AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Tabii, her biriniz çok önemli şeyler söylediniz.

Bu tür işleri çok yaydığınız zaman sonuç alamazsınız. Mesela, o dönem bakış açılarını o dönem bürokrasisinde olan birisi olarak ben biliyorum. Okullar açan, iyi niyetle ortalıklarda gezinen insanlar ama dört yıl müsteşar olarak 7 bakan, 3 Başbakanla -Erbakan dâhil- çalıştım, bana bir tek kişi telefon açıp "Gülen örgütünden şunu alacaksınız." demedi, böyle bir şey yaşamadık. Devletin içine... Ya onların talebi yoktu ya da o sırada sokmuyorlardı. Şimdi, bakınız, merhum Sayın Demirel için şunu söylüyor Fetullah Gülen: "Gittim ona, şeceresi bozukların listesini verdim." Gerisini söylemek istemiyorum, insanlarımızı incitmek istemiyorum. Dedi ki bana: "Sen kimsin ya? Git işine, gücüne bak, imamlığını yap. Sen askerin işine karışacak adam mısın?" Anlatabiliyor muyum? Ondan sonra diyor ki: "Bu Demirel var ya Demirel, bu Yahudi'nin tekidir." Sayın Kılıçdaroğlu'yla "çilingir oğlu" diye alay ediyor. Bilmem kime bilmem kim diyor. Yani belki tarihçiler o dönemi daha iyi değerlendirecekler. Vaktimiz olursa en ince noktasına kadar da gidelim. Bence bu işin sınırı 12 Eylül rejimiyle esasen, işte o meşhur projelerin başlamasıyla olmuş olabilir. Ama geçen yıl komisyonun başına bu geldi. O kadar çok darbe çeşitlendirdiler ki komisyon hiç sonuç alamadı aslında. Meclise de inmedi o rapor. Öyle hatırlıyorum.

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - İnmedi ama 20 maddenin 19'u hayata geçirildi.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Yani şunu demek istiyorum. Burada ben hem Mehmet Bey'e hem de sizlere katılıyorum ancak ikinci bir şeye dikkat etmeliyiz. Çok polisiyesine gidersek bu işin orada da kayboluruz, yani o geceyi anlamamız, birtakım suçluların ortaya çıkması açısından önemlidir ama bunlar buraya hangi sistemle girdiler, buraya nasıl bu kadar yerleştirildiler... Bu rakamlar sızma rakamları olacak rakamlar değil. Bunlar muazzam rakamlar. Şimdi burada oturuyoruz. Burada 5 kişi gelip içimizde kafayı karıştırıyorsa bu sızmıştır. Yok, biz 5 kişi kalmışsak o zaman başka bir şey var. Biz azınlıkta kalmışız demektir. Onun için bütün bunların optimumunu, orta noktasını bulup öyle bir çalışma ama şeyi tekrar destekliyorum, yani bir brifing almamızı ve öncelikler açısından da çağırılacak kişilerle ilgili Sayın Sancar'a katılıyorum. Onu ifade etmek istedim.

Teşekkür ederim.