| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) ile Bağlı Ortaklıklarının 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 10 .11.2016 |
HASAN TURAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, değerli arkadaşlar; ben şimdi, buradaki tartışmalara biraz geç katıldığım için biraz sonuna muttali oldum. Ancak bir yaklaşım tarzında farklılıklar olduğunu veya olaya farklı cephelerden bakıldığını düşünüyorum. Bir kere, kamu kuruluşları her siyasi parti, her temsil organı karşısında eşit mesafede durmalıdır. Bunu prensip olarak, ilkesel olarak hepimiz kabul ederiz; olması gereken de odur ancak şöyle bir şey var: Sonuçta Adalet ve Kalkınma Partisi, AK PARTİ seçimlerden birinci çıkmış ve Hükûmet kurmuştur. Sonuç itibarıyla, vatandaş, eğer çözüm odaklı düşünecek olursak problemi olduğu zaman kime gidiyor? İktidar partisine gidiyor. Yani il başkanına gidiyor, ilçe başkanına gidiyor veyahut da milletvekillerine şu işimi hemen pratik olarak çöz diye gidiyor. İktidarda Milliyetçi Hareket Partisi olsa aynı şey. Siyasi kimliğine, ideolojisine veyahut da dünya görüşüne bakmadan oranın temsilcilerine gidecek. İktidarda Cumhuriyet Halk Partisi olsa oranın temsilcilerine gidecek. Türkiye ilk defa yeni iktidarla karşılaşmadı, her dönemde iktidar kimse oranın ilçe başkanlarının, il başkanlarının, milletvekillerinin vatandaşın çözüm aradığı ilk kapı olduğunu hepimiz biliyoruz, siyasi kültürümüzde bu var. Dolayısıyla bu işleri biraz daha kolaylaştırmak anlamında böyle bir şey -ben tekrar olayın konuşulması için söylemiyorum, sadece fikriyatımı buraya bir katkı olsun diye sunmak istedim- düşünmüş olabilirler. Ancak bu diğer siyasi aktörlerimizin, temsilcilerimizin, milletvekillerimizin buralara ulaşamayacağı anlamına gelmemelidir ve böyle bir şey de mümkün olmamalıdır. Bunu da kabul etmek mümkün değildir. Ama olaya biraz da bu cepheden bakmak gerekir diye düşünüyorum. Bu anlamda bir katkı sunmak istedim.
Teşekkür ediyorum.