| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök'ün, Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 19 .10.2016 |
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Hoş geldiniz. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz.
Biraz evvel de, başta, açılışta yaptığınız gibi bir şey ifade ettiniz, hani dindar bir insan olduğunuzdan, makamınızda asla namaz kılmadığınızdan bahsetmiştiniz.
Müsaadenizle, ben, şöyle, ilk başta söylediğiniz bir husus benim kafama takıldı, onu bir netleştirmek istiyorum. Başta dediniz ki: "Hatta, şöyle başını örten ve böyle başını örten ya da başı örtülü olmayan insanları yanıma aldım." Ben bu ifadeyi aslında kadın kimliğine bir hakaret olarak görüyorum. Bu şekilde kadınları "örtülü" ya da "örtülü olmayan" ya da örtüş tarzlarıyla ayrıştırmanın hoş olmadığını düşünüyorum. Onu bir kadın milletvekili olarak ifade etmek istedim.
Bir de, sunumunuzun başında dine karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin soğuk davranmış olduğunu söylediniz. Özellikle, yine, bu başörtüsüyle bağdaştırdığımızda, başörtülü annelerin, işte, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait yerlere alınmaması, boyunlarındaki iğnelerin mevzubahis edilmesi; bunlar tabii, demin ifade ettiğim gibi kadın kimliğini inciten mevzular.
Disiplin cezalarıyla Silahlı Kuvvetlerdeki Nurcuların, sizin tabirinizle, sonradan da Işıkçılar olduğu da söylendi, tasfiye edildiğini ama disiplin cezası olduğu için bunun aslının ne olduğunun da bilinemediğini söylediniz yanlış anlamadıysam. Bu disiplin cezalarıyla... Şimdiye kadar dinlediğimiz bazı uzmanlar ve kitap yazmış kişilerin kitaplarını okuduğumuzda şöyle bir argüman var: Samimi dindar olan insanlar değil bunlar. Asıl Fetullahçıların bu kararlarla TSK içerisinde güçlendirilip yükseltildiği ve samimi dindar olan insanlar, vatansever insanlar, Atüatürkçü vatansever insanların da, hatta ikinci nesil Türk Silahlı Kuvvetlerde olanların da bu kararlarla belirli zamanlarda ya da disiplin cezalarıyla okuldayken belirli zamanlarda tasfiye edildiği yönünde bir şey geldi.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Baskıyla, kararla değil de, ayrılmaya zorlanıyor.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Evet, "baskıyla ayrılmaya zorlandığı" daha doğru bir ifade. Bununla alakalı, ben, öncelikle, ilk soru olarak onu sormak istiyorum.
İkinci soru olarak da: Biraz demin bahsettiniz ama farklı kişiler bizim de burada dinlediğimiz, uzman olarak davet ettiğimiz kişiler, sizin döneminizde bazı tugay komutanlarının, FETÖ'cü tugay komutanlarının da belirli noktalarda olduğunu, kritik yerlerde olduğunu söylediler. İşte, dönemin başsavcısının size FETÖ tehdidinden bahsettiği gibi, bu tip şeyler okuduk. Nuh Mete Yüksel'in hatta, isim olarak da verebilirim. Bunlar acaba doğru mu? Bunu ben de öğrenmek istiyorum.
Üçüncü olarak da: Baktığımızda, uzun dönem "irticayla mücadele" adı altında yapılan bazı operasyonlar var. İşte 28 Şubat döneminden de demin bahsedildi. Bu, uzun süre Türkiye'nin bir numaralı gündemiydi. Ama şu anda bugüne geldiğimizde görüyoruz ki bu bir numaralı gündem olduğu dönemde, sizin de Genelkurmay Başkanı olduğunuz ve ondan önceki dönemde de, özellikle 28 Şubat döneminde bir numaralı gündem olmuşken, bu kadar gündemdeyken şimdi görüyoruz ki bu Fetullahçı terör örgütü çok üst düzeye gelmiş ve bu darbe girişimini yapacak hâle de gelmiş; Türk Silahlı Kuvvetleri açısından bahsediyorum, diğer kurumlardan bahsetmiyorum. Acaba bu tehdidi önlemek için TSK içinde ne gözden kaçtı ki biz bugüne geldik? Onunla alakalı da cevap verebilirseniz, yorumlarınızı alabilirsem memnun olurum.
Teşekkür ederim.