AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Önemli bir soru, bu konuda biz de şey yapalım. Bütün samimiyetimle anlatacağım, on bir buçuk gibi ben de Genel Merkezdeydim, Adalet ve Kalkınma Partisinin yetkilileri yetkililerimizle görüşüyorlardı sürekli. Genel Başkanımızla görüştüğümüzde, hatta, şöyle bir şey olmuş: Aynı Milliyetçi Hareket Partisi gibi Genelkurmaydan aranan telefonda Genelkurmay Başkanının Özel Kalem Müdürü bizim Özel Kalem Müdürüne darbenin emir komuta zinciri içerisinde olduğunu söylemiş. Yani, biz bu darbenin emir komuta zinciri içerisinde olduğunu Genelkurmaydan gelen telefonla... Genel Başkan buna karşı çıktığı için de şöyle bir talimat geldi: CHP Genel Merkezi vurulabilir, onun için, CHP Genel Merkezinde gereksiz hiç kimse kalmasın çünkü açık bir darbeye karşıtlığımız olduğu için ve oradaki milletvekillerimiz -zaten öncesinden de giden milletvekillerimiz vardı, daha ne olduğu belli olmadan- bütün milletvekillerimiz demokrasiyi savunmak üzere... Şunu da samimiyetle söyleyeyim: Niye karşı çıkıyoruz? Zaten darbe olsa hemen Parlamentoyu kapatacaklar, bizi kapatacaklar yani biz kendimizi savunmaya gittik.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - İktidar da gidecek, muhalefet de gidecek, hep beraber gidecektik.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Biz Genel Başkanımızın talimatıyla Meclise geldik ve başından sonuna kadar Genel Başkanın talimatıyla... Zaten ilk geldik, burada 15-20 AKP milletvekili var, hatta İsmail Bey beni üç kere öptü geldiğimde, İsmail Kahraman. Ben de şaka yaptım -samimiyetle bir şey söyleyeyim- ben ne olur ne olmaz diye silahımla da gelmiştim, İsmail Kahraman da şey yapınca "Bundan sonra soru önergelerimi geri çevirmeyeceksin değil mi Başkan?" dedim, "Yok, yok, çevirmeyeceğim." dedi. Geldikten on beş, yirmi dakika sonra MHP'li arkadaşlar geldi. Şöyle bir şey oluyor: Bir gazete köşe yazısında "CHP'den Tuncay Ceylan arandı." Zaten bütün görüşmelerimiz kayıtlıdır bizim, biz bunu tahmin ediyoruz, bütün şey de ortadadır. Arkadaşlar, bu darbenin başarısız olmasında bu telefonlardan falan daha önemli şu: Bizim Milliyetçi Hareket Partisiyle Meclise gelmemiz var ya, bu darbenin altını boşaltan... Bir de samimiyetle bir şey söyleyeyim: Ben saat bir gibi çıktığımda halktan da çoğu korkuyordu zaten. Bizim Genel Merkezle Beştepe birbirine çok yakın, 3-4 tane araba vardı sadece, 3-4 tane araba. Biz Meclise geldik, Mecliste Özgür Özel o konuşmayı yaptı, bilmem ne oldu, halk da cesaretlendi sokağa çıkmak için.

Onun için, şu haksızlığı birbirimize yapmayalım: Bakın, sebebini, sonucunu çıkaracağız, her partinin eksiği, hatası çıkacak ama bence ne Devlet Bey'e ne Kemal Bey'e... Bu kadar da risk aldı bu adamlar...

SERKAN BAYRAM (Erzincan) - Neredeydi?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Niye soruyorsun? Herkes biliyor ki İstanbul'da.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Dur, dur, dur; kavgaya gerek yok. Şunu söyleyeyim: Saat 24.00 itibarıyla TRT ele geçirilmiş, uçaklar uçuyor, bu darbenin sonucunun en olacağını bilmiyorduk. Gerçekten, AKP'li hanımefendi işte, beraberdik, hemşehriyiz; ben gerçekten, bizi o sırada öldürecekler diye düşündüm. Onun için, o fedakârlıkla, en azından onunla alakalı kadirşinas olalım. Başka konularda birbirimizle mücadele edeceğiz, siz...

BAŞKAN - Uçağın bombalamasının şakası yok ki bombayı atmış.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hayır, o saatlerde bir de darbe başarılı olacakmış gibi görülüyordu, buna rağmen geldik.

Onun için, bu, gelecek nesillere de bir "milestone", bir mihenk taşı olacağı için bu konuşmayı yaptım.

Teşekkür ediyorum.