28'inci madde, aynı şekilde yetkilidir. Yani bir daha okumayayım, aynısı yazıyor.

Şimdi, değerli arkadaşlar, biz burada getiriyoruz, işte, 5018'in temel ilkeleri, 5018'e bağlı olarak yaptığımız uyarılarla Bütçe Kanunu açısından ortaya koyduğunuz yanlışlıklara karşı dinlememeniz. Dinlemediniz çünkü bizim geçen seneki, ondan önceki seneki Anayasa Mahkemesi başvurularımızı veya muhalefet şerhlerimizi açıp okuduğunuzda neyi ne şekilde yanlış yaptığınız ve yanlıştan sonra bir hukuk devletinin gerekliliğini ortaya koyup yapılması gerekenleri Anayasa Mahkemesi dile getirdikten sonra onu da eksik ve yanlış olarak ortaya koyan bir düzenleme yaptığınız çok açık gözüküyor.

O yüzden, Sayın Bakanım, bir; dediğim gibi, yapılan düzenleme yani buradaki yasa bitmiş, tasarıya da koyduk. Bu yasa daha geçmeden biz geçmiş gibi, -miş gibi şeyini yapmışız buradaki.

İkincisi: E cetveliyle ilgili düzenlemedeki Anayasa Mahkemesi iptalini hiç dikkate almayarak bu sene tekrarını tekrar gerçekleştirmişiz. O zaman, bu düzenlemeyi niye yapıyoruz? Yani kimlere, neyi gösteriyoruz?

Artı, kusura bakmayın, bütçe hakkıyla ilgili, bütçe hakkının ne anlama geldiğini, onun detayda kullanımını, kimlerin, bu hakkı kimin, nasıl yerine getireceğini veya bunun yasalarla şu anki belirlenmiş tanımını siz belki en iyi biliyorsunuz, biz ona göre belli ölçüde biliyoruz ama biz de bir iktisat eğitimi aldık, biz de yıllardır bu bütçeyi hem devlet bütçesi hem sektör bütçesi açısından kendimize göre, işte acemiliğimizle yapmaya çalıştık ama bildiğimiz bir gerçek var, haddimiz, neyi, nereye kadar yapabiliriz. Haddimizi de bildiren şey nedir? Kanunlar.

Şimdi, siz, bundan önceki yıllara baktığınızda, işte Sayıştay raporlarıyla da beraber değerlendirdiğinizde, o 6'ncı maddenin birinci fıkrasındaki oranlara baktığınızda yüzde 10'u neye göre getirdiniz? Bu son dört senedir zaten yüzde 8,5-9; yüzde 8,5-9... Anayasa Mahkemesi size zaten onu demiyor ki, Bugün bütçe hakkını kullanmak o kadar sınırları belirlenmiş ve kimler tarafından nasıl kullanılacağı anlatılmış ve açıklanmış ki orada bir vurgu yapıyor. Yani tek bir maddeyle Anayasa Mahkemesinin ortaya koyduğu bir tercih yok.

O yüzden, bu karşılıklı tartışmak yerine... Dediğim gibi, bugün getirip bir kanuni düzenleme yapıyorsunuz; bu, bizim yıllardır sizin müsteşarlığınızda da bakanlığınızda da özellikle vurguladığımız 6'ncı maddeyle ilgili olarak sizin de reddettiğiniz bir kabul ediş ve yasal uygulama. Öyle değil mi? Yanlış mıyım? Doğru. Yani hem karşı oylarda var hem de Anayasa Mahkemesi kararında var.

Şimdi, madem böyle bir şey yapılıyor. Bundan sonra tekrar Anayasa'yı dikkate alarak, Anayasa'daki hükümleri dikkate alarak ve bugün bir "bütçe" dediğimizde, bütçeyi de, bütçeyi idare ederken de bize yasama, yürütme, yargı açısından verilen bütün bu hakları gerçek anlamıyla kullanacağımız bir uygulama hâline dönüştürmemiz gerektiğini söylüyorum.

Ve tekrar uyarıyorum: Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bir başlığı tekrar 2017 tasarısına koymuş durumdasınız. 28'inci maddeye bakarsanız E cetvelinde.

Teşekkür ederim.