KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, efendim, kamu kuruluşlarındaki bu uzmanlık meselesi önemli, daha doğrusu uzmanlık her yerde önemli. Fakat, burada ben Maliye Bakanlığını biraz eleştirmek istiyorum. Maliye Bakanlığı başından itibaren bir yanlış yaptı, bu uzmanlık meselesinin içini boşalttı. Yani, böyle sınavsız bir şekilde on binlerce kişiyi aynı anda uzmanlığa geçirmeler... Bu, Maliye Bakanlığının uygulamalarıydı. Dolayısıyla, aslında, çok istisnai olması gereken ve kurumlarda belki en fazla 50 tane, 100 tane, işte kurumun durumuna göre belki 200 tane olması gereken uzmanlar böyle on binlerle ifade edilmeye başlandı. Normalde, aslında yapılan iş büro memuriyetidir. Personel alım niteliğini değiştirdiler ama personel niteliğini çok fazla değiştiremediler. Şimdi, bu tür yanlışlıklar yapıldı Maliye Bakanlığında özellikle, başka kurumlarda da oldu. Hele hele 666'yla şimdi bu yanlışlıkları bütün kurumlara yaydık. Yani, bakanlıklar 300 tane, 500 tane, bin tane hiçbir görev tanımı olmayan... Sağlık Bakanımız burada, muhtemelen onun da tecrübeleri olmuştur bununla ilgili. Tarım Bakanlığında, Sağlık Bakanlığında, Çevre Bakanlığında, şurada burada yani binlerle ifade edilecek şekilde uzman alındı. Şimdi, bu çocukların birçoğunun -Sağlık Bakanlığı için demiyorum- hakikaten bir iş tanımları yok ve bir iş yapmıyorlar. Yani, memur olsalar memur için orada öngörülen bir iş tanımı var. Yani, uzmanlık... Kendilerinden daha önce bir uzman olmadığı için bunları yetiştirecek kimse de yok. Tezlerinde, önlerinde onlara ağabeylik yapacak, hocalık yapacak -her neyse- üstatlık yapacak -kurum kültürlerinde nasıl ifade ediyorlarsa- kimsenin olmadığı bir şekilde böyle... Dolayısıyla, bu uzmanlık meselesinin içi iyice boşaltıldı. Böyle, bir alışta 300 tane, bir alışta 500 tane uzman alınmaz bir yere. Yani, bunların her birinin bir defa mülakatının -yazılı aşamalarını falan geçtikten sonra- asgari bir saat sürmesi lazım. Biz Planlamada uzman olurken bir saatten aşağı hiçbir şekilde bir uzman alımı yapmıyoruz yani alımı değil mülakatını yapmıyoruz. Dolayısıyla, bu işin altı üstü, her tarafı karıştırıldı ve bu iş çok yanlış bir noktaya doğru gidiyor. Tabii bunun biz sıkıntısını uzun dönemde kamu olarak çekeceğiz.

Şimdi, buna bizim önergemiz açısından baktığımız şey, yani nedir bu İstanbul'daki gelir uzmanıyla Ankara'dakinin farkı? Hiçbir şey yok. Yani, burada, şimdi, hâlâ bunların arasında böyle farklılaştırma yapmanın da bir gereği falan yok. Zaten buralara binlerle ifade edilecek şekilde elemanlar alınmış, en azından kendi içerisinde bir adaleti yakalayalım, bizim önergemiz o yüzdendir. Yani, buradaki bu farklılaştırmaya bir son vermek gerekiyor ama bir defa uzmanlık meselesine de en baştan ve toptan bir şekilde yani bütün kamuyu içerecek bir şekilde bakmak lazım. Yani, bir personel alımını normal memur olarak aldığımızda artık uzman adıyla almaktan kamunun vazgeçmesi lazım. Ben bunun ülkenin geleceği açısından, kamu yönetimi açısından hayati olduğunu düşünüyorum.

Teşekkür ederim.