ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Sayın Başkan, çok değerli komisyon üyeleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, öncelikle Komisyonumuza hoş geldiniz. Tabii, konuşmanızın başında hepimiz zaten burada 4 siyasi parti de darbeye karşı olduğumuzu beyan ettik, kınadık; siz de bunu söylediniz ve darbelerden çok çektiğinizi de söylediniz. Hem Selçuk Bey hem de siz işkenceye maruz kaldığınızı söylediniz. Tabii, işkence insanlık suçu. Burada her vekil olarak her birey, insan olarak hepimiz işkenceye karşı dik durmalıyız, kim yaparsa yapsın bundan hesabını sormalıyız. Aynı zamanda da esasen AK PARTİ iktidarında da -tabii o dönem siz de parlamentodaydınız- Ceza Kanunu'ndaki yapılan değişiklikle işkence de zaman aşımı da kaldırıldı, artık işkenceciler hiçbir zaman zaman aşımıyla da kurtulamayacaklar.

Tabii, siz bir bürokrat değilsiniz yani siz siyasetçisiniz, hem bir belediye başkanısınız hem de çok uzun yıllara dayanan bir siyasi tecrübeniz var, eş başkanlığınız var. O yüzden sizin söyledikleriniz... Çünkü biz burada darbeyi, nedenini, niçinini, bu kırk yıllık terör örgütünün devlete nasıl sızdığını, devletin neleri atladığını, diğer burada konuşmacıların da söylediği gibi nasıl metamorfoz yaparak büyüdüğünü yani her yönüyle açığa çıkmasını istiyoruz. O yüzden sizin verdiğiniz bilgilerin önemli olduğunu düşünüyorum.

Tabii, az önce aramızda talihsiz bir şey oldu, asla size hakaret etmek gibi bir şeyim olmadı yani onu özellikle belirtmek isterim. Benim sizin konuşmanızdan anladığım, görüşmenin sizin çok da gönüllü olmadığınız yönünde özellikle Ekrem Dumanlı'nın belediyeyi ziyaretinde. Öyle bir şey çıkardım ve tabii bu çok ısrarla da sorulduğu için siz de tepki gösteriyorsunuz farkındayım ama ben araştırdım, açıklamalara baktım, özellikle arka kapıdan girdiği yönünde açıklamalar var. Sizin bu yönde... Yani kamera kayıtları var, onları da ortaya koyarak "Hayır buradan geldi." diye bir açıklamanız oldu mu? Ben atlamış olabilirim, bunu sormak istiyorum.

Bir diğer konu şu Gültan Hanım: Biliyorsunuz, sizin de az önce ifade ettiğiniz gibi, KCK operasyonlarıyla işte süreçlerin birileri tarafından sekteye uğratıldığı... Yani bu örgüt sizce "Burada hâkim benim." imajı mı vermek istiyordu? Bu örgüt "Burada hâkim benim yani istediğimi tutuklarım, istediğimi bırakırım." imajı mı vermek istiyordu?" Bu yönde bir bilginiz oldu mu?

Bir de, tabii, çok senaryolar yazıldı, söylendi. Bu soruyu sorarken siz şucusunuz, bucusunuz anlamında söylemiyorum. Yani hangi manada sorduğumu başta sizin sıfatlarınızı söyleyerek soruyorum: Özellikle darbe girişiminden önce bölgede bir hendek siyaseti ve bazı kurtarılmış bölgeleriyle terör örgütünün ciddi bir tedhiş hareketine girildiği, bir kurtarılmış bölge işgal niyetiyle olduğu söyleniyor. Tabii binlerce silahın, bombanın taşındığı söyleniyor. Bu arada da bu bölgedeki birçok mülki amirin, idare amirin de tutuklandığı görülüyor. Şimdi, darbe gecesi Silahlı Kuvvetlere mensup teröristler, üniforma giymiş teröristler darbe yaparken yasa dışı terör örgütlerinin Türkiye sınırında beklediği ve hareketlilik olduğu, Romanya ve Kıbrıs'taki üslerde askerî hareketlilik olduğu yönünde basına da haberler sızdı. Siz darbeyi yapanların bu örgütlerle bağlantısını görebiliyor musunuz, böyle bir duyum var mı sizce?

Bir diğer konu...

(Oturum Başkanlığına Başkan Vekili Selçuk Özdağ geçti)

BAŞKAN - 4'üncü sorunuz oluyor Zekeriya Bey.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Çok özür diliyorum.

Ruşen Çakır'ın "2013'te HDP'li vekiller Pensilvanya'ya gitti, görüştü." diye bir iddiası var basına yansıyan.

Yine bir konu: Tabii, siz HDP Eş Başkanlığı da yaptınız.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Adana) - BDP.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Çok özür diliyorum.

BDP Eş Başkanlığı da yaptınız. Şimdi, 7 Haziran seçimlerinde AK PARTİ'nin alacağı oy oranından çok, HDP'nin Meclise girip giremeyeceği önemliydi çünkü siyasi aritmetik onu gösteriyordu. Bu anlamda, barajı aşmak için terör örgütünün, FETÖ yapılanmasının HDP'ye oy verdiği konusunda bir bilginiz var mı?

Ben, katılıp görüşlerinizi açıkladığınız için tekrar teşekkür ediyorum.