HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, Tamer Bey farklı söyledi, "Geldi." dedi, siz "Gelmedi." dediniz. Biz sizleri itham etmiyoruz. Milletvekili arkadaşlarımla ilgili bir şey söylemiyorum. Böyle bir hizmetin diğer vekillere verilip verilmediği, siyasi partilere verilip verilmediğini zaten sorgulamam. Bana da gelse ben de sorgulamam böyle bir şeyi. Öyle de düşünürüm zaten. Herkese verilmiştir böyle bir uygulama vardır diye düşünürüm.

Şimdi, bakın, sistem 13 Haziran 2016'da devreye giriyor, test edilmiş. Haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım. 13/6/2016'yla 19/10/2016 arasında 307 tane başvuru yapılmış, telefonla aranmış bu kurum.

REŞAT POLAT (Kilis) - Kaç ayda?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 4 ayda 307 tane başvuru.

Ben, arkadaşlar, başvurunun çokluğunu azlığını da tartışmıyorum. 21 tanesinde de problemle ilgili telefon görüşmesi yapılmış yani 21 dağıtım şirketiyle ilgili de problem iletilmiş 307 taneye.

Peki, kimlere gitmiş? Mesela Şanlıurfa'da çok elektrik kesiliyor. Biliyorum o sulama nedeniyle de problem var.

MEHMET AKYÜREK (Şanlıurfa) - Haydar Bey, orayı biliyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Dur, dur...

Mesela en başta bir Şanlıurfa milletvekili var, 32 kez aramış. Mehmet Ağabeyi geçmiş. Mehmet Ağabeyim 25 kez aramış. Neyse, 299 aramanın tümü ilçe başkanınız, il başkanınız, milletvekilleriniz, arkadaşlar, tarafından yapılmış. Ben söyledim. Kuralı da söyledim. İl başkanınız artı bir kişi. İlçe başkanınız artı bir kişi. Mesela benim Kocaeli'deki İl Başkanım Şemsettin Ceylan var, bir de Recep Demir diye yönetim kurulu üyesi arkadaş var burada. İlçe başkanı var, bir yönetim kurulu üyesi arkadaş var yani onların kuruma bildirdiği numara. Demek ki organize bir şekilde yapılmış bu.

Şimdi, Sayın Deligöz'ün söylediği "Bu sorular Genel Müdüre sorulmaz, Bakanına sorulması gerekir..." O zaman daha da kötü bir şey. Bakan kurumlara siz bu işi siyasallaştırın yani bağımsız olması gereken...

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ne alakası var? Niye böyle yapıyorsun?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ama senin söylediğini söylüyorum. Bir dakika. Oradan yola çıkıyorum.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Bakanı ararsınız bunu söylersiniz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bunların hiçbiri doğru değil. Bir defa, doğru olmadığını kabul edeceğiz, bir. Bunun kırmızı ışıkla geçmekle, onunla geçmekle, bununla geçmekle bir şeyi yok.

Kırmızı ışıkta geçme şeyini de talep eden... Sadece size yapılmış olsa Türkiye yıkılır. Kırmızı ışıkta geçmek suçtur, hepimiz için geçerlidir. Siz o suça ortak ediyorsunuz bizi.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Kırmızı ışıkta geçelim mi dedim? Başkan şimdi sizin hangi sözünüzü düzeltsin.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kırmızı ışıkta geçmek suçtur.

Onun için de, kuruma atanır atanmaz olayı nasıl siyasallaştırırım diye bakmış, hata yapmamış...

Arkadaşlar, bakın, hatayı şurada yapar: Kendi iş koluyla ilgili bir problemde hata yapabilir. Bir imza atar, atmaması gerekir, sonradan ortaya çıkmıştır olay. İş koluyla ilgili bir hata yapabilir. Bu iş koluyla ilgili bir hata değil.

MELİKE BASMACI (Denizli) - 550 vekilin 5'ini unutur.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Veya seni unutmuş olabilirler, yazıyı yollamayı.

Bu hatadır, kabul. Ama bu hata değil. Bu, olayın siyasallaştırılmasıdır. Yani bu kuruma ben Genel Müdür oldum, benim hizmet edeceğim alan burasıdır ve ben o hizmeti... Ben de diyorum ki: Siz bu kuruma Genel Müdür oldunuz bu kurumun verimliliğini artırmak için, bu kurumdaki tasarrufu sağlamak için, bu kurumdaki memnuniyeti artırmak için, Türkiye'deki elektrik kesintilerinin en aza indirilmesi için, bu özelleştirilen şirketlerdeki denetimi sağlamak, orada kamu yararı olan menfaatleri takip etmek, aydınlatmadan para kaçırmaların önüne geçmek için; ikinci şirketler kurarak kendi şirketlerine ihaleler verip yatırım bedellerini yüksek gösterip bu milletin parasına el koymak değildir fatura bedellerinden tahsil edilen. Sizin göreviniz bu. Sizin göreviniz bir siyasi partiyi memnun etmek değil. Onun için diyorum ta başında siyasallaştırdığınız için bırakmanız lazım bu görevi diye.

Teşekkür ediyorum.