| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Gazeteci Yazar Yavuz Selim Demirağ'ın, Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .10.2016 |
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Şimdi, ordunun geleneklerinden bahsettiniz ve son çıkan kanun hükmünde kararnamenin yanlış olduğunu söylediniz, eleştirdiniz. Şimdi, bir şey soracağım.
GAZETECİ-YAZAR YAVUZ SELİM DEMİRAĞ - Bakın, yanlış olduğunu söylemedim. Bana kalırsa -çok özür dilerim, parantez açayım- 15 Temmuz gecesi esir alınmış, kafasına silah dayanmış, kelepçe takılmış o komutanların hiçbirisinin o makamlarda durmaması lazım, bir dakika bile durmaması lazım. Bana kalırsa öyle.
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Ben onu değil de şunu söyleyeceğim: Şimdi, şöyle, ordudan bahsettiniz. Cuntacıların, 1960 cuntasını yapanların anılarına baktığımız zaman, işte cunta kurduklarında filan arkadaşını filan yere, falan arkadaşını da filan yere atayıp yukarıya doğru yani ordunun üst kademesine doğru bir ilerleyiş var. Niye? Çünkü bir hiyerarşi var, yani birini sıraya soktuğunuz zaman, uçağın havalimanından kalkması gibi ya da arabanın gitmesi gibi yani on yıl sonra, on beş yıl sonra kimin Genelkurmay Başkanı, kimin kuvvet komutanı olacağı belli bu sisteme göre. Ve ne var burada da? İşte, bir çalışma var. Tabii, bunu daha önceki darbeciler de kullanmışlar. İşte, bunun istisnası nedir? Özal'ın Üruğ Paşa'yı yapmaması belki o dönem için de. Tabii, son darbeciler, FETÖ'cüler de aynı yöntemi kullanmışlar. Yani ne yapmışlar? Sürekli ordunun üst kademesine doğru kendi adamlarını, kendi terörist elemanlarını sokmaya yönlendirmişler. Peki, bu düzenleme buna bir önlem olmaz mı sizce?
GAZETECİ-YAZAR YAVUZ SELİM DEMİRAĞ - Umarım olur.
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Niye? çünkü artık hiç kimse şunu bilemeyecek...
GAZETECİ-YAZAR YAVUZ SELİM DEMİRAĞ - Fakat, liyakat diye bir şey var. Bakın, liyakat diye bir hadise var. Şimdi, ordu geleneklerinde, bu terör örgütü sızarak bu gelenekleri ortadan kaldırırken liyakat sistemini de bozdu. Şimdi, 1960 darbesinden söz ediyorsunuz ama ben hem atılmış bir asker olarak, içinde ukde kalmış bir asker olarak hem gazeteci olarak bu darbelerin tarihini çok çok iyi araştırdım. Merhum Alparslan Türkeş'ten de bu darbelerin perde arkasını uzun röportajlarla, aylar süren röportajlarla yazdım geçmiş yıllarda.
Bakın, bugün burada eski Genelkurmay Başkanı vardı ve yine, dün 21 Mayıs-22 Şubat Talat Aydemir ihtilalinden kısa söz edildi. O ihtilalde teğmen olanlar, harp okulu öğrencisi olanlar hâlâ hayattalar, hâlâ o darbeye katılanlarla, birçoğuyla ben görüştüm. O günkü koşullarda, iletişim çağında yani Binbaşı Fethi Gürcan Çankaya Köşkü'nü sarıyor, Bakanlar Kurulu içeride, istese hepsini enterne edip tutuklayabilir ama diyor ki: "İsmet Paşa içeride, nasıl yapacağız? Senelerini bize vermiş, bizim komutanlığımızı yapmış. Bırakın, evlerine gitsin herkes." Öyle bir insani durum var, bugünkü gibi buraları bombalamıyorlar. Talat Aydemir ihtilalinde hiç halka kurşun sıkılmış mı?
ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Bu darbecileri mazur göstermez ki