| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza infaz kurumlarında yaşandığı iddia edilen hak ihlallerine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .10.2016 |
GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Ben önce sorumu soracağım, sonra da çok küçük, böyle, iki dakikalık bir değerlendirmede bulunmak istiyorum.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü 25 Ağustos 2016'da bir açıklama yaptı. Bu açıklamada da kurum kapasitelerinin yetersiz olduğunu açıkladı. Çözüm olarak ne sundu? Çözüm olarak da hükümlü ve tutuklu sayısındaki öngörülemeyen artışın karşılanması için beş yıl içerisinde 174 adet yeni infaz kurumu yapacağını söyledi. 100.182 kişilik kapasite artışı sağlanacağını belirtti bize. Peki, biz bu açıklamayı okuduğumuz zaman, beş yıl içerisinde 174 yeni hapishane yapılacağını anlıyoruz. İyi, güzel de zaten Hükûmet tarafından bize -15 Temmuz öncesi- önümüzdeki dört yıl içinde 165 tane yeni cezaevi yapılacağı iletilmişti bütçe görüşmeleri sırasında. Demek ki ceza ve tevkifevlerinin öngörülemez gördüğü artışı aslında Hükûmetimiz o zaman görmüştü. Ancak, benim size sormak istediğim soru şu: Peki, bu programa sonradan eklenen dokuz yeni hapishane kimler için yapılıyor? Sadece darbe zanlıları için mi, yoksa yeni operasyonlar mı söz konusu, bunu merak ediyorum. 100.182 kişilik kapasite artışı sağlamak, 100 bin yeni mahkûm demek. Yani, aslında, ülkemizin açık hava hapishanesine dönüşmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla, buna bir cevap almak istiyorum.
İkinci söyleyeceğim konu da şu benim: Biz, evet, ziyaretleri yapamıyoruz. Ben diğer arkadaşlara katılıyorum, özellikle darbe sonrası süreçte ziyaret yapamıyoruz, bununla ilgili sıkıntılar yaşıyoruz. Birçok mektup bizim Komisyonumuza iletiliyor işkencelerle ilgili, hak ihlalleriyle ilgili. Kaldı ki bir tanesini ben, Sayın Başkanım, size sunacağım bunun. Bu mektubun aynı şekliyle, 101 kişiye daha şu günlerde bu işkencelerin yapıldığıyla ilgili ve yapan kişiler de dâhil, isimleriyle gelen mektubu size ileteceğim.
Dolayısıyla, bence darbeciler bahane edilip hapishanelerden gelen hak ihlallerini görmezden gelmeyi doğru bulmuyorum. Kötü muameleye "Görmedim, duymadım, bilmiyorum." demek, bence sadece vicdanları değil, insanlığı da kanatır diyorum.
Dolayısıyla, bu komisyonun kurulup gerçekten incelenmesinin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Madem bastırılan bir darbe idiyse bence sonuçlarının bu şekilde olmaması gerekirdi. Ben 12 Eylül darbesini hatırlıyorum. 12 Eylül darbesinde yaşanan bir sonuçtu bu. Oysa, biz darbe olmadı diyorsak bence sonuçların bunu ortaya sunması, tartışılır bir konu.
Teşekkürler.