KOMİSYON KONUŞMASI

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Başkan, çok kısa toparlayacağım.

BAŞKAN - Yani, özellikle de istirham ediyorum...

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Hiç merak etmeyin, toparlayacağım.

BAŞKAN - Bir dakika... Özür diliyorum.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Buyurun.

BAŞKAN - Yani, arkadaşlarımızın kendi takdirleri ama özellikle rica ediyorum. Yani, bundan sonrasıyla ilgili, bakın, şu anda söz almak isteyen çok kişi var. Bu şekilde devam edersek arkadaşlarımıza sıra gelmeyecek. Polemiğe girmeden süreci işletebilirsek daha iyi olur. Teknik ve arkadaşlarımıza yönelik sorularla kısıtlı tutabilirsek sevinirim. Takdir sizin.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Sayın Başkan, gerçekten hiç istemediğim bir normdayım yani bu şekliyle devam etmek istemiyorum aslında ama "PKK insan hakları sözcüsü müsünüz?" diye bana soru soran bir Komisyon Başkanımız var. Yani, hepiniz kulaklarınızla duydunuz bunu.

Şimdi, birine FETÖ'cü, birine PKK'li, birine şucu, bucuyla biz insan haklarını araştıramayız, insan haklarını ortaya koyamayız. Bizim bahsettiğimiz konu bu. Yani, bunu şahsileştirmek, bunu bireyselleştirmek, bunu tutuklunun... Ha, tutsak... Bakın, ben bunu Adalet Bakanına da açıkladım. Eğer bir yıldır içeride olup niçin suçlandığını, niçin orada tutulduğunu bilmiyorsa bir kişi, soruşturması dahi açılmamışsa bu kişi tutsaktır. Ben hukukçuyum, tutuklunun da hükümlünün de ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum ama -tekrar altını çiziyorum- kanunlarımızda bir kişi, değil, bakın, bir ay bile... Tutukluluk bir tedbirdir, hepimiz çok iyi biliyoruz. Fakat bir yıldır, bir buçuk yıldır içeride olup niçin suçlandığını bile bilmiyorsa bu kişi tutsaktır, tutsak hâlde tutuluyor demektir. Bir sebebi vardır bunun ama tutsaktır. Bunun altını çizeyim.

İkincisi: Özellikle, bütün değerli üyelere şunu belirtmek istiyorum, bakın, Sayın Başkanın, Metiner'in kendisinden istirhamımız -bunu kibarca söylüyorum, belki toplantının bundan sonraki akışı değişir diye- insan olduğum için ve kendisinin de, buradaki herkesin de insan haklarının korunması gerektiğini düşündüğüm için tekrar söylüyorum: "O PKK'li, bu FETÖ'cü, bu şucu, bu bucu..." diyerek bizi de... Bakın, bize yönelik bile bunu yapıyorsanız Sayın Metiner, biz gerçekten sağlıklı bir iş yapamayız. Çok net.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Karşınızda 2 vekil arkadaşımız var ve Kandil'den ölümle tehdit ediliyor. Çıkıp eleştiriyor musunuz?

BAŞKAN - Lütfen...

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Şimdi, bakın, bizim şunu...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Tam tersine, seviniyorsunuz, değil mi?

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Sayın Metiner, lütfen...

BAŞKAN - Ya, şey yapmayalım...

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Bakın, bu konuşma tarzınız ya da bu konular...

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Ya, konumuz bu mu Sayın Metiner? Konumuzu uzaklaştırmayın.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - İnsan hakkı ihlaliyse Burcu Hanım onu da kınar şimdi.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Şunu özetliyoruz, bakın, Sayın Başkan...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Kınaması gerekiyor.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Kınar tabii, niye kınamasın?

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Onu, bunu şunu kınamamız değil, konularımız bu değil, konudan sapmayın. Bunu bilinçli yaptığınızın farkındayız fakat biz buna izin vermeyeceğiz.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Biz de niyetlerinize düşmeyeceğiz, tuzaklarınıza düşmeyeceğiz.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Biz, gerçekten, Türkiye'de gerçekleşen insan hakları ihlallerini ortaya koymak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Sizden özellikle ricamız: Konuya dönün. Gerçekten, özellikle söylüyorum, insan haklarını araştırmak için bir araya gelelim, başka bir amacımız olmasın...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Biz her yerde PKK'lıları da ziyaret ettik.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Hiç ayrım yapmadık Sayın Metiner, hiç bunu...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Şikâyetiniz niye peki?

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Hiç şikâyet değil.

BAŞKAN - Burcu Hanım...

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Buradaki üslubunuza, buradaki tavrınıza.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Üslubunuz öyle olursa üslubumuz böyle olur.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Tamam. Buradaki üslubunuz, yoksa biz cezaevlerine hiçbir ayrım yapmadan ziyaret gerçekleştirdik. Daha önce başka bir polemik sebebiyle bu da basına yansımıştı, "Onlara gidiliyor, bunlara..." Hayır, öyle bir şey yok, biz...

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Bakın, ben Karayılan'ı kınıyorum, Burcu Hanım da kınar şimdi.

BAŞKAN - Lütfen, lütfen...

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Ben bitireceğim. Nurettin Bey, lütfen...

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Başkan, yani, böyle mi ilerleyeceğiz?

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Hepinizi ciddiyete davet ediyorum.

BAŞKAN - Öyle de siz başlattınız yani araya girmeyi sonuçta.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Hayır, hayır...

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Başkan, lütfen ya... Konuşması boyunca sataşma vardı.

BAŞKAN - Siz de ama bundan önce sataşmaya başladınız.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Hepimizi, bundan sonraki...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Sataşma yapıyorsunuz.

BAŞKAN - Evet, lütfen...

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Sayın Metiner, lütfen, rica ediyorum...

BAŞKAN - Burcu Hanım...

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Ben bu tarz bir tartışmayı bilmem de konuşmam da sevmem de, o yüzden...

BAŞKAN - O zaman lütfen konuya dönelim.

BURCU ÇELİK ÖZKAN (Muş) - Hayır, özellikle ben uyarıyorum biraz, bize yönelik olan ithamlarınıza lütfen dikkat edin, özetle.