| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Mustafa Öztürk'ün, Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 13 .10.2016 |
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, öncelikle, bizim bütün amacımız, bu darbeyle ilgili gerçekleri çıkarmak olduğu için, böyle gereksiz veya şu komisyon adına gereksiz işlere girmeyi düşünmüyoruz. Ama bu şu anlama gelmiyor: Bizim müktesebatımız buna yetmiyor falan anlamına gelmiyor. Şunu söyleyeyim: Böyle bir samimiyetsiz tavır -sizi asla şey yapmıyorum ama- Türkiye'de...
PROF. DR. MUSTAFA ÖZTÜRK - Estağfurullah.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - ...bu "sağ/muhafazakâr" denilen çevrelerde şöyle bir samimiyetsiz tavır görüyorum: Sanki Fetullah Gülen'in 17 Aralık başta olmak üzere, 15 Temmuzdan önce hiçbir konuşmasını duymamışlar, hiçbir kitapları yok, nerede yaşadığı bilinmiyor; aa, birden, "Amerikancı", birden böyle şeyci, bilmem "bu kadar günahkâr" falan, bu samimiyetsiz tavır bizi inandırmaz.
İkinci meseleye gelince, stratejik şeyleri görüyoruz ama biz yine gerçek çıksın diye ortaya büyük çaba gösteriyoruz.
BAŞKAN - Soru soracaksınız değil mi, herhâlde?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Muhakkak soracağım ve aynı zamanda da bu tip müdahalelerin de ne anlama geldiğini de bilecek kadar iyi bir demagogumdur.
Şunu da söyleyeyim yani: "Moderate Islam" diye bir rapor var, RAND Corporation'ın. RAND Corporation, CIA'in aracı kuruluşudur. O RAND Corporation'da moderate Islam'ı yani ılımlı İslam'ı nasıl kuracaklarını zaten söylüyorlar. Orada bütün bu siyasal ilişkilerin nasıl kurulduğunu, CIA tarafından nasıl yazıldığını biliyoruz.
Diğer bir şeyde de, sanki tek Fetullah Gülen komünizmle mücadele derneklerinde varmış, böyle bir samimiyetsiz ifade var. Türkiye'deki İslamcılarla Amerikalıların ilişkilerinin 1950 sonrasında, NATO sonrasında nasıl geliştirildiğini, Türkiye'nin yurtseverlerinin nasıl belinin kırıldığını, hatta tarihi Arap Lawrence'dan başlatarak bu İslamcı akımın taa Rothschild ailesinden bugünkü Aramco şirketine kadar geniş bir perspektifte bilen bir yapı, bir kurum, bir Cumhuriyet Halk Partisi var.
Biz, şimdi, böyle küçük uyanıklıklar, böyle ince mesajlar, buna girmememizin sebebi şu: Biz bu ülkenin kurucu partisiyiz. Bir daha bu başımıza gelmesin diye uğraşıyoruz. Başımıza gelmemesi için de bu antiemperyal köklerden başlayarak o gece kim iş birliği yapmış, ne olmuş, oradan başlayalım ki bir daha başımıza gelmesin diye uğraşıyoruz.
Onun için, sakın ha sakın, rica ediyorum, biz sizi hiç hafife almadık ama şunu bilmediğimiz anlamına gelmiyor: Millî Görüşçü Erbakan'ın 1999'da nasıl tasfiye edilmeye başlanıp ondan sonra birden nasıl Amerikan İslamcılığına geçildiğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ordusuna nasıl tuzaklar kurulduğunu, devletin bununla ele geçirilmeye nasıl başlandığını, o insanlara nasıl zulmedildiğini, nasıl gözler yumulduğunu bilmiyor değiliz. Ha, burada yine söylüyorum: Bütün deliller ortaya çıkarılmış, kendimizle ilgili saklayacak bir şeyimiz yok. Benim bütün muhafazakârlardan ricam şu: Bu konuda samimi olmazsak bir vatan kaybederiz. Bir vatan kaybederiz ve bu vatanı da şöyle kaybederiz: Kendisini en çok dindar gösteren emperyaller, en çok milliyetçi gösteren emperyaller, en çok solcu gösteren emperyaller tarafından kaybedebiliriz. Bütün yorumlarımızı buna göre yapalım.
Ben şöyle bir baskı olsun istemiyorum: Ne bizden yana ne iktidardan yana ne başka bir partiden yana, gerçeği ve sadece gerçeği arayalım. Benim burada sormak istediğim şey şu: Siz -akademik şeyinize büyük saygı duyuyorum- bu şekilde İslami örgütlerin emperyal güçler tarafından kurulmasının Türkiye'de kısa bir tarihini bize açıklayabilir misiniz ve bunun sonuçlarını başka ülkelerdeki benzer örnekleri vererek kısaca açıklarsanız bundan sonraki yapılarda... Çünkü bizim ortak duygumuzdur; bu ortak duygularımız ele geçirilirse bu ortak duygularımız üzerinden köleleştirilebiliriz. Yani şunu anlatmaya çalışıyorum: Dinimiz üzerinden köleleştirilebiliriz, ulusumuz üzerinden köleleştirilebiliriz veya bir devrimci kahramanın adıyla köleleştirilebiliriz. Bizim bu köleliklere izin vermeyecek kadar bilinçli olmamız lazım. Eğer bunlara zaten zamanında müdahale edebilseydik, İslam'da yolsuzluk haramdır -sadece başörtüsü emir değildir İslam'da- fitne haramdır, iftira haramdır, zulüm haramdır ama öyle bir hâle geldik ki İslam'ın veya diğer duygularımızın sadece kendimize olan doğrularıyla hareket ettiğimiz için de bugün de bu memlekette karpuz gibi bir bölünen hâle geldik. Yani birbirimizi kategorik olarak reddedip tuzaklar kuruyoruz.
Arkadaşlar, bu darbe hepimize kurulmuş bir tuzaktır. Bir müstemleke memkelekete götürüyorlardı. Bizim tek amacımız olmalı, bunu durdurmak ve bitmedi. Bitmediğini görecek kadar da kültürlü, birikimli, bu ülke ilişkilerini biliyor olmak zorundayız. 50 tane generale kalmadılar zaten bunlar. Bir sürüsü de önümüzde. Onun için bunu kim ki saklıyorsa emperyallerin iş birlikçisidir.
Teşekkür ediyorum.