HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İlk öneride aslında bu konuda görüşümü söylemiştim ama şimdi, arkadaşlar, Park Denizcilik Hopa Liman İşletmelerine Goncagül Ayşe Özgit, Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Daire Başkanı vekili. Özelleştirme İdaresi, Ayşe Hanım ne işle ilgileniyor orada? Daire Başkanı da ne yapıyor? Böyle tek tek soracağım, cevap vereceksiniz. Yani denizcilik konusunda tez hazırlamış, yüksek lisans yapmış ya da Denizcilik İşletmelerinde görev almış, liman işletmelerinde görev almış; Sayın Genel Müdür biraz sonra ben geneli üzerinde söyleyeceğim. Merak ediyorum.

BAŞKAN - Sayın Akar...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Merak ediyorum ama.

BAŞKAN - Ya, merak ediyorsunuz da şimdi, kurumdan gelen bürokrat arkadaşlarımız...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hayır, hayır, önemli değil, ben şey olarak söylemiyorum; onların mutlaka uzmanlık alanları var...

BAŞKAN - Ama şöyle yapalım o zaman: Kayıtlara geçmesin söylediğiniz şey madem, kapatayım mikrofonunuzu hani bürokrat arkadaşlarımızı sorguya çeker gibi oluyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hayır, soruyorum bakın, şimdi, buraya gelen arkadaşların, Özelleştirme İdaresi, Hazine yani kurum dışından, diğer ilgili kurumlardan gelen arkadaşların, buradaki konulara vâkıf olmaları lazım. Bu örnekleri daha önce yaşadık.

BAŞKAN - Tamam, katılıyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bu soruların kendilerine geleceğini bilmeleri lazım. Biraz sonra başka şeyler de soracağım Özelleştirme İdaresine, bunlara cevap vermedikleri zaman bir daha buraya gelmeyecekler asla bu arkadaşlar. Arkadaşların kişiliklerine, kendi şeylerine söylemiyorum ben bunu, kurumun buraya bizim denetlediğimiz kurumla ilgisi olan arkadaşları yollaması ve bu arkadaşların bunu çalışarak gelmesi lazım. Dün şahit oldunuz bir olaya, dün Yönetim Kurulu Başkanına bir şey soruyorum ve konuşulacak tek konuydu ya, tek konuydu o dün yaptığımız, adını söylemeyelim; denetimde konuşulacak tek konuydu. Tek konuyu Yönetim Kurulu Başkanı bilmiyor, yanındaki arkadaşlara soruyor. Yani bu doğru değil. işimiz bu değil bizim, ben denetçi falan da değilim ama oturuyoruz, madem bu millet bize vekâlet görevi verdi, hakkını verelim diyoruz ve saatlerimizi ayırarak bu Sayıştay raporlarını okumaya, başka konuları öğrenmeye çalışıyoruz, bilmediğimiz konuları öğrenmeye; doğru da soru sormaya çalışıyoruz ama buraya gelen arkadaşlar eğer konularında yeterli değillerse özellikle Başkan size görev düşüyor, ilgili kurumlara bir yazı yazıp konuyla ilgili arkadaşların, özellikle daire başkanı seviyesinde arkadaşların buraya gelmesi gerektiğini söylememiz lazım.

BAŞKAN - Bunları yazıyoruz zaten, talep ediyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi, isimleri saymayayım tek tek ama kurumları sayalım o zaman, sormayalım ne iş yaptıklarını: Çakıroğlu Giresun Liman İşletmesi, Serdar Şimşek, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, uzman. Çakıroğlu Sinop Liman İşletmesi AŞ, Nazım Geriş, Özelleştirme İdaresi Başkanlığında uzman. Riport Rize Limanı İşletme Yatırım AŞ, Yonca Taranoğlu Özelleştirme İdaresi Başkanlığında uzman.

Denizcilik İşletmelerini Özelleştirme İdaresi Başkanlığına devredelim arkadaşlar çünkü sizden çok uzman insan var orada denizcilikle ilgili. Bunların hepsinin uzman olduğunu düşünüyorum denizcilik ve liman işletmeleriyle ilgili, öyle düşünmek istiyorum.

Yine Ortadoğu Antalya Liman İşletmesinde Mehmet Kılcı, hukuk müşaviri Özelleştirme İdaresinde. Ali Daş, Alanya Liman İşletmeleri. Ebubekir Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Müsteşarı. Alakalı değil mi? Marmaris Liman İşletmeleri AŞ, Mustafa Tarlacı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı. Ulusoy Çeşme Liman İşletmesi AŞ, Önder Kocabay, Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Daire Başkanı. Ege Liman İşletmeleri AŞ'de Nadir Aksoy Özelleştirme İdaresi Birinci Hukuk Müşaviri.

Bu yeni verilen cevaplar, tarihleri de var burada, göreve başladıkları tarihler de var, hâlen devam ediyorlar.

Trabzon Liman İşletmeciliği, Sinan Aksu, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Belki yüzme biliyorlardır.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Trabzonlu bir de, denize yakın oturuyor, benim Kocaelili olunca, Körfez olunca.

Dikili Liman ve Turizm İşletmeleri, Mehmet Kara, Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Grup Başkanvekili. MESBAŞ, Mersin Serbest Bölge, Hakan Aktürk Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı.

Şimdi, niye söylüyorum arkadaşlar biliyor musunuz bunu? Bu konuştuğumuz problemleri böyle yönetim kurulu üyeleri atarsanız yaşarız. Biraz evvel dedim ya, bu kurumun yönetim kuruluna atanacak insanlar... Arpalık hâline dönüştürülmüş oralar. Bu kurumda da Genel Müdür dışında herhâlde denizde yüzme bilen yok, biraz Ömer Fethi'nin lafını çaldım şimdi ben burada. O, biraz evvel "İçlerinde yüzme bilen var mı?" diye soruyordu. Genel Müdürün denizcilikle ilgili bir şeyi var, onun dışında yok.

Arkadaşlar, tabii ki buraya belki siyasi atamalar olacak, belki farklı atamalar olacak ama liyakat ve uzmanlık önemli. Bu kurumun gelişmesini, bu kurumun büyümesini bekleyemezsiniz.

Şimdi, madem, geneli üzerinde söyleyeceğim bir iki örneği de burada vereyim, orada söylemem en azından. Şimdi, kurumun ne yapması lazım? Büyütmesi lazım. Tekirdağ limanında bahsediyoruz, özelleştirmiş Özelleştirme İdaresi, tekrar geriye verilmiş. Tekirdağ'da bugün Türkiye'nin en büyük konteyner limanı yapılıyor. Biraz evvel Genel Müdür şöyle bir şey söyledi, dedi ki: "Tekirdağ'da oradaki fabrikaların ithalat ve ihracatta kullandıkları liman hizmetlerini biz veriyoruz." Doğrudur ama Türkiye'nin en büyük konteyner limanı yapılıyor şu anda Tekirdağ'a. Demek ki orada bir potansiyel var. Ben beklerdim ki, özelleştirmeden geri döndü, oraya atıyorum "3 milyonluk, 5 milyonluk, 20 milyonluk bir yatırım yapıldı, 50 milyonluk bir yatırım yapıldı; Tekirdağ ve çevresindeki sanayiye cevap verebilecek hâle dönüştürdük limanımızı. Limanımız 10 lira kazanıyordu, yaptığımız bu yatırımdan sonra bizim limanımız 100 lira kazanmaya başladı." diyebilmeliydi. Değil mi? Böyle bekliyoruz, biz buna bakıyoruz burada. Neye bakacağız başka türlü? Mesela şimdi, bunu okumadınız ama kitapçıkta sunumunuz var, 2012'de yatırım programında 1 adet etüt proje ve 1 adet muhtelif işler olmak üzere 2 adet proje yer almış, 2 milyon yatırım ayrılmış, gerçekleşme oranı 8,75. 2013'te 3 milyon TL yatırıma ayrılmış, gerçekleşme oranı 4,97. 2014'te 224 bin TL olup harcama... Bu harcamalar da bakım onarım işine yapılmış arkadaşlar, yatırımın bir gereği olarak bir harcama yapılmamış, kurumdaki eksiklikleri gidermek için boya, badana, bakım onarım işlemleri...

TÜRKİYE DENİZCİLİK İŞLETMELERİ AŞ GENEL MÜDÜRÜ MEHMET ALİ YIĞCI - Tekirdağ limanında o yatırımı yaptık efendim, 2014 ve 2015'te...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Peki, biraz sonra söylersiniz, ben de size onun doğru olduğunu ifade ederim. Şimdi, ben sunumunuzdan bakıyorum...

BAŞKAN - Size pas atıyor Sayın Genel Müdürüm, açıklayasınız diye.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 4,5 milyon TL olarak belirlenmiş 2015'te, yatırımın gerçekleşme oranı yüzde 13,44.

Ya, kendiniz itiraf ediyorsunuz, bir şirketin verimli olması için ve gelecekle ilgili projeksiyonlarının olabilmesi ve rekabet edebilmesi için yatırıma önem vermesi lazım ve belli bir cirosunu da yatırıma ayırması gerekir. Ya da bu devlet kurumu bu ciroyu sağlamıyor olabilir. Özelleştirme İdaresi sadece satmakla uğraşacağına bu şirketi nasıl daha verimli getiririm diye düşünse aslında bunlar yapılabilir. Onların derdi bu değil, onların derdi biraz evvel söylemiş olduğum şeyler, bir daha da tekrarlamayacağım.

Bir başka boyutuna bakıyorum şirketin iyi yönetilmediğiyle ilgili, ya, bir şirket bir yıl zarar, bir yıl kâr; bir yıl zarar, bir yıl kâr. 2012 yılında 12 milyon zarar etmiş, 2013 yılında 12 milyon kâr etmiş. 2014 yılında 20 milyon zarar etmiş, 2015 yılında 5,6 milyon kâr etmiş. 2016'da da 23 milyon kâr beklenmektedir, bunu da söyleyeyim. Tabii, bu geçmiş yıllara ait bir denetim raporu Genel Müdür. Yönetim Kurulunu söylemiyorum çünkü pek ilgileri olduğunu söylemiyorum, Genel Müdür 2014'ten sonra atanmış, 2015 yılındaki denetim raporlarına baktığımızda olumlu şeylerle karşılaşırız diyorum ama bu mantıkla, bu yönetim tarzıyla, Özelleştirme İdaresinin sizin üzerinizdeki baskısıyla bu şirketin ayağa kalkma, kâr etme şansı yok arkadaşlar, kendini geliştirme şansı yok. Ya Özelleştirme İdaresinden kurtaracaksanız bu şirketi -tamam, sizin zamanınızda çıkmamış 1997'de çıkmış özelleştirme- ya da dediğim gibi, denetim göreviyle, liman işletmelerini düzenleme göreviyle, başka görevlerle yetkilendireceğiz, üretimden yani elleçleme işinden vazgeçecek, işletme işinden vazgeçecek, bu denetim görevini yapacak, düzenleme görevini yapacak ya da şirketi adam gibi bir yatırım politikası içerisine sokacağız, şirketi büyüteceğiz; ihtiyacı olan yatırımı yapmasını sağlayacağız ve kârlı hâle getirecek. Böylece de yönetim kurulu üyelerinin arpalığı, başka şirketlerdeki arpalık hâlinden çıkartmak gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum.