| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın, Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 01 .11.2016 |
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - Sayın Müdürüm, teşekkür ediyoruz. Gerçekten ben şahsen konuşmalarınızdan çok etkilendim, anlattıklarınızdan devlet-millet buluşmasını ve o geceyi bir kere daha hatırladık.
Ben CV'nizi okurken arkadaşların hazırladığını CV'yi okumuşum, biraz da yanlış okudum herhâlde ama benim danışmanlarımın hazırladığı CV'de farklı şeyler de var öz geçmişinizde. Siz 2001-2002 yılları arasında Birleşmiş Milletlerde Polis Barış Gücünde Doğu Timor'da çalışmışsınız, 2005-2006 yılları arasında Kosova'da yine Birleşmiş Milletlerde çalışmışsınız. Yıkıcı, bölücü örgütlerle mücadele ve terörle mücadele konusunda yetkinliğiniz var, bu konuda eğitimleriniz var, iyi derece İngilizce biliyorsunuz.
Sizi ve Sayın Valiyi biraz evvel dinlediğimizde ben devletimizin gücünü, büyüklüğünü ve adaletini gördüm, bu anlamda çok teşekkür ediyorum. O gece size ve ekibinize de ayrıca teşekkür ediyorum.
TRT'ye verdiğiniz bir röportajda diyorsunuz ki: "Bizi 'kahraman' diye tanıtıyorlar, ben bu kelimeyi duyunca mahcup oluyorum, bizimki bir görevdi." Katılıyorum, hepimiz bir şekilde görev yapıyoruz, siz orada görev yaptınız. Ben o gece Meclisteydim ama görevini vatan millet sevgisiyle yapanlar var, bir de farklıları var. Dolayısıyla çok teşekkür ediyorum. O gece sizin yanınızda bulunup şehit olanların ailelerini ben de ziyaret ettim, hatta en yakın korumanızı Üsküdar'da bir hastanede ziyaret etmiştim. Buradan tekrar, şehit olanlara rahmet diliyorum, hasta olanlara da acil şifalar diliyorum.
Sorularımın çoğunu sordu arkadaşlarımız ama 2 tane çok kısa sorum var. Biz 24'üncü Dönemde İç Güvenlik Kanunu çıkardık. 17-25 Aralıktan sonra başlattığımız bu mücadelenin İstanbul özelinde ve Türkiye genelinde faydası oldu mu diye sormak istiyorum. Kısmen cevap verdiniz ama biraz detaylandırırsanız memnun olurum. Görevden almalar dışında kanunun faydası oldu mu?
Bir de "WhatsApp grubunu ele geçirdik." demiştiniz. Ele geçirdikten sonra ne yaptınız, siz mi oradan mesaj attınız, nasıl bir şekilde kullandınız bu WhatsApp grubunu? Bunun hakkında da bilgi verirseniz sevinirim.
Tekrar çok teşekkür ediyorum, sağ olun.
İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ MUSTAFA ÇALIŞKAN - Sayın Vekilim, özür dilerim, ne kanunu dediniz?
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - İç Güvenlik.
İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ MUSTAFA ÇALIŞKAN - Öncelikle Sayın Vekilim, ben hiç röportaj vermedim.
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - TRT Haber.
İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ MUSTAFA ÇALIŞKAN - Şey için söylemiyorum, şunun için söylüyorum:
MİHRİMAH BELMA SATIR (İstanbul) - TRT Haber...
İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRÜ MUSTAFA ÇALIŞKAN - Ben şöyle bir şey yapmaya çalıştım: 15 Temmuzla ilgili basından uzak durmaya çalıştım. Öyle bazı çay içmeye gelen arkadaşlar da çıktıktan sonra bana şöyle bir şey o geceyle ilgili falan diye... Hepsine de tembih ettim, dedim ki, bakın, İstanbul Emniyet Müdürünün bu konuyla ilgili gündeme gelmesi doğru değil. Bu kadar şehit var, bu kadar gazi var, sıkıntı var. Buralarda bizim televizyonlarda, basında gözükmemiz çok doğru değil. Biz işimizle gündeme gelmeye çalışalım.
Bu söylediğiniz şey de kahramanlıkla ilgili... Benim samimi görüşüm bu yani şey olsun diye söylemiyorum. Samimi olarak, oradaki kahraman -yönetenlere de buradan yanlış anlaşılmaması kaydıyla söyleyeceğim- bu kadar milleti sokağa çıkarabilen insanlar bu işin kahramanı. İşte, orada hiçbir görevi olmadan, hiç kimsenin özel bir zorlaması olmadan, eşiyle çocuğuyla, genciyle yaşlısıyla oraya gelenler kahraman; yaralananlar kahraman, şehit olanlar zaten kahraman. Bizim hoşumuza da gidiyor "Kahraman." demeniz ama esas kahramanlar onlar.
Bir diğer konu WhatsApp'la ilgili... Bir yarbayın WhatsApp'ı bu. Bu iki türlü bize faydalı oldu. O gün tedbir almamızda çok büyük fayda sağladı bize. İşte, orada diyor ki, mesela, WhatsApp'ın başında "İstanbul Emniyet Müdürü Vatan'dan çıktı, tutuklayın onu.". Biz bunu sonradan gördük tabii. "Taksim'de sıkıntı var, hava desteği lazım." diyor. "Köprüde hava desteği lazım." diyor. Yani "Oraya ateş edebilirsiniz, oraya yardıma gidin." falan. Bunların hepsine biz önceden hazırlık yaptık, bize çok büyük fayda sağladı.
İkinci fayda: Bunlar çok güzel delil. Yani bu 104 kişi hukukta çok net delil. Oradaki konuşmalar var. Hatta şu kısmını söyleyeyim, o da enteresan. Biz o 104 kişinin birçoğuna telefon ettik o anda. Yani darbe teşebbüsü devam ediyor. Bunlar WhatsApp'tan birbirleriyle görüşürken bir polis telefon açıyor, sizin isminizle hitap ediyor, "Ahmet, sen böyle diyorsun ama bak her tarafta polis var, polisler geliyor, biraz sonra sizi tutuklayacak." falan deyince... Şöyle düşünün; darbe yapmışsınız, bir koltuğa oturacağınızı düşünen, öz güveni çok yüksek birisisiniz, telefonunuz çalıyor, bilmediğiniz bir numara size diyor ki: "Sen darbe yaptığını zannediyorsun ama biraz sonra seni gözaltına almaya geleceğiz." deyince o telefonu atmıştır. Orada da şeyleri kırıldı, bu telefonlardan dönüşler olunca, onların orada da umutları kırıldı. Zaten sabah beşe doğru kapattılar. "Herkes canını kurtarsın." mealinde bir şey söyleyip kapattılar.