ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sadece son konuşmacı olma hevesi değil benimki, onu söyleyeyim size.

MEHMET ŞÜKRÜ ERDİNÇ (Adana) - Sanki öyle.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan, soru-cevap başladı mı?

BAŞKAN - Ara vereceğiz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Arkadaşlardan rica ediyorum, çok önemli bir şey var. Yani, özellikle Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin dikkat etmesini arzu ettiğim bir konuyu gündeme taşıyacağım.

Şimdi, Sayın Bakanım, siz 24/01/2013 tarihinde Bakan oldunuz, değil mi?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Evet.

MUSA ÇAM (İzmir) - Tam 24 Ocak kararları...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Evet, 24 Ocak kararlarıyla birlikte.

Şimdi, arkadaşlar, size burada önce yaptığınız bir düzenlemenin hikâyesini anlatacağım, niye söz aldığımı da öyle açıklayacağım, öyle paylaşacağım.

Şimdi, biz 15/5/2013 tarihinde burada bir toplantı gerçekleştirdik, bir torba tartıştık. Bu torba tasarının içerisinde 16'ncı madde olarak gündemimize gelen bir düzenleme vardı. O düzenleme Yükseköğretim Kanunu'nun 39'uncu maddesinde yapılan bir düzenlemeyi içeriyordu. Ne diyor orada? "Uluslararası anlaşmalarla kurulan üniversitelerde bu süre beş yıla kadar uzatılabilir." 39'uncu madde ne diyor, onu da önce sizlerle paylaşayım, neden gündeme getirdiğimi sonra ifade edeceğim. "Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Topluluklarındaki Yüksek Öğretim Kurumlarından resmi davet alan öğretim elemanlarına 3 yılı aşmamak ve bütün özlük hakları saklı kalmak üzere üniversite yönetim kurulunun kararı ve Milli Eğitim Bakanlığının onayı ile aylıklı izin verilebilir." Devamında şu düzenleme getirildi, buranın devamına...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, önemli bir konu.

Devamına şu cümle eklendi o günkü bizim toplantımızda Sayın Bakanın imzasıyla önümüze gelen torba tasarıda: "Uluslararası anlaşmalarla kurulan üniversitelerde bu süre beş yıla kadar uzatılabilir." Niye ihtiyaç duyuldu? Şimdi, Sayın Bakan, açıkçası biz bugün burada öğrendikten sonra yani bu konuyu gündeminize getiriyorum ama teessüflerimle birlikte gündeme getiriyorum. Çünkü biz burada her zaman sizin bilge kişiliğinize ve samimiyetinize inanarak size yaklaşım gösterdik, asla ve asla yasama organını ve özellikle Plan ve Bütçe Komisyonunu punduna getirmeyeceğinize olan inancımızla size yaklaştık. Bu düzenleme hangi ihtiyaca binaen getirildi biliyor musunuz değerli arkadaşlar Komisyonda? 2008 yılının sonu, 2009 yılında Dicle Üniversitesi kadrosundan Profesör Doktor Salih Hoşoğlu, Kürdistan federal bölgesi başkenti Erbil'de kurulan Işık Üniversitesine rektör olarak tayin edildi. Salih Hoşoğlu, hem Işık Üniversitesinin Erbil'deki Rektörlüğünü yapıyordu hem de Dicle Üniversitesinden 39'uncu maddeye göre maaş alıyordu, özlük haklarının tamamını oradan alıyordu, hatta lojmanı dahi boşaltmamıştı. Üç yıl kadar süre orada kaldı ve Diyarbakır'da bu durum mahkemelik oldu. İlgili sendika, Diyarbakır'da YÖK'ü ve üniversite yönetimini mahkemeye verdi. Sorumluluktan kurtulmak için, tabiri caizse Komisyona Sayın Bakan tarafından o dönem böyle bir güzellik yapıldı.

ABDULKERİM GÖK (Şanlıurfa) - Yok, yok öyle bir şey.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır, hayır.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Başka nedir?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) -Başkayı açıklayayım ben size.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Bakan, şimdi, burada bizimle paralelliği tartışırsınız ya...

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır, hayır.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Bakan ve YÖK yönetimi Salih Hoşoğlu'nu ve Diyarbakır Dicle Üniversitesindeki usulsüzlüğü gizlemek için, kurtarmak için bize böyle bir güzellik yaptılar!

Saygılar sunuyorum.