ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Çok Değerli Hocam, öncelikle teşekkür ediyorum. Dün de beklediniz.

Aslında, bilmiyorum ama, bu Komisyonda mutlaka bu tutanaklar, raporlar gidecektir ama eminim ki siz de dinledikçe, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı olarak kendi görevinizle ilgili çok not almışsınızdır.

BAŞKAN - Tutanakları da verebiliriz Zekeriya Bey'in dediği gibi.

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Burada, tabii, sadece Hocam Diyaneti temsil etmiyor, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı. O yüzden, ben, çok da eleştirel anlamda sadece Diyanete topu atmayı düşünmüyorum. Tabii, kolektif olarak bir aldatılmışlığımız var. Bunu, sizin, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı olarak, dinî açıdan nasıl aldatıldığa bakmanız lazım.

Bir şey daha var, merak ettiğim için soruyorum: Yani sizin tecrübenizle, bu örgütün büyümesinde, kökleşmesinde, Anadolu'dan gelen bu gençlerimizi kandırmasında, devletin dine uygulamış olduğu baskı, 28 Şubat süreci gibi ve daha önceden de sürekli olarak dindarların ve dinin irticayla eşit anlama getirilip baskı altına alınması, dışa doğru itilmesi bunun bir etkisi var mı? Örgütün neşvünema etmesinde bir etkisi var mı?

Bir diğer konu, merak ettiğim için soruyorum, bilmediğim için soruyorum Hocam: Sadece soru üzerine mi Din İşleri Yüksek Kurulu bir konuda... Ben bunlara "bilirkişi raporu" diyorum bazıları "fetva" diyor da. Mesela sizin 1980'li yıllarda başörtüsüyle ilgili vermiş olduğunuz bir karar var ve bu kararda da hiç değişmediniz. Her baskıya rağmen, çok şiddetli şeye rağmen çok sağlam durdu ve değişmedi. Gerçekten de bugün geldiğimiz nokta itibarıyla haklılığınız da ortaya çıktı. Yani bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulunun sadece soru üzerine değil de özellikle yine cemaat ismi zikretmeden, işte dinin dışında sahih kaynaklarda olmayan konularda açıklama yapması uygun olmaz mı, gerekmez mi? Bu konuda bir çalışma var mı?

Bu kadar Hocam. Yeterli. Teşekkürler.