KOMİSYON KONUŞMASI

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlar, değerli bürokratlarımız, sevgili basın mensupları; hepinizi selamlıyorum.

Evet, yorucu bir çalışma döneminin son bütçesini değerlendiriyoruz. Ben de başta tüm arkadaşlarıma verimli bir çalışma dönemi geçirdiğimiz için ve arkadaşların birbirleriyle toleranslı ve hoşgörülü yaklaşımlarından dolayı memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim bu çalışma dönemi itibarıyla ama zannederim, Sayın Bakan, üçüncü dönem sizin de, değil mi, üç dönem bitirdiniz herhâlde? İki mi sizin?

MALİYE BAKANI MEHMET ŞİMŞEK (Batman) - Bu dönem mi?

BAŞKAN - Ne demek istiyorsunuz Sayın Zozani, dur.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır, hayır, milletvekilliğinde...

BAŞKAN - Milletvekilliğinde daha.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - İkinci dönem, daha var, bir dönem daha Meclistesiniz o zaman, onu görebiliyoruz.

Şimdi, tabii, çok şey söylenebilir de, Sayın Bakan, esasında şu ana kadar söylediklerimizin bir toplamını yaparak bazı şeyleri ifade etmek de mümkün ama ben daha çok şu ana kadar, bizim bütçe konuşmalarımız esnasında ve Komisyonun çalışmaları itibarıyla pek yapamadığımız bir şeyin altını çizmek istiyorum. Yani, biz bu, özellikle Sayıştay raporlarını değerlendirirken mali kontrolün ötesinde, bir de performans denetiminin olmasını... Çünkü yasa bize onu emrediyor, "Bir de performans denetimini de yapmanız gerekir." diyor ama biz mesela performans denetimini yapamadık, hiçbir şekilde bu konuya giremedik. Açıkça ifade edeyim, kurumlardan bize gelen performans raporları da bu konuda yeterince incelenemedi ve istişare konusu dahi olmadı bu performans raporları da çünkü en azından kendi yargımı ifade edeyim, ben bu performans raporlarının objektif hazırlanmış olabildiğini ya da doğruyu yansıtmış olabileceğine kanaat getiremedim. Örneğin, yani şimdi mesela burada size bağlı kurumları da değerlendiriyoruz ama bu performans denetimlerinin, en azından yapılan denetim ve kontrollerin yerli yerinde olabilmesi için kurumların en azından bir özerk yapısının olması söz konusu.

Hemen solunuzda oturan kurumu ifade edeyim, Kamu Gözetimi Kurumuna ilişkin tespitlerimi yapayım. 2011 yılında, işte, çıkarılan KHK'yla yönetmeliğini, vesairesini, her şeyini belirlemişsiniz ve bir kurum koymuşsunuz ve "Kamu denetimini, gözetimini siz yapın." demişsiniz bu kuruma. Doğrudan doğruya bütçe yapıcı ve bütçeyi kullanan, yöneten mekanizmaya bağlı bir kurumun burada hakkaniyet ölçüleri içerisinde bir gözetim sağlamasını kim iddia edebilir ki? Bunu şahsınızdan ya da Hükûmetinizden azade ifade ediyorum. Hangi hükûmet olursa olsun bunun şansı yoktur. Bakın, mekanizmanın yapısı nasıl oluşturuluyor? Gümrük ve Maliye Bakanlığının 4'er üye önerisi üzerinden 2 üyenin seçimi; SPK, BDDK'nın bağlı olduğu bakanlıklardan 1'er kişi; TOBB'un, yeminli mali müşavirler ve muhasebecilerden 2'şer aday arasından 1 adayı yine aynı mekanizma belirliyor ve yönetim mekanizmasını bu şekilde belirliyor. Şimdi, yönetim mekanizması böyle kurgulandığı zaman ki bağlı birçok kurumda durum benzerdir yani Hükûmet, evet, denetim mekanizmalarını kurmuş ama denetim mekanizmalarının tamamı da Hükûmetin denetiminde işliyor. Şimdi, Hükûmetin denetimi altındaki mekanizma, Hükûmetin faaliyetlerini, performansını nasıl objektif değerlendirecek, Sayıştay da dâhil olmak üzere, nasıl denetleyecek, sıkıntılı noktalara nasıl parmak basacak? Parmak basamadığını da gördük burada. İş böyle olunca da biz hakkaniyetli bir denetimin yapılamamış olduğu kanaatini dillendirmek durumundayız.

Performans denetimine gelmeden önce bir nokta daha söyleyeceğim. Hasip Bey belki biraz daha keskin ifadelerle dile getirdi ama bakın, basının da huzurunda ifade ediyorum: Türkiye'de seçime giren partiler, sizler, Mecliste grubu olan partiler, hepiniz bütçeden pay alırsınız, biz bütçeye katkı sunarız grup olarak. Afaki bir şeyden söz etmiyorum. Sizler AK PARTİ, MHP, CHP bütçeden pay alırsınız her yıl, biz her seçimde bütçeye katkı sunarız. Esasında, gelir kalemleri içerisinde HDP milletvekillerinden alınan parayı da ayrı bir kalem olarak koymanız gerekir çünkü biz para yatırarak girdik seçime, devlete para vererek seçime girdik, öyle bir gelir kalemi olarak koymanız gerekir, işin gerçeği. Şu ya da bu ama ödediğiniz paranın miktarı, bağımsızların ödediği paranın miktarı yaklaşık 1 trilyon civarında eski parayla, yeni parayla 1 milyar civarında biz katkı...

SADIK BADAK (Antalya) - Milyon yeni parayla...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Milyon mu?

İşte, biz devletin maliyesine katkı sunarak seçimlere giriyoruz, bir gelir kalemi olarak koymanız gerekiyor, bize haksızlık etmemeniz lazım. Burada "Biz hazineden niye pay almıyoruz?" dediğimizde, esasında sözümüzü bizim biraz daha anlaşılır kılmamız gerekir. Biz siyasetin finansmanının kontrol altına alınması gerektiğini düşünüyoruz ve bu konuda bir yasanın çıkarılması gerekir diyoruz ve siyaset kamudan finanse edilmemelidir diyoruz, hazineden finanse edilmemelidir diyoruz, hiçbir parti almasın. İngiltere'deki modeli Türkiye'ye bu konuda getirebiliriz, uyarlayabiliriz. Hiçbir partiye hazine yardımı yapılmasın, HDP'ye de yapılmasın, diğerlerine de yapılmasın ama siyasetin finansmanını da denetim altına alalım, bunun yasasını çıkaralım. Tekliflerimiz var, önerilerimiz var. Bu konuda sizlerin de katkı sunmanızı arzu ediyoruz.

Şimdi, sizin Bakanlığınızın performansının iyi olup olmadığına bakacağız Sayın Bakan. Şimdi "İyi bir performans çizdik." demişsiniz. Siyaseten "Kötü bir performansımız da var." diyemeyeceksiniz, onu da biliyorum ama şimdi, büyüme oranları: 2013-2014 kıyaslaması, öyle milada gitmeye gerek yok, geçen sene 4,1; bu sene 3,3; bir düşüş var. Performansınız iyi değil ama siz "iyi" diyorsunuz. Enflasyon oranı: Geçen yıla göre enflasyon artmış. "Izdırap endeksi" olarak ifade edilen endekse göre işsizlik artı enflasyonu topladığınızda geçen sene yüzde 16,4 2013 enflasyon toplam verisi, bu sene yüzde 19, gerçekleşen itibarıyla. Şimdi, bu tabloda siz iyi bir performans sergilemiş misiniz? Hayır, mümkün değil. Peki, toplumdaki tüketim verisi ne durumda? 5,2'den 1,9'a düşmüş. Reel sektöre etkisini siz rahatlıkla hesap edersiniz yani bunu bilirsiniz. Benim bunu hesap edecek kadar veya verilerini sunacak kadar zamanım yok burada ama siz bunu çok rahatlıkla tahmin edebilirsiniz.

Şimdi, Orta Vadeli Programda hedef koymuşsunuz, 2013 yılında 3,8 istikrarlı bir büyüme ile 2017 sonuna kadar 9,3'e bunu çıkaracağınızı ifade etmişsiniz. Vallahi gerçekleştirirseniz "Helal olsun." deriz ama bir veri daha var.

Sayın Başkan, burada, müsaadenle Sayın Bakana sormak istiyorum. Şimdi, Amerika'ya borç para vermişsiniz. Amerika hazine bonoları satılmış ve bu sene özellikle bir artış var. Amerika hazine bonolarında 18,5 milyar dolarlık bir ilave bono alışı söz konusu ve toplamda 73,4 milyar dolarlık bir borç vermişsiniz ama hangi dönemde bunu yapmışsınız? Özellikle, Çin ve Japonya'nın Amerika piyasasından kaçtığı bir dönemde siz bunu yapmışsınız. Yani, o kadar mı istikrarlı görüyorsunuz Amerika'daki büyümeyi ki 10 verip 1 alacağınız hesabına kendinizi kaptırmışsınız, merak ediyorum.

Bir de son olarak şuna gelmek istiyorum performansla ilgili olarak, son bir buçuk dakika-iki dakika kullanacağım Sayın Başkan: Şimdi, ben bir harcama sepeti oluşturdum Sayın Bakanım. Haftada mutlaka bir-iki defa market alışverişimi kendim yaparım, ailece gideriz market alışverişlerimizi yaparız.

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Pazara gitmiyor musunuz?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ben, market alışverişinde ortalama rakamları vererek, hiç abartıya kaçmadan bir sepet oluşturdum, ortalama bir vatandaşın Türkiye'de de yaptığı bir şey. 1 kilogram kemikli et 27 lira -şu anki market etiketleri üzerinden veriyorum-...

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Senin marketin pahalıymış!

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - ...1 kilogram kemiksiz et 38 lira civarında, 1 kilogram beyaz et 14 lira civarında, 1 kilogram zeytinin -daha yüksek, daha düşük olanları mutlaka vardır ama- ortalama fiyatı 14 lira, beyaz peynir 15 lira, 1 paket makarna alırsanız 1 lira vermek durumundasınız, 5 kilogram pirinç alırsanız en az 20 lira vermek durumundasınız, 1 kilogram domates alırsanız 2,5 lira vermek durumundasınız, 1 kilogram salatalık alırsanız -"hıyar" diyecektim, vazgeçtim- 1,5 lira ödersiniz, ortalama bir paket temizlik malzemesi alırsanız asgari 50 lira ödemek durumundasınız, 5 kilogramlık bir ayçiçek yağı alırsanız -markadan markaya fiyat farkları vardır ama- 30 lira onun ortalama fiyatıdır, "Mutfağa biraz yeşillik alayım." derseniz 5 lira vermek durumundasınız, 1 kilogram patates 1,5; 1 kilogram soğan 2,5; o günün ekmeğini ilave ederek 2 ekmek de alırsanız yaklaşık 225 lira para vermek durumundasınız. Bir vatandaş... Yani, bir haftayı kurtarmaz bu alışveriş....

SADIK BADAK (Antalya) - Kurtarır tabii. 50 lira, zaten yüzde 25'i temizlik dediniz; o aldığınız bir ay yeter, her ay.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Oradan kurtardın. Diğeri?

SADIK BADAK (Antalya) - Diğerleri daha fazla...

BAŞKAN - Toparlayın lütfen.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir saniye... Yani diğerleri zaten... Sadık Bey, söylediğinizin özünde, bu kadar harcama yapma lüksü yoktur ortalama bir vatandaşın....

SADIK BADAK (Antalya) - Ama öyle ifade...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - İfadesini anladım zaten, arif olan anlamıştır zaten, vatandaş da anladı. "Siz niye bunları alırsınız?" demekte. Bunun üzerine işte sinemaya niye gitsin, tiyatroya niye gitsin, kıyafet niye alsın? Bunları almaması gerekir.

SADIK BADAK (Antalya) - Sayın Ayaydın'ın söylediği gibi çok lüks bir markete gitmişsiniz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sizin marketin adresini verirseniz biz de oraya gideriz!

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Pazar, pazar, halk pazarı!

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Halk pazarında da fiyatlar böyledir.

BAŞKAN - Evet, devam edelim lütfen!

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sen sosyete pazarına gitmişsin.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Halk pazarında, tezgâh üzerinde, ağustos sıcağında...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Halk pazarında...

BAŞKAN - Sayın Badak, Sayın Aydemir, lütfen... Son cümlelerini tamamlarken...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - ...satılan kontrolsüz etleri de vatandaşa "Alın." derseniz o da başka bir konudur. Ortalama bir sepettir bu, hangi markete hangi bakkala gidersiniz gidin, bu, ortalama bir sepettir. Sizin vatandaşınız bu harcamayı ortalama ölçülerde yapabiliyor ise siz "Performansımız iyidir." diyebilirsiniz ama daha ben rakamları söylerken itiraz ettiğinize göre performans kötüdür.

Sayın Bakan, ne olursa olsun burada nezaket ölçüleri içiresinde kaldığınızı da biliyoruz. Bu dört yıllık çalışma döneminde sizinle bir arada çalışmış olmaktan şahıs olarak da memnuniyet duyduğumu ifade ederim, nezaketinizden dolayı da size teşekkür ediyorum ama nezaketli olmanız, iyi bir insan olmanız iyi bir ekonomi yönetimi... Toplamda iyi bir ekonomi yönetimi de olmayabiliyor, sadece sizden kaynaklanmıyor, Hükûmetin performansı iyi değildir.

Saygılar sunarım, bütçenizin de hayırlı olmasını dilerim.