MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Ben de teşekkür ediyorum Sayın Valiye açıklamalarından dolayı.

Ben, terör eylemleriyle, şiddetle, çatışma ile darbe mekânı arasında her zaman bir ilişki olduğunu düşünürüm. Yani, şiddet, çatışma, terör sonuçta darbeci zihniyeti besler her ortamda. Bundan önceki darbelere baktığımızda böyle bir ilişki var. Şimdi, sizin döneminizde Ankara'da 10 Ekim saldırısı oldu, IŞİD terör örgütünün Gar'daki saldırısıyla 100'den fazla genç yaşamını yitirdi. Daha sonra, Merasim Sokak'ta ve sonra Kızılay'da kanlı terör eylemleri oldu ve insanlar yaşamlarını yitirdi ve Türkiye büyük bir kaos, ondan sonra tedirginlik içerisine girdi o dönemde. Bu da bu darbeci zihniyeti beslemiştir diye düşünüyorum ben yani bu darbecilerin darbe yapma fikrini besleyen unsurlardan birisi. Bu eylemler, mesela IŞİD'in 10 Ekim saldırısı yani neredeyse CHP Grubu olarak bizler açık istihbaratla, açık kaynaklardan isimlerin kimler olduğunu falan, Adıyaman'dan, buradan, şuradan çok önce yazmıştık. Yani, bunları önlemek konusunda Emniyet neden yetersiz kaldı? Ankara özelinde özellikle neden yetersiz kaldı, neden bu eylemler bu şekilde kanlı sonuçlandı? Bununla bu darbe arasında bir ilişki kuruyor musunuz doğrudan veya dolaylı olarak?

BAŞKAN - Başka sorunuz var mı Sayın Tanrıkulu?

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Bir tane daha soracağım.

BAŞKAN - Tamamlayın da "Birlikte cevap vereyim." diyor.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Bir de şunu öğrenmek istiyorum: Tabii, alınması gereken tedbirler babında da -Emniyet Genel Müdürlüğü yaptınız, Mardin Valiliği yaptınız yani çok önemli kamu görevlerinde bulundunuz- Türkiye'nin bu şiddet, terör, çatışma ve Kürt meselesi konusunda darbeyle ilişkisini ortadan kaldırmak açısından ne yapması lazım, önerileriniz nelerdir?