KOMİSYON KONUŞMASI

NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Sayın Bakan, değerli arkadaşlar, Sayın Başkan; tekrar hepinizi selamlıyorum.

Tabii, şimdi, Sayın Bakan Şırnak'ın ve Hakkâri'nin neden ilçe yapılacağı konusunda yasa maddesinden hareketle bazı şeyler sıraladı ama tabii ki bu her iki ilin neden ilçe yapıldığı, güvenlik meselesi nedeniyle olduğu çok açıktır ve nettir. Bu iki ilçe bu nedenle il yapılmışlardır zamanın birinde. Şırnak 1990 yılında ilçeyken il yapılmıştır. İl yapılmasının çok önemli bir nedeni vardı, hem sınır bölgesinde olması yani Türkiye'nin dıştan gelecek tehlikelere karşı oraya güvenlik güçlerinin alay düzeyinde, diyelim askerî anlamda götürebilmek için sınır bölgesindeki bir yerin, en tehlikeli noktanın, sınır bölgesindeki bir yerin il yapılması gerekiyordu. Bu nedenlerden dolayı il yapıldı Şırnak. Tabii, aynı zamanda süren çatışmalar da vardı. Şırnak bölgesi, biliniyor, dağlık bir alandır, PKK'nın faaliyet yürüttüğü bir alandır. O nedenle, buna karşı da her iki nokta da birleşince Şırnak bu nedenlerden dolayı il yapıldı.

Hakkâri, tabii ki tarihi çok eski, 1936 yılında il yapılmış. Tabii, il yapılışının önemli bir nedeni burası da tam sınır noktasıdır, hem İran'a sınır noktasıdır hem Irak'a sınır noktasıdır. Burayı da dış güçlere karşı -yapıldığı tarihlerde- bir tedbir ve önlem anlamında, askerî güçlerin gidebilmesi anlamında bir il yapma durumu vardır.

Şimdi, tabii ki şüphesiz Hakkâri 1936 yılında da Türkiye demokratik bir hukuk devletiyken kurulmuştu. Bir yeri il yapamayınca siz canınız istiyor diye oraya alay götüremezsiniz, askerî güç götüremezsiniz, muhakkak bunun bir hukuksal tanımlaması gerekiyor o nedenlerle. Yoksa, yani sizin dediğiniz gibi eğer Yüksekova'da havaalanı var diye orası il yapılıyorsa valla ben de Bursalıyım yani, bizim Yenişehir'de de havaalanı var, hakikaten de Yenişehir'e biraz canlılık getirdi, ben ara sıra gidiyorum yani senede bir kere gidebiliyorum, bir sürü insan işte iş bulmuş, taksiciler memnunlar, gidip geliyorlar, müşteri taşıyorlar filan, kasabamızın ticari hayatına biraz katkısı olmuş, valla Yenişehir'i de il yaparsak bana uyar. Niye uyar? Çünkü il yaparsak bir sürü mal varlığımız var, hepsi aniden değer kazanacak, iki üç kat daha zenginleşmiş olacağız, iyi de olur diye düşünüyorum yani eğer bir havaalanı yapılması, havaalanının varlığı bir ilçenin il yapılmasına nedense. Tabii ki bu neden değil. Bir şeyler sıralamak gerekiyordu buraya yani bazı nedenler sıralamak gerekiyordu. O nedenle de bunlar böyle arka arkaya sıralanmış.

Şimdi, yapılışı yani zamanlaması o kadar ilginç ki bir ay önce Yüksekova'ya gittim, şu anda şehrin yüzde 50'si bir harabeye dönmüş durumda. Şu anda Yüksekovalılar -tabii burada Hakkârili milletvekili arkadaşlarımız da var, mutlaka daha iyi anlatacaklardır- şu anda halk ağustos ayı itibarıyla nerede barınacağını düşünüyor çünkü biliyorsunuz o bölgede eylül itibarıyla inanılmaz derecede soğuklar başlıyor, akşamları sobalar yakılmaya başlanıyor. Yani, Yüksekova halkının ciddi düzeyde barınma sorunu var. Şimdi, Yüksekova'yı il yapıyorsunuz, tamam, haydi taşıyalım Hakkâri'yi Yüksekova'ya, e oraya kaç bin tane memur gidecek, kaç tane işçi gidecek, devlete ait işte valilik yapılacak, bir sürü resmî kurum yapılacak yani oraya gidecek memurun kiralayacak bir daire bile bulma sorunu var, bile değil, çok ciddi bir sorunu var. Yollar felaket yani inanılmaz bir tablo var orada. Yani, böylesi bir durumdayken bile bunu düşünmek bana oldukça ilginç geldi. Yani, oraya gidecek o asker, polis, binlercesi, il olduktan sonra tabii her şey değişecek; orada nasıl yaşayacaklar, nasıl barınacaklar, o da ayrı bir mesele tabii ki.

