AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir tek şöyle bir şeyden endişe ederim: Bizim böyle bir davet yetkimiz var. Şimdi, kamuoyunda şöyle bir algı da var: Bu Komisyon çalışmak istemiyor, bilmem ne işte başındaki o gereksiz tartışmada... Ama görülüyor ki mesela Sayın Valimin de bir bürokrata göre samimi tavırları, bir bürokratta olması gereken tavırlarıyla bugün biraz yol alabildik ama biz mesela MİT Müsteşarını, dönemin MİT Müsteşarı, dönemin Genelkurmay Başkanı, dönemin Emniyet Genel Müdürü; üç kilit ismi. Çünkü, üç kurum da bir şekilde diyor ki: "Ya, bizim bir sorumluluğumuz yok." Ama ortada üç kurumla ilgili bir sıkıntı var. Onun için, biz davet edelim, elbette ki yargısal. Şimdi, suçlu olursalar yargıya gidecekler ama burada bir şeyi aydınlığa çıkarma meselesi var. Benim teklifim Sayın MİT Müsteşarının dönemi, Sayın Genelkurmay Başkanının ve Sayın Emniyet Genel Müdürünün; üçünün bir arada, dostane bir havada bir şeyi açığa çıkarmak için birlikte dinlenmesinin faydalı olacağını düşünüyorum ve hapishanedekileri dinledikten sonra diyorum ve teklif ediyorum sadece.

Sözümü uzatmayayım, şimdi, elimde çok önemli bir doküman var. Bu doküman 2007 yılında Cumhuriyet Halk Partisinin bütün imzasıyla verdiği bir Meclis soruşturma önergesi. Bunu bir partizan körlük içinde yapmıyorum, rica ederim, öyle anlamayınız ama içinde çok önemli tespitler var. Mesela diyor ki: "700 kişiye yaklaşan ikinci sınıf emniyet müdürleri kıdem listesinden 80-81 kişinin birinci sınıflığa terfi yaparken şöyle bir tablo ortaya çıkmıştır..." Bir paragraf okuyacağım sadece. "7 veya 8 kişiden kıdem listesine uygun bir şekilde terfi ettirilmiş 72-73 kişinin tamamı ise kıdem sıralamasında 150'nci sıradan sonra yer alan kişiden oluşmuştur." Böyle o kadar çok bilgi var ki; Rahip Santoro cinayeti, Hrant Dink cinayeti, Danıştay saldırısı, Cumhuriyet saldırısı ve çok titiz bir çalışmayla bugün konuştuğumuz birçok konuda Emniyetteki cemaat yapılanması. Emniyet kendi mensuplarıyla ihtilaflı ve davalı olan bir kurum başlığı var mesela. İnanılmaz şeyler anlatıyor. Şöyle yapalım: Ben bunu -böyle bir usul var- Tutanağa vereyim, tutanağa geçsin. İsterseniz okuyayım, siz bilirsiniz üç-beş dakika sürer veya on dakika. 5-6 sayfa. Okumamı mı istersiniz Tutanağa mı vereyim?

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Hem tutanağa ver hem bize dağıt.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - O zaman birer örneğini size dağıtayım, birer örneğini de stenograf arkadaşlara vereyim, tam tutanağa geçsin.(x)

BAŞKAN - Tabii.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Çünkü 2007 yılından durumun tespiti anlamında Emniyet ve Silahlı Kuvvetlerdeki cemaat yapılanmasına ilişkin ve bunun karanlık olaylara mesela Ramazan Akyürek'in ismi Hrant Dink cinayetiyle geçtiği çok erken bir belge bu, yer almasında çok fayda görüyorum.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.