AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; birincisi: Hepimizin, böylesine hassas bir konuda, ses tonumuzu, içeriğimizi insanların canıyla ilgili konuştuğumuz konuda gerçekten ayarlamak, vahamet ne olursa olsun, sorumluluklarımızı bilmek durumunda olduğumuzu söylemeliyim.

Şimdi, burada ben maddeye baktığımda "Belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması..." Şimdi, bu tespit bir mahkeme kararı mı olacak, idari tedbir mi olacak? Anladığım kadarıyla idari tedbir olacak. O zaman bir müfettiş, bir emniyet müdürü, bilmen ne böyle bir şey dediğinde doğrudan bir suç hükmü olacak ve şimdi, ağırlıklı biz güneydoğu meselesinde, Kürt meselesinde bunu konuşuyoruz ama bütün memlekete şamil bir düzenleme üzerine konuşuyoruz.

Değerli arkadaşlar, çok zor günler geçiriyoruz. Kim dost kim düşman belli değil ama biz bin yıllık tarihimizde dostumuzu biliyoruz, bu coğrafyanın insanları; Kürt'ü, Türk'ü, muhafazakârı, laiki. Şimdi, kaç gündür içimi kemiren bir şey var. Bize bu yasalar bürokrasi tarafından yazılıp getiriliyor. Ben bu bürokratların da bu ülkenin yurttaşları olduğunu düşünüyorum ama son dönemde gördük ki büyük riskler altındayız. Onun için her zaman baktığımızdan daha dikkatli bakmak zorundayız.

Bugün bu ülkeye kasteden içeride veya dışarıda bizi sevmeyen insanların şu an en çok yapabilecekleri şey bizim iç birlikteliğimize gölge düşürmektir. Çünkü bizim gibi ülkeyi, bin yıllık bir ülkeyi dışarıdan yıkmak kolay değildir, gerektiğinde tek yumruk olabildiğimizi gösterdik. Bizim tip ülkeler ancak bizim içimizden yıkılır. Bizim içimizden yıkılabilmesi için de bizim aramızdaki kutuplaşmanın, düşmanlığın, çatışmanın artırılması gerekiyor olabilir ve bu anlamda biz fark etmeden bu çatışmayı yükseltecek şeyleri yine bizim aracılığımızla yapabilirler. Şu an itibarıyla bizim bu memlekette ihtiyaç duyduğumuz şey bir büyük barıştır, bir büyük kardeşliktir. Bu şu demek değildir: Silah zoruyla, terör zoruyla can almaktan bahsetmiyorum ama severek demokratik kültürde, sevmesek bile alışarak birlikte yaşama kültürüyle yapmaktır. Bu getirdiğiniz madde mevcut konjonktür içerisinde Türkiye'nin önünü açabilecek bir madde değil. Türkiye'yi daha zora sokacak bir madde getirmekteyiz, çatışmayı yükseltecek bir madde getirmekteyiz. Bu bizim kendi iç sorunumuzdur, bu bizim kardeş sorunumuzdur, bu bir kardeş kavgasıdır ama herkes biliyor ki bu kardeş kavgasını kaşıyanlar var, kaşıtmak isteyenler var. Biz şimdi bu insanlara fırsat veriyoruz. Hiçbir belediyenin terör örgütleriyle iş birliği yapması kabul edilemez. Bu, terör örgütüne yardım ve destek suçudur ama bunun kararını verecek yer idari makamlar değildir, emniyet raporları değildir, müfettiş raporları değildir, bağımsız yargıdır. Şimdi, biz idari bir yargıya bu düzenlemeyle adli yetkiler veriyoruz. Emin olun, bunun da sıkıntıları olacak. Onun için sizlerden ricam, bu kanun nerede düzenlendiyse, hangi ihtiyaçtan çıktıysa bu ihtiyaç doğru olmayabilir, ayrıca bizler bu ülkenin Anayasa'ya göre seçilmiş milletvekilleriyiz, demokrasiyi savunacağız, sözle savunacağız ama hiçbir zaman şiddeti, terörü, teröristi öven bir hâle getirmeyeceğiz. Buna dikkat edelim. Bu maddeye bu gözle tekrar bakın, bu memleketin iç barışına katkı sağlayacak bir madde değildir. Şu an itibarıyla bu maddeyi çıkaracağımıza daha demokratik bir kanun, belirli bir barışın önünü açabilecek bir kanun çıkarmak bir yurtseverin en çok üzerinde düşünmesi gereken şeydir. Çünkü şu an itibarıyla kendi içimizdeki kavgayı körüklemek bu kadar göz üzerimize çevrilmişken... Batı medeniyetlerinde hiç kimse yaşadığımıza inanmıyor arkadaşlar, hiç kimse bizim yaşadığımızı kabul etmek istemiyor. Dost mu, düşman mı görüyoruz biz bu insanları. Bizse bunların önüne şu an itibarıyla malzeme veriyoruz. Kürt'ün Türk'le geçinmesi için Amerika'ya, İngiliz'e, Rus'a, Çin'e ihtiyacı yoktur. Hangi Türk ki, hangi Kürt ki bunları bu meselenin içine sokuyorsa o vatan hainidir zaten. Biz kendimiz halledebiliriz ama kendimiz halletmek üzere adım atmıyoruz, bu kanun da böyle bir adım atmıyor. Bu kanunun tam tersi bir şeyi koyun, memlekete daha iyi hizmet edecektir. Ben kişisel olarak karşıyım.

Çok teşekkür ediyorum.