| Komisyon Adı | : | (10 / 276, 277, 278, 279) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Profesör Doktor Ahmet Akgündüz'ün, Fetullahçı terör örgütüne ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 18 .10.2016 |
ROTTERDAM İSLAM ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. AHMET AKGÜNDÜZ - Peki, çok teşekkür ediyorum.
Önce evrimleşmeden bahsedeyim. Yani bu evrimleşme onlar için çok önemli. Bana 1986 yılının Eylülünde Başbakanlık Osmanlı arşivinde uzmanken şu anda bir devlette imam olarak çalışan, benim de İslami ilimlerden sınıf arkadaşım Ali Bey geldi, soy ismini söylemiyorum. Ali Bey geldi, beni Zaman gazetesi abonesi yapmak istedi ısrarla. Ben de dedim ki: Zaman gazetesinin yayın prensiplerini benimsemiyorum. Yani çünkü -dediğim gibi- çok eskiden tanıdığım için, evet, bazen yayınlandı makalelerim ama ben istemiyorum. Çok enteresan bir şey söyledi, şu anda Allah şahit, ben de biliyorum onu, dedi ki: "Akgündüz Hoca, yanlış yapıyorsun. Hoca Efendi diyor ki: 'Önce 50 bine çıkacağız, sonra 100 bine çıkacağız. 1 milyon tirajı yakaladığımız zaman Türkiye'ye hükmedeceğiz.'" ve daha enteresanı, bir başkası da Hollanda'da bana çok açık bir şekilde dedi ki: "Akgündüz Hoca -bunun söylediği de biraz önce Beyefendinin kızdığı Gezi olaylarından sonra- Türkiye merkez olacak, yanlış yapıyorsun. Sadece Türkiye'de değil, bizim hakimiyetimiz 7-8 tane de İslam ülkesinde de gerçekleşecek ve böylece birleşik İslam devletlerini kuracağız." Yani evrimleşmeye bir misal de bunlar her şarta uyum sağlıyorlar. Mesela Hollanda'da ta dershane değil de 17 Aralık tartışmasından önce bütün solcular, bütün ateistler, geyler ve Wilders'ın partisindekilerin tamamı bu ekibe düşmandı ama şu anda tamamı onunla beraber. PKK onunla beraber, YPG onunla beraber Hollanda'da yani hatta çok ilginç, benim rektörlükten alınmam için kanun çıkarmaya gayret eden Eğitim Bakanı Bussemaker "FETÖ'cülerle alakalı hangi okul müracaatı gelirse şartları tutmasa bütçe vereceğim ve tanıyacağım." diyor. Misal vermek istemiyorum.
Geliyorum ikinciye. Dünyevileşme konusunda tam sizin gibi düşünmüyorum ama söylediğiniz gibi olanlar var. Mesela ben bir tanesini söyleyeyim. Bu FETÖ'cülere ait bir holdingin başında çok enteresan bir istihbarat örgütünden adam genel müdür oldu. Bu, ta dershane tartışmasından önce fakat bu genel müdürün istihbarattan olduğu -Türk istihbaratı değil- öğrenilince -bunu bir dostum anlattı, doğruluk derecesini bilemiyorum- 6 trilyon tazminat vererek ayırdılar onu. Şimdi, dolayısıyla, bu cümle, bu misal sizi destekliyor. Yani üst makamların tamamı öyle değil ama dinini muhafaza etse de artık apartmanlaşma, iş adamı olma, bunun misalleri çok.
Son noktaya gelince, muhterem Vekilim, bir defa şunu bilmenizi isterim: Eğer bir insan "Ben Resulullah'ı her gün rüyada görüyorum." diyorsa, hele hele "Açıktan bana talimat veriyor." diyorsa bunlar bunlar "şer'î şerif" dediğimiz İslam'a, Kur'an'a ve sünnete aykırıdır. Bırakın bir âlimin... Kabul ediyorum rüyada görebilir, kalbine bir ilham tarzı da gelebilir yani ama Hazreti Resulullah gibi büyük bir peygamber bile istediği zaman mucize gösteremez, Allah istediği zaman mucize gösterir. Dolayısıyla, bu onların en büyük teşvik kaynağı. "Hocam Resulullah'a sormuş, böyleymiş." Yani, öyle inanmışlar ki eskiden ben "Haşhaşi" tabirine kızardım, "Yahu bunu Hasan Sabbah'la mı kıyaslıyoruz?" derdim hani o ilk dönemlerde. Şimdi, Haşhaşi az kaldı. Yani nasıl bir ilaç veriyorlar ki... Bu bir defa Kur'an'a aykırı, sünnete aykırı. Yani böyle bir şey olamaz ki, bir insan istediği zaman keramet gösteremez.
Ha, bir şey söyleyeyim: Bu nasıl kâinat imamı, nasıl hazreti mehdi; merak edenler Latif Erdoğan'ın "Küçük Dünyam" kitabını okuyabilirler. Rezalet bir kitap. Yani orada hazreti mehdilikten de çıkmış, artık ilahî bir şahsiyet, Hazreti İsa gibi bir şey yani. Hatta ben kendisiyle tartışmıştım bir araya geldiğimde, "Bu adam kâfir." dedi bana, yılını söylemiyorum. Dedim ki: Vallahi, Latif Bey, senin Küçük Dünyam kitabında yazdığına da inanmıyorum, bu konuştuğuna da inanmıyorum. Gayet açık konuştum ben. Kısaca bu Sayın Vekilim.