| Komisyon Adı | : | İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU |
| Konu | : | Ceza infaz kurumlarında yaşandığı iddia edilen hak ihlallerine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .10.2016 |
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. (Karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN - Lütfen, mütalaaya da müsaade etmeyin, siz buyurun.
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Peki.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Hakları İnceleme Komisyonunda olduğumuzu bir an için unutmayalım. Siyasi partiler arasındaki bir tartışmayı yapmıyoruz.
Ben çok uzun konuşmayacağım, birkaç şey söylemek istiyorum. Komisyonumuz, evet, iddiaları alıp incelemek zorunda. Bir tek kişinin bir iddiası olsa dahi, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına görev yaptığına göre onları incelemek zorundadır. Karar verecek merciler vardır. O inceleme, sonrasında o mercilere aktarılır. Burada hiçbir sorunumuz yok.
Ancak buradaki konuşmalardan, hak ihlallerinde bulunulanlar, bulunulduğunu iddia edenler milletvekillerimize iletiyorlar, Komisyona iletmiyorlar, alt komisyonlara iletmiyorlar." gibi sözler söylendi. O zaman biz kendimize durup bakmalıyız, niye bizim Komisyonumuza iletilmiyor, neden alt komisyonlara iletilmiyor da bir milletvekiline veya bir başka milletvekiline iletiliyor ya da yurt dışından basın aracılığıyla iletiliyor.
Siyasi mülahazayı bir kenara bırakıyorum ama ilk bakışta gördüğüm güven sorunu olduğudur. O nedenle bu güven sorununu ortadan kaldırmamız gerekiyor. Yani kendi haklarımızı koruyabildiğimiz gibi... Bir insan kendi hakkını koruyamıyorsa ya farkında değildir ya korkuyordur, korku da güvenle ilgilidir. Başvurduğu mercinin onu kale almayacağı düşüncesindedir. O nedenle bize iletilmiyordur.
Yani Sayın Başkan başta, çok teşekkür ederiz, bazı sayısal bilgiler verdi ama bu kadar hak ihlalinin olduğu ve ayyuka çıkan bir Türkiye'de bu kadar az rakamlar olması ya bizim görüşümüzün yanlış olduğudur ya da insan...
NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Farklı bir şey söylediniz, algının...
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Ya öyle bir algı vardır ya da gerçekler farklıdır. Bunu görmek lazım. Onun için ben şunu rica edeceğim: Siz zaman zaman Komisyonumuz adına basın toplantıları yapıyorsunuz, açıklamalar yapıyorsunuz; lütfen üyelere de bu açıklamalarınızı yaptığınız gün gönderirseniz biz de bilgi sahibi oluruz. Çünkü bazı gazetelerde çıkıyor, bazı meşrebe uygun gazetelerde çıkıyor, onları da biz takip etmiyoruz. O nedenle bize de gönderirseniz biz de bundan bilgi sahibi oluruz.
İkincisi: Sayın Metiner dedi ki: "Raporlaştırıyoruz." Bu raporlar kendisinde kalıyorsa çok iyi ama ben bu rapordan bilgi sahibi olmazsam burada olduğu gibi tartışma konusu olabilir.
MEHMET METİNER (İstanbul) - Üst komisyonda bu raporları hep birlikte onaylamıyor muyuz?
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - Lütfen, biz de bir alt komisyondayız, alt komisyon başkanı Sayın Miroğlu'nun arada bir herkesi bilgilendirdiğini biliyorum. En azından bu raporların bize de dağıtılmasında yarar vardır.
Burada Adalet Bakanlığıyla ilgili görevliler var ama daha çok hak ihlallerinin olduğu yer cezaevlerinden öte emniyet, tutuklama anındaki, gözaltındaki insan hakları ihlalleridir. Keşke buraya İçişleri Bakanlığından da birileri gelip soracağımız sorulara cevap verebilecek hâlde olsaydı. Bugün sadece cezaevleriyle ilgili sorular sorulacak dolayısıyla. Ama en büyük ihlallerin, iddiayla ortaya konulan ihlallerin poliste olduğu söyleniyor. O nedenle bir dahaki belki toplantıya bunu almakta yarar var diye düşünüyorum.
Şiddete karşıyız, silahlı şiddete hepten karşıyız, hep birlikte.
BAŞKAN - Bir dahaki toplantıyla ilgili bir öneriniz...
DURMUŞ FİKRİ SAĞLAR (Mersin) - İçişleri Bakanlığından yetkililerin gelmesinde yarar vardır çünkü daha çok hak ihlallerinin yapıldığı yerin poliste, gözaltında ifade alınırken yapıldığı doğrultusunda iddialar var. O iddialarla ilgili sorular sorulabilir diye düşünüyorum.
Şiddete karşıyız. Herkes silahlı şiddete karşı olduğunu söylüyor çünkü insanlar ölüyor. FETÖ'cülerle karşıyız, hain bir darbeyi yedik ama FETÖ'cüleri Türkiye'ye getirenlere de karşı olduğumuzu belirtmemiz gerekiyor. Herkes kendi payına hesabını vermelidir diye düşünüyorum.