EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Vekilim, tabii, biz oradaki dosyayı alıp inceleme konumunda değiliz. Yani Emniyet almış...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Jandarma ilk tutukladığında İçişleri Bakanı sizdiniz.

EFKAN ALA (Bursa) - Güvenlik birimleri aldı, götürdü, teslim etti yargıya. Yargı soruşturması, bizim Bakan olarak o dönemde de "Dosyayı getirin, ben bir bakayım, ne var ne yok." diyeceğimiz bir husus değil. Yani bunu hukukçu arkadaşlarımız burada, bilir. Ondan sonrası...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Adil Öksüz serbest bırakıldıktan sonra Sayın Bakan, mesela İçişleri Bakanı o karakolun amirine "O GPS cihazı nerede kardeşim, bu dosya niye boşaldı?" der yani bu yetkisi var.

EFKAN ALA (Bursa) - Arkadaşlar, onların hepsini... Tabii ki söyleniyor, şimdi ben soruşturmadan, yargının yaptığı soruşturmadan bahsediyorum. Şimdi, almış olsak burada aynı soruya "Siz yargıya müdahale ediyorsunuz." diye başlayacaktınız.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hayır, olur mu? "Yargıya müdahale etmek" başka bir şey. Size bağlı, siz oradaki Jandarma Komutanının yetkisine de sahipsiniz, İçişleri Bakanısınız.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Evraklar yargıda değil, Emniyette, poliste, jandarmada.

EFKAN ALA (Bursa) - Arkadaşlar, bakın, o zaman baştan anlatayım.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bakan Bey, ben çok sakinim, siz de sakin olun.

EFKAN ALA (Bursa) - Yok yok, baştan anlatmak gerekiyor.

Sayın Vekilim, şöyle...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Aykut Bey, evraklar yargıda değil.

BAŞKAN - Mahmut Bey, söz vermedim, müsaade edin. Lütfen müdahale yok.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bana söylüyor.

BAŞKAN - Ama burası sohbet yeri değil. Lütfen... Aykut Bey, soruyu sordunuz.

EFKAN ALA (Bursa) - O zaman ben bir şey söyleyeyim. Yani şu andaki sistem içerisinde Emniyetin o işlemi, Jandarmanın o işlemi -avukatsınız- adli görev midir, idari görev midir? Savcıyla yaptığı iş, işlem... Sayın Vekilim, söyleyin, siz hukukçusunuz.

BAŞKAN - Adli görev, evet.

EFKAN ALA (Bursa) - "Adli görev" demek, ne demek yani idarenin oraya müdahil olmaması gereken bir görev değil mi bugünkü sistem içerisinde? Kaldı ki...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - MİT Yasası'nda hüküm var...

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - Ne alakası var?

EFKAN ALA (Bursa) - MİT Yasası'yla ne alakası var?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Nasıl alakası yok?

ZEKERİYA BİRKAN (Bursa) - O zaman her soruşturmayı...

EFKAN ALA (Bursa) - MİT miyiz o zaman biz? MİT Müsteşarı mıyım ben?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Evet, MİT'in de içindesiniz.

EFKAN ALA (Bursa) - Nasıl MİT'in içindeyim?

BAŞKAN - Efendim, bu şekilde bir...

EFKAN ALA (Bursa) - MİT bana mı bağlı?

BAŞKAN - Sayın Bakanım, bir saniye...

Biz Komisyon toplantısını bu şekilde yapmıyoruz Mahmut Bey. Lütfen...

EFKAN ALA (Bursa) - Arkadaşlar, Sayın Vekilim, MİT bana mı bağlı?

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Burada İç Tüzük'e göre yapıyoruz.

Sayın Bakanım, siz cevabınızı verin, konu bitmiştir.

EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Vekilim, olay şu: Emniyet yakalamış, götürmüştür, orada yargı da serbest bırakmıştır, soruşturmalar orada devam ediyor, sonucunu siz de bekleyin, biz de.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

EFKAN ALA (Bursa) - Bu işte önemli bilgilere sahip olduğu değerlendirilen kişidir. Yani sonradan edindiğimiz, bize verilen bilgiler... Onun için de ben, şahsen o zaman iki ayrı birim kurdum yani sadece bunu yakalasınlar diye. Kaçtıktan sonra da iş, tekrar yakalamak bizim işimizdir. Onun için iki ayrı birim kurdum, bunlardan biri Jandarmadaydı, biri Emniyette; umarım neticelendirirler yani onun dışında herkes bir şey yazıp çizebilir, söyleyebilir, bunun dışında bir durum yoktur.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Darbenin en önemli adamını devlet benden kaçırmış...

EFKAN ALA (Bursa) - Devlet dediğimiz...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Darbenin en önemli adamı bu ya, öldürüyordu bizi burada ya. Bu adamı devlet elinden kaçırmış, İçişleri Bakanı diyor ki: "Ben bir şey söyleyemem." diyor.

EFKAN ALA (Bursa) - Söylüyorum. Ne söylememi istiyorsunuz yani? Nasıl? Ben bütün soruşturma safhasını burada anlatmak... Burası mahkeme salonu mu?

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ya mahkeme salonuyla alakası yok.

EFKAN ALA (Bursa) - Ne demek yani? Ben oradan alacağım, soruşturma dosyasını buraya getireceğim. Şimdi, bakın, arkadaşlar, böyle bir usul yok, böyle bir imkân da yok. Ben şu anda da İçişleri Bakanı değilim, şu anda İçişleri Bakın değilim. Burada o zamanki olan şeyi anlatıyorum. Yani ondan başka bilgi almak istiyorsanız devletten de siz de milletvekilisiniz, o yollara bakar alırsınız. Benim o konuya ilişkin de bundan fazla zaman...

BAŞKAN - Evet, arkadaşlar, Sayın Bakanım teşekkür ediyoruz.

EFKAN ALA (Bursa) - İkincisi: Bir konu söylenmişti. (Komisyon sıralarından karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Bir saniye bir sükûneti sağlayalım.

Aykut Bey, böyle bir usul yok. Zekeriya Bey bir saniye.

EFKAN ALA (Bursa) - Bu anlattıklarımızı, Türkiye de olup biteni daha bu terör örgütü, bu örgüt faaliyetlerine böyle Hükûmet karşıtı, Hükûmete darbe girişiminde bulunduğundan itibaren her seçimde bizi anladı, millete anlattık, millet de anladı ve hâlen de çok iyi, görüyoruz ki şu anda da 17-25 Aralıktan sonra da, işte 15 Temmuzda da milletimiz darbeyi önledi, meydana çıktı, o en iyi şekilde her şeyi ferasetiyle anladığını, ne olacağını tahmin ettiğini, değerlendirdiğini görüyoruz. Onun için bizim sözlerimiz milletimize, sizlere artık spesifik olarak yani bazı arkadaşlar hani ben bunu anlamadım diyebilir, öbürleri anladım diyebilir ama milletimiz anlıyor, anlatıyoruz yani bizim yaptığımız yapacağımız işleri. Arzu ediyoruz ki sistem dönüşümüne yönelik sizler de bilgi verin.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Fuat Avni'yle ilgili...

BAŞKAN - Sonuç kısım, evet. Fuat Avni...

EFKAN ALA (Bursa) - Fuat Avni... Sizin bu sosyal medyada olan herkesi spesifik olarak şöyleydi, böyleydi değil, sistem içerisinde kaç kez soruşturma açıldı, gönderildi, tespit edildi ama edilenler alındı, edilmeyenler yurt dışında belki başkaları da vardır yani daha tespit edilemeyenler. Mesela, bu alan o kadar girift ve çok yönlü ki biliyorsunuz yani başka ülkelerden de yazıyor, devlet de kadirimutlak değil işte yapabileceğini yapıyor. O dediğiniz şekilde dört dörtlük işleyen bir mekanizma 12 Eylül Anayasası maalesef kurup bizim elimize, siyasetin eline vermemiş ancak zorlayarak bu kadar işletebiliyoruz ama sizden milletvekilimiz olarak inşallah anayasayı da değiştirecek güzel bir ortamı, vasatı buluruz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Fuat Avni...

EFKAN ALA (Bursa) - Fuat Avni'yle ilgili basit bir sorudur, basit bir cevabı vardır. O bir grup, işte bulunanlar alındı, diğerleri de tespit edildikçe alınıyor, o bir kişi değil. Yani bu kadar devlet bilgisini oradan buradan bir kişi vermiyor, her bir kurumda olanlar, imamlarıyla, teferruatıyla alınıyor, onlardan bir kısmı içeride bir kısmı da yakalandıkça alınacak.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sormak istediğim şu...

BAŞKAN - Tamam mı Sayın Bakanım?

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Efendim, soruyu soramıyoruz ki.

EFKAN ALA (Bursa) - Ama dediniz, sorudunuz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Önemli bir soru var, soruma cevap almak için...

Fuat Avni yani Cumhurbaşkanının yanındaki o "kurmay başkanı" mı diyorlar ona yaveri o dinleme cihazlarını koyduğunu falan yazıldı.

EFKAN ALA (Bursa) - O değil, o değil, o daha önceydi, dört beş sene önce, onların hepsi içeride. Yani o cihazları koyanlar tespit edildi, hepsi içeride.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Fuat Avni sistemi...

EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Vekilim, ikisi de yurt dışına kaçmıştı, oradan girişimlerde bulunarak Bulgaristan'a kaçtılar, oradan bunlar alındı. Yani başka ülkelerde, Avrupa'da dolaşıyorlardı, alındı, buraya getirildiler, içerideler, hapisteler yani.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şunu sormak istiyorum: Yani saray dakika dakika izleniyordu ya "Şimdi hapşırdı, şimdi bilmem ne çiçek geldi." falan, bunu kim yapıyormuş saraydan, bu belli oldu mu?

EFKAN ALA (Bursa) - Ya, arkadaşlar, niye hep onların dediklerini böyle mutlak doğru olarak kabul ediyorsunuz da bizim dediklerimizi etmiyorsunuz? Yani ben de bunu anlamıyorum adamın birisi bir şey yazıyor. Ama onların öyle her yazdıklarına inanılırsa sanki Türkiye'yi değil, dünyayı da onlar yönetiyor. Onların şu anda konuşmalarına bakarsan hâlen dünyayı onlar yönetiyor. Yani böyle bir şey olmaz. Şimdi, onlardan tespit edilenler alınıyor.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - İsabet yüzdesi çok yüksek.

EFKAN ALA (Bursa) - Hayır, tespit edilenler alınıyor, edilmeyenler de edilmemiş demek ki, daha tespit edilecek.

Bir başka şey...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sorularıma cevap alamadım ki.

EFKAN ALA (Bursa) - Soruların hepsine cevap veriyorum da istediğiniz cevap olmayabilir, siz de benim istediğim soruları sormuyorsunuz tabii yani, ben de sizin istediğiniz...

Bir şey daha...

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Bakanım, ara veriyoruz.

EFKAN ALA (Bursa) - Şunu katkı olsun diye ben bir şeyi paylaşmak istiyorum: Bakın, bir toplantıya gitmişiz Amerika'da Dışişleri Bakanlığından bir sunum yaptılar ve ayrı ayrı her bir birimin yani askerî birimin Başkana bağlı olduğunu, orada sekreterin yani Millî Savunma Bakanlığına karşı gelecek olanın Başkana bağlı olduğunu böyle anlattılar, Başkana bağlı olanlar var "Bunu böyle yaptık ki darbe olmasın." diye bitirdiler. Yani arkadaşlar, sistem, sistem, sistem. Bakın, 15 kez yani böyle bir şey olmaz, darbe girişiminde bulunulmuş.

AYTUN ÇIRAY (İzmir) - On dört yıldır "sistem" diyorsunuz ya. Otuz yıl mı yani size vereceğiz?

EFKAN ALA (Bursa) - Onun için, anayasayı gelin beraber değiştirelim, başka şeyler konuşalım.

Teşekkür ediyorum.