| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/750) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 10 .08.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum öncelikle.
Değerli arkadaşlarım, böyle 40'a yakın farklı kanunla ilgili bir torba kanunda geneli üzerinde konuşma yapmak çok zor. Çok farklı ve önemli konular var, bunlarla ilgili olarak genel bazı ifadelerde bulunmak istemiyorum, zamanı gelince hepsiyle ilgili maddeler hâlinde görüşlerimi belirtmek istiyorum çünkü vakıflara yayın hakkı verilmesi gibi, vergiyle ilgili bazı konular, teşvik yasasının değiştirilmesi gibi, Merkez Bankası reeskont mevzuatının değiştirilmesi gibi, kamu-özel ortaklığıyla ilgili denetim mevzuatının değiştirilmesi gibi, yeni bazı iller ihdas edilmesi gibi çok önemli konular var.
Sayın Bakanım, torba kanun getiriyorsunuz, siz, Maliye Bakanı olarak, buranın, Plan ve Bütçe Komisyonunun müdavimisiniz, konuyu biliyorsunuz yani buraya gelen kanunların daha düzgün olarak gelmesi lazım, usulüne uygun gelmesi lazım. Bu, zannediyorum sizi de rahatsız ediyordur. Hiçbir etki analizi yapılmadan... Mesela, dün, ben sordum, siz bürokratlardan bilgi alarak söylemek zorunda kaldınız -sizin sorumluluğunuzda olmayan bir alan ama- dün çalışmasını yaptığımız BES, yıllık binde 3'lük bir şey getiriyor, çok önemli değil bu, hâlbuki daha kapsamlı bir çalışma yapılabilir, toplumun farklı kesimleri tasarrufa teşvik edilebilir, böyle bir çalışma yapılabilirdi. Sonuç olarak, çok anlamlı bir çalışma olmamış oldu. Bu, Türkiye Varlık Fonu kurulması da her ne kadar tasarıdan çıkarılmış, teklif olarak getiriliyor görünüyorsa da bununla ilgili olarak da size ve "staff"ınıza bir mesajım var: Siz, devleti bilen bir insansınız, bir bakansınız, birçok bakan, henüz devletin işleyişini bilmiyor yani müşavir ile müsteşarın farkını bakan olduktan sonra anlayanlar da var maalesef ama şöyle bir şey var...
BAŞKAN - Amma harcadın Bülent Abi ya!
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet. Aşırı olmayınca anlaşılmıyor, onun için biraz abartmak gerekiyor bazen.
Örnek mi vereyim istiyorsunuz?
BAŞKAN - Yok, devam edin siz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Türkiye Varlık Fonu gibi bir kurum gerçekten gerekir ama bunu, biliyorsunuz, fazlası olan, cari fazla veren ülkeler yapıyor. Bizim borcumuz var, 300 milyar dolar dış borcu olan bir ülkeyiz. Biz, bu fonu nasıl oluşturacağız? Bu fon TL'yle oluşmayacak, bu fon dövizle oluşacak. Dövizle oluşacak demek, bizim cari açığımız da olduğuna göre, biz borçlanarak bu fonu oluşturacağız demektir. Borçlanarak yani faiz ödeyerek tekrar ilave olarak bir fon oluşturmak ne kadar anlamlıdır? Tabii ki böyle bir fonumuz olsun, dünya piyasalarını etkileyelim, kendi piyasalarımızla ilgili spekülatörlere karşı da bu fonla karşı koyalım ama bunu kanuna yazmak yeterli değil ki. O zaman, atom bombası da yapalım, büyük santraller de yapalım, birçok şeyi kanuna alalım, hallolsun yani olmuyor tabii kanuna almakla. Ama buradaki şeyim şu: Bunun böyle bir mahzuru var ama siz, bu devleti bilen birisi olarak, bakın, fonla ilgili olarak diyor ki "...istenilen şekilde belirlenir." Yapısı, şirketin yapısı belli değil bir kere burada, fonun yapısı belli değil, yönetimi kaç kişiden oluşuyor belli değil. Sayıştay denetimi yok. Siz Bakansınız, sizinle ilgili denetim var, fonla ilgili denetim yok. Başbakandan daha fazla yetki veriliyor bu fondaki kişilere. Olur mu böyle bir şey? Diyelim ki bu fon -sınırı da yok- 150 milyardan oluştu. Bizim bütçemizi çıkarın, personel harcamalarını falan, 150 milyar dolar kalmıyor harcayacak para.
Bakın, diyor ki: "Türkiye Varlık Fonu tarafından yurt içi ve yurt dışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın her türlü yöntemle sağlanan finansman ve kaynaklardan oluşur." İzin ve onay aranmıyor. Siz Bakansınız, arıyorsunuz, Başbakan için bu geçerli, burası için geçerli değil; olur mu böyle bir şey? İstediği gibi harcama yapacak, istediği gibi kanunsuz olarak fona bir yerlerden para temin edecek, denetimi de olmayacak. Nasıl bir anlayıştır bu? Devlete, devlet anlayışına yakışmıyor? Bu fonların en bilineni Norveç Refah Fonu'dur ve o da çok şeffaftır, çok hesap verir, verebilir bir yapı içerisindedir. Onun için de başarılı bir fondur. Böyle bir fon, böyle bir devlet yönetimi anlayışı olmaz. Dolayısıyla, buraya getirdiğiniz kanunların bu şekilde olmaması lazım yani ben bazılarına sitem ettim ama size özellikle sitem ediyorum. Bu şekilde gelmemesi lazım gerçekten.
Yine, bununla ilgili olarak da bir etki analizi yapılmamış. 50 milyon liralık bir sermaye konulmuş ama fon yıllar içerisinde ne kadarlık bir portföyden oluşacak, böyle bir hedef konulmamış, etki analizi yok yani ne olacağı belli değil.
Sayın Bakanım, bunun haricinde -maddelere geçmiyorum- bir de biliyorsunuz, personelin, çalışanların çok fazla talebi var. Özellikle 2011 senesinde çıkan kanun hükmünde kararnameler büyük haksızlıklar yarattı, dengesizlikler yarattı. İnsanlar, daha önce hak sahibi oldukları birçok şeyden mahrum kaldılar, bu dengesizlikler sıkıntı yarattı, bunların da giderilmesini istiyorlar. Bunlarla ilgili olarak bir genel... En azından, gelir uzmanlarının bazı talepleri var biliyorsunuz siz de. Onun haricinde, birçok vakıf çalışanlarının benzer talepleri var. Kadro talepleri var, özellikle bu darbe girişimi sonrası birçok işten çıkarılma söz konusu oldu, onların yerine alınmayla ilgili talepler var. Bunların da aslında belki bir personel torbası getirilip değerlendirilmesi gerekir.
Sayın Başkan 19'unda Meclisin tatile gireceğini söylüyor ama Meclis bu dönem tatile girmese, bu tür çalışmaları bir an önce yapsak çok daha iyi olacak.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.