KOMİSYON KONUŞMASI

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli hazırun; tabii bu konuyla yani bu kanun maddesiyle ilgili, arkadaşlarım hem çekincelerini hem kanunun içeriğiyle ilgili bakış açılarını detaylı ve ayrı ayrı dile getirdiler. Umut ediyorum ve diliyorum ki Sayın Bakanımız -size de hayırlı olsun Bakanlığınız bu arada- bu eleştirileri ve talepleri yapıcı bir bakış açısıyla dile geldiğini değerlendirerek hem Türkiye'deki güçler ayrılığı açısından baktığımızda 4'üncü büyük güç olan medya ve yayıncılık sektörünün daha da güçlenmesi, gelişmesi ve etkinleşmesi açısından yapılan değerlendirmeler olarak da kabul edersiniz ve o bağlamdaki önerilerin de kabul edilip uygulamada kanuni düzenleme içerisine girişine imkân tanırsınız diye düşünüyorum.

Tabii, buradaki medya, radyo ve televizyon kuruluşu kuramayacaklar içerisinden bir cımbız hareketinin yapılması, hele hele böyle torba yasa içerisinde, acilen bir düzenleme içinde yapılmasının "Daha önce lisans hakları iptal edilen radyo ve televizyon kanallarının tekrar işler hâle gelişi noktasında acaba bir paylaşım mı söz konusu olacak?" sorusunu akla getirmesi çok doğal. Bu doğallık içerisinde baktığımızda da ben, dinleyebildiğim kadarıyla gerek dayanak gerek amaç açısından kanun maddesiyle ilgili değerli RTÜK temsilcisi arkadaşlarımızın da doyurucu bir noktada bunu temellendiremediğinin altını çizmek isterim.

Burada biraz önce bir soru vardı "İdari para cezalarının tutarı ne kadardır?" dediğimizde, herhangi bir işletmede veya herhangi bir kurum veya kurul kararında "ödül ve ceza sistemi" dediğinizde... Ki idari para cezaları bir ceza sistemi ama bu nedir? O sektörü düzenleme, o sektörde bir disiplin sağlama. Onunla beraber yapılacak her türlü uygulamanın da o sektörü geliştirme amacıyla yapılması gerektiğini düşündüğümüzde, bu para cezalarının tutarının ne kadar olduğunun tam, net bilinememesi noktasındaki Yani "Tahsilatını Maliye yapacak, o zaman önemli değil." bakış açısını ben sadece işi geçiştirme diye düşünüyorum. Çünkü "Biz bu kadar ceza kestik, sonuç bu. Neyi düzeltmek istiyorduk? Düzelmedi. Sadece bu cezalarla mı sonuç elde ediliyor?" diye bakması gereken bir yönetimin, bu yönetim anlayışının burada tam karşılık bulmadığını düşünüyorum.

Diğer taraftan, ismi şu, bu, o vakıf; artı, o vakıfa kurulacak olan televizyonla hedefinin içerisindeki gelir kaynağı yaratma açısından da önemli bir imkân sağlanması, bu da çok açık. Ama ben iyi niyetli yani daha geniş çaplı düşünmek istiyorum ve burada meslek odalarına ve kooperatiflere de bakıyorum, derneklere de baktığım zaman şunu düşünüyorum: Şimdi, medya tabii, haberciliğin yanında eğitim açısından da, öğretim açısından da ilgili olduğu konular açısından objektif ve doğru bilgileri vermek zorunda. Şimdi, tarım için dikkate alalım, kooperatif, tarım kooperatifi ve bizim toplumumuzda bilinçsizce yapılