| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişikilik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/750) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 12 .08.2016 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım; aslında mesele anlaşıldı. Ben de onun için fazla konuşmayacağım ama çok önemli bir konu tabii ki bu, bir ilin ya da iki ilin ilçe yapılması. Bir ilçenin il yapılması belli kriterlere bağlıdır, bütün bunların bir araya gelmesi gerekir. Sayın Bakanım, siz yürütme organını, Hükûmeti temsil eden birisi olarak gerçekten haklı olarak bilmiyorsunuz gerekçesini ama Mehmet Bey de aynı şekilde, herhâlde, İçişleri Bakanlığı temsilcisi olarak gerekçeyi tam olarak bilmiyordur, sanmıyorum. Burada gerekçeye bakıyorum, her ikisinin de aynı gerekçe: "Şırnak ve Hakkâri'nin bölgenin coğrafi konumu, sosyal ve ekonomik yapısı, nüfusu dikkate alınarak ulaşım, haberleşme, emniyet ve asayiş hizmetlerinin daha etkin sunulması amacıyla ilçe yapılması..." denmiş. Bütün bunlar somutlaşması gereken şeyler. Ne olacak yani hakikaten Hakkâri'yi ya da Şırnak'ı kaldırdığımızda? Ekonomik ya da güvenlik, asayiş gerekçesi nedir? Bunu izah edebilsek ya da şunu söyleyin siz Hükûmet olarak: "Biz bu gerekçeyi çok gizli tutuyoruz ama çok önemli tespitlerimiz var, açıklayamayız." Dediği gibi, kapalı toplantı yapalım istiyorsanız. Ama, bir gerekçesi olması lazım. Bu önemli bir konudur, yabana atılacak bir konu değil, bizim de başımıza gelebilir. Bu gerekçenin izah edilebilir olması lazım, anlaşılır olması lazım. İzah edilmiyorsa, çok gizliyse de "Gizlidir." deyin, söyleyin, yerine getirelim ama bu şekilde ben -işte, arkadaşlarım da söylediler, zannediyorum iktidara mensup arkadaşlarım da aynı şekilde tatmin olmamıştır- bunun daha fazla sıkıntı getireceğini, sorun getireceğini, daha büyük problemlere yol açacağını düşünüyorum. Evet, idare olarak, yürütme erki olarak tasarrufta bulunabilirsiniz ama bunun izah edilebilir olması lazım, Meclise bunun açıklanır olması lazım. Ha, güven var, güveniyoruz, o zaman da deyin ki: "Çok önemli gerekçelerimiz var, o gerekçeleri de söyleyemiyoruz." Yine kabul edelim ama ne o ne o, hiç birisi yok. Ekonomik bir sebep söylenemedi, asayiş sebebi söylenemedi, sosyolojik bir sebep söylenemedi, hiçbir sebep yok. Psikolojik sebepler hep olumsuz olur yani psikolojik sebeplerin de olumlu olacağını düşünmüyorum ama bunlar izah edilirse amenna ama izah edemiyoruz, anlayamıyoruz. Onun için, buna "evet" dememiz ve arkadaşlarımın da gönül ferahlığıyla "evet" demesinin mümkün olduğunu sanmıyor. Aynı şekilde, sizin için de bu geçerlidir herhâlde; siz de içinizden gelerek buna "evet" diyecek durumda değilsinizdir, sanmıyorum.
Teşekkür ederim.