KOMİSYON KONUŞMASI

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Paşam, şimdi, biraz önceki şeyinizde "Ne vardır, ne yoktur diyemem." ve "Bir yargı kararı var." dediğinizde bu yargı kararını verenlerin bir örgüt mensubu olduğunu o dönem birçok insan yazıyordu çiziyordu.

Hatta Silivri'de başıma şu geldi: Silivri davalarını takip için gittik, halk orada. Orada bir Jandarma albayının bize zalimliklerini gördük; hatta fiilen saldırıya uğradık ben, Özgür Özel ve Veli Ağbaba. Oradaki sivil giyimli Jandarma istihbaratından olanlarla birlikte, asıl orada bir Jandarma albay vardı ve yanımda 75-80 yaşında, bir üniversiteden profesörlükten emekli bir hanımefendi vardı ve ona o TOMA'yla suyu vurduklarında yaklaşık 10-12 metre kadıncağız yerde sürünmüştü. 10-12 metre ve kadın 75-80 yaşındaydı. Biz de sırılsıklam olduk. Yani o kadını kaldırdığımızda baygınlık geçiriyordu. O dava sırasında bizim dinleyici locasında bulunduğumuz yerlere mikrofonlar uzatılmıştı. İyi hatırlıyorum, bir savcı haber gönderdi bize Jandarma şeyiyle, "Söyle onlara, çok konuşmasınlar." dedi benim olduğum yere. Ben de "Git o savcıya söyle, ben milletvekiliyim, bir gün o da o hesabı verecek." demiştim.

Şimdi, sizin o "Yargıya karışamam." dediğiniz dönemde silah arkadaşlarınızdan büyük haksızlıklarla içeride can verenler oldu, büyük acılar çekenler oldu; böyle bir durumla karşı karşıyaydık. Onun için, hani, ben kendi adıma yaşadıklarımı hatırladığımda ve yazılan... Hani, bilinmeyen şeylerden de bahsetmiyorduk. Yazılan, yaşanan şeyleri de düşündüğümde üzüldüm buna.

Şimdi, birinci şeyiniz şu: Bu, Hrant Dink'le alakalı çok konuşuldu. 2004 yılında Hrant Dink, Sabiha Gökçen'le ilgili haber yazdığında Genelkurmay sitesine -birinci sorum Hrant Dink'le alakalı- çok sert bir bildiri konulmuştu. Bu bildiriden haberiniz var mıydı? Kim kaleme aldı?

Daha sonra yazılan çizilenlerden okuduğumuz kadarıyla, dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'u Genelkurmaydan bir yetkili arayarak diyor ki: "Bu Hrant Dink'le konuşun." Ve Hrant Dink İstanbul Valiliğine çağrılıp MİT görevlileri tarafından tehdit ediliyor. Bundan haberiniz var mı, Şenkal Atasagun'u kimin aradığından? Ve Savcı Gökalp Kökçü'nün "15 Temmuza giden yolda Hrant Dink cinayeti FETÖ'nün altın vuruşudur." diye bir beyanı var. Bu şeye baktığınızda da sizinle ilgili, sizin döneminizle ilgili de bu Hrant Dink cinayetiyle ilgili bir sürü şey yazıldı çizildi. Burası kamunun çok açık bir ortamı. Bunlara ne diyorsunuz Sayın Paşam? Öncelikle, birinci sorum bu