KOMİSYON KONUŞMASI

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Önerge hakkında bir söz istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Önerge hakkında değil de size madde üzerinde söz vereyim çünkü önerge sizinle ilgili değil.

Buyurun.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Önerge ne oldu?

BAŞKAN - Önerge geçti zaten.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Vallahi, işte böyle el çabukluğu olunca, geçinceye kadar...

BAŞKAN - Sayın Bakan da katıldı, gerekçeyi de okutmaya gerek yok. Önerge sahibi konuşur, usulü siz biliyorsunuz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Önerge üzerinde konuşma usulümüz yok, tamam.

Birincisi: Böyle bir kelime, ibare geldi. "Yasama" dediğiniz böyle bir şey "Kabul ediyor musunuz? Etmiyor musunuz? Ettik, geçti." Ne diyor? Diyor ki: "Bu taşınmazlara ilişkin olarak ihtiyaç duyulan imar planı değişiklikleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca resen yapılır." Önerge geldi "veya yaptırılır" dedi, değil mi? Şimdi, imar planı yapmak idarenin temel görevi mi? Temel görevi, değil mi? "Yaptırılır" demekle kastımız nedir? Bunun bir özel planlama şirketine verilmesi anlamı çıkar buradan, "yaptırılır"ın anlamından. Peki, idarenin asli ve sürekli görevlerinin memurlar eliyle yapılacağı bir Anayasa hükmü müdür? Anayasa hükmüdür. Şimdi, bu, Anayasa'ya aykırı olur mu? Bu, Anayasa'ya aykırı olur. Peki, diğer taraftan bakın; koskoca bir kent güvenlik bölgesi ilan edildi, sur mesela. Ve buranın imar planı da B, C, D planlama şirketine verildi. Şimdi, hangi bina 5 katlı, hangi bina 7 katlı diye, bu sefer insanlar özel şirketin peşinde mi koşacaklar? Yani mesela siz diyeceksiniz ki: "Bunu kamuya yaptırma anlamında çıkardık." ama "yaptırılır" dedikten sonra kamu-özel sektör fark etmiyor. Onun için, yapılan bu düzenleme bence Anayasa'ya da aykırıdır. Zaten madde yanlış, daha yanlış hâle getirilen bir önergedir.

Bir de Sevgili Başkan, kişisel şeyimiz şey olmasın ama Başkanlık makamı Meclis Başkanlığı gibidir. Mesela Meclis Başkanı bizim tartışmalarımıza hiç giriyor mu? Sadece şey anlamında hani, ona biraz...

BAŞKAN - Sayın Erdoğdu, benim müdahalem içeriğe değildi, sadece şunu söyledim, Sayın Bakana Sayın Yedekci diyor ki: "Şunu böyle yapın, bunu böyle düzeltin." Ben de söylüyorum: "Buradaki irade Sayın Bakanda değil, Komisyonda." Doğru mu? Yanlış bir şey mi söylüyorum?

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - O, Bakanın kendi inisiyatifiyle ilgili bir şey söylüyor.

BAŞKAN - Yok yani orada bir inisiyatif yok

Teşekkür ederim.

ERHAN USTA (Samsun) - Bugüne kadar Bakanın katılmadığı bir tane önerge burada kabul edildi mi?

BAŞKAN - Edildi.

ERHAN USTA (Samsun) - Ben karşılaşmadım.

BAŞKAN - Siz daha yeni geldiniz, denk gelmemişsiniz de...

ERHAN USTA (Samsun) - Bir senedir olsun yani demek ki kırkyılda bir oluyor.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bir de son bir şey ekleyebilir miyim konuşmama.

BAŞKAN - Tabii buyurun.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, bakın, Türkiye ciddi bir sarsıntı geçiriyor. Türkiye çok ciddi bir sarsıntı geçirirken -bunu bir yurtsever olarak da söylüyorum- öyle bütün yurdumuzu kucaklayacağımız bir dönemde, öyle bir sürü vahşi katil, emperyalist gözünün de üzerimizde olduğu bir dönemde bu tip tehlikeli, ayrımcı, bilmem ne düzenlemeleri geriye itmekte, yapmamakta fayda var. Bakın, daha hiçbir tehlike geçmedi. Böyle, çok güçlü gözler üzerimizde. Ne anlamı var ki imar planı yapacağız, güvenlik bölgeleri kuracağız? Yani oradaki yurttaş da bizim yurttaşımız, binyıldır birlikte yaşıyoruz, binyıl daha birlikte yaşayacağız. Onun için, bence siyasi pratik ve teorik olarak da doğru bir düzenleme değil.

Teşekkür ediyorum.