AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, biz yıllarca birbirimizi anlayamadan konuştuk ve bunun da bedeliyle karşılaştık. Bir musibet bize birbirimizi anlayacak şekilde konuşmamız gerektiğini öğretti, anlatmak isteyene de anlaması gerekenlere de eşit sorumluluklar yüklüyor.

Şimdi, demin bu maddeyle ilgili şeyi anlatmaya çalıştım kendi zaviyemden ve bu dönemlerde konuşurken de çok da rahat konuşamıyorum çünkü kritik dönemlerde hata yapmamamız lazım, doğru şeyler yapmamız lazım. Dediğim gibi, bu maddenin bağlı olduğu diğer maddelerin altındaki politik felsefe bence doğru değil ama bu madde de bir de teknik eksiklik var, diyor ki: "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları kapsamında haklarında yürütülen soruşturma veya kovuşturma nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye başkanı, başkan vekili ve meclis üyelerinin yerine Belediye Kanunu'nun 45'inci maddesi..." olarak devam ediyor. Şimdi, buradaki kritik husus şu: Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, bana düşmez hukukçulara düşer tartışmak ama, kanunlar makable şamil değildir, yani kişinin özellikle aleyhine hüküm taşıyan kanunlar geçmişe yürüyemez.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Anayasa hükmü.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bu, Anayasa hükmü, aynı zamanda İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin en temel hükmü, diyor ki: "Hiç kimse işlediği zamanda suç kabul edilmeyen bir fiil dolayısıyla cezalandırılamaz." Buna hukuki güvenlik ilkesi de diyorlar bildiğim kadarıyla.

Şimdi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce dediğimiz bir ceza hükmü niteliği taşıyan hükmü geçmişe taşıyor, bu durum Anayasa'ya aykırıdır gibi görülüyor. Bu, Anayasa'ya aykırılık nasıl giderilir? Anayasa'ya aykırı mıdır? Hukukçu vekillerimizden de bu konuda görüş bekliyorum. Şimdi, bu yasa böyle geçerse Anayasa'dan dönecektir, keşke hepsi birden dönse de belki benim gözümdeki bu hatayı yapmamış olalım ama ben hukukçu vekillerimden bu konuda bir görüş bekliyorum.

Teşekkür ediyorum.