Şimdi tabii, Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan her zaman konuşurlarken halktan söz ediyorlar, halkın iradesinden söz ediyorlar. Geçen gün Hakkâri'den gelen bir heyet bizi de ziyaret etmişti, ben de onlarla bir görüşme yaptım. Ne yapabileceklerini bana sordular, ben de kendilerine şunu söyledim, dedim ki: "Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanı her zaman halk iradesinden söz ediyor. Yani, İstanbul Büyükşehir Belediyesi belediye otobüslerinin ne renk olacağını tespit etmek için kamuoyu yoklaması yapıyor, sandıklar kuruyor -işte mor çıktı galiba, büyük oranda mor, sarı filan. Ben bakıyorum şimdi İstanbul'da o renkler hakim- yani bir arabanın, belediye otobüsünün renginin değiştirilmesi için bile kamuoyu yoklaması yapan bir iktidarın, bir ilin ilçe yapılmasıyla ilgili orada yaşayan halkın görüş ve düşüncesini alması gerekmez mi?" O nedenle kendilerine de söyledim, dedim "Biz tabii muhalefetimizi yapacağız, muhalefet partileri uygun görenler muhalefetlerini yapacaklar." ama biraz buradaki gerçekliği anlattım. "Bizim muhalefetimizle aldıkları kararı değiştirmeleri zordur. Sizin yapmanız gereken şey Hükûmeti kamuoyu yoklaması yapılması konusunda ikna etmenizdir orada yaşayanlar olarak çünkü orada siz yaşıyorsunuz, geçmişinizle, anılarınızla yani oraya bağlı olan sizlersiniz. Dolayısıyla, sizlerin ağzından çıkacak her cümle, her kelime şüphesiz ki daha etkili olacaktır." O nedenle, ben şimdi de diyorum, onlara söylediğimi size de söylemek istiyorum: Buradaki gerekçeler gerçeği yansıtan gerekçeler değildir. Hem Şırnak hem Hakkâri iç ve dış güvenlik açısından seçilmiş iki kritik ildir ve bu boyutuyla da o bölgede yani her iki yerde de bu görevi fazlasıyla yerine getirmekteler. Yani, bu konuda ben bir eksiklik olduğunu sanmıyorum. Buna rağmen değiştirilmesinin gerekçesi nedir, gerçek gerekçesi? Tabii, bizler de söyleyebiliriz ama Hükûmetin bunun gerçek gerekçesinin ne olduğunu aktarması gerekir yani kafanın arkasında ne var, bu beynin içinde ne var, onu Hakkâri halkıyla paylaşması gerekir. Eğer gerçekçi, inandırıcı bir durum varsa olabilir tabii ki ama Hakkârililerin anladığım kadarıyla ikna olma durumları şu anki şu gerekçelerle yok. O nedenle diyorum ki bu yasa geri çekilmelidir yani bu akşam burada çıkacağından eminim ben tabii ki ama birkaç gün sonra Genel Kurula gelecek, orada, Genel Kurulda geri çekilerek Hükûmet tarafından bir kamuoyu yoklaması yapılmalıdır, referandum mu artık nasılsa. Orada, Hakkâri ve Şırnak halkının, orada yaşayanların görüş ve düşünceleri alındıktan sonra böyle bir kararlaşmaya varılması en doğrusu, en gerçekçisi ve orada yaşayanlar için en iyisi olacaktır diyorum.

Teşekkür ederim.