EFKAN ALA (Bursa) - Sayın Başkanım, şimdi, birincisi, Cumhurbaşkanımızın "Allah'ın lütfu" demesi, işte, anlaşılıyor ki yeni yeni daha 17-25'ten sonra -ben söylüyorum yani hepimiz oradaydık Mecliste, siz de oradaydınız- bu meselelerde ön almak için, inisiyatif almak için getirdiğim yasaya hep birlikte karşı çıkılmadı mı? Allah muhafaza, orada bir milletvekilimiz neredeyse hayatını kaybetmiyor muydu? Yani arkadaşlar, belki bu vesileyle artık berrak bir biçimde bu örgütün nasıl bir örgüt olduğunu, nasıl bir terör örgütü olduğunu, nasıl ona dönüştüğünü herkes görür. Nitekim, burada Yenikapı'da bütün partilerimiz, o gecede durum açıkça görülünce, bizi o zamana kadar eleştirenler, aldığımız önlemleri eleştirenler, onlara karşı duranlar o geceden itibaren birlikte oldular, bu güzel bir şey oldu Türkiye'ye ve bütün siyasi partilerimiz, milletvekillerimiz bu melanet durumun karşısında durdular. Yani orada kastettiği şey budur.

İkincisi: "Uygulamayarak..." Şimdi, siz bürokrasiden geliyorsunuz, bizim geldiğimiz yerlerden geliyorsunuz, aynı yerde bulunduk. Yani kendi genel sekreterini, Jandarma Genel Komutanını ben takip edecek değilim.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Kim takip edecek? Bakanlık olarak size bağlı değil mi?

EFKAN ALA (Bursa) - Etmiyorum kardeşim. Ben bilmem bir şeyin genel sekreterini takip etmem, edilmez de zaten. O öyle de değerlendirmemiş. Sonradan sordum. Yani siz tayin edersiniz, bir genel komutanın özel kalem müdürünü, genel sekreterini şey yapar mısınız? Elimde somut da hepsiyle ilgili somut kanıt, bilmem ne... Bunlar zaten böyle çalışıyor, gizli, saklı. Değerlendirmelerle yapıyorsunuz. Bir de, ben gidip de Bakan olarak yani Jandarma Genel Komutanını... Öyle değerlendirmiş bize getiren zaten personel sistemi orada getiriyor çoğunu da. Bizim spesifik olarak yüzde yüz bildiğimiz ve orada duran kimseden bahsetmiyorum ama onlar... Biz öyle değerlendirmeler yapmışız, tayin etmişiz. Bir örnek olarak sundum. Yani kendisi de onu burada tutmuş ve sonradan yanıldığını söylüyor. Olay ortaya çıktıktan sonra biz bu adamın bu kadar hain olduğunu berrak bir biçimde görmüş oluyoruz yoksa baştan bunu görmüşüz de orada tutmuşuz değil ki.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Görmediyseniz niye tayin...

EFKAN ALA (Bursa) - Yani o zaman ben size şunu söyleyeyim: Siz o kadar orada bulundunuz, milletvekilliği de yaptınız. Ben de oraya getirdim, bu kadar şeyi yaptıktan sonra; 17-25'i yapmışlar, MİT saldırısını yapmışlar, Hükûmet bir karar almış, her taraftan harekete geçmişler, o kadar iş olup bittikten sonra nasıl orada yine de bunlara sahip çıkan tutumlar sergilendi ve karşı çıktınız mesela iç güvenlik tasarısına? "Jandarmada değişiklik yapacağız." diyoruz, ona karşı çıkıldı, öbürüne, Emniyete karşı çıkıldı, zabıtları getirin, orada neler söylendi. Yani burada arkadaşlar, geçmişe bakarak -ta 1980'lerde başlamış- sistemin beslediği, garip bir durumu... Böyle suçlayıcı ifadelerle sürdürebiliriz bu toplantıyı da ama hiçbir işe yaramaz. Yani önümüzdeki dönemde hiç olmazsa hangi tedbirleri alabiliriz, neler yapabiliriz, sistemin açıkları neler, böyle şeyler üretmemesi için yapılması gerekenler neler? Elbette merak ettiğiniz sorular da olur, ben de bilgim varsa -hepsini biliyor olmam da gerekmez- söylerim, değerlendirme size ait olur ama istirham ediyorum, suçlayıcı böyle şeylerle bir yere varamayız. Yani o zaman Meclis üyesisiniz siz, Türkiye'de milletvekili herkes. Yani milletvekilleri değerlendirmiş, toplanmış, gelmiş, bir şey mi getirmişler Millet Meclisine de görüşmeler olmuş da biz Bakan olarak karşı çıkmışız. 550 kişiden birisi buradaki herkes. Yani biz, koca bir ülke sarsıntıyla karşı karşıya kalmış. Böyle şey olur mu arkadaşlar yani? Geçmişi değerlendireceksek en az bize söz söylenebilir, onu söyleyeyim.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Şimdi, arkadaşlar, biz iç güvenlik paketine karşı çıktık, bugün de gelse buna karşı çıkarız.

EFKAN ALA (Bursa) - Ee, o zaman benim yapacağım bir şey yok.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Burada, bakın, iç güvenlik paketinde tamamen keyfî bir sistem getiriliyor. Suçluların tespiti ve bunlara işlem yapılmasına şu andaki, ondan önceki mevzuat engel miydi?

EFKAN ALA (Bursa) - Peki, çok güzel bir şey söyledi şimdi. Ben diyorum önleyici tedbirler, diyor "suçluların tespiti..." Adam suç işleyecek, bekleyeceğiz o zaman, darbeyi yapacak, darbe girişiminde bulunacak, ondan sonra cezalandırmak için savcılar harekete geçecek, bulacaklar. O zaman bize bir şey zaten kalmıyor. Milletvekilinin, benim yapacağım bir şey yok o zaman öyle mi? Yani suç işlemeden tedbir alabiliyor musunuz, onu tartışmamız lazım.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Biz de onu diyoruz.

EFKAN ALA (Bursa) - Adamın suç işlemesini bekledikten sonra... Ee, buyurun, söylediğiniz şeyler ona varır yani.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Adam örgütün içine girmiş, suçu işlemiş zaten.

EFKAN ALA (Bursa) - Suçu işlesin ondan sonra, öyle şey olur mu?

BAŞKAN - Peki, Sayın Bakanım, teşekkür ediyorum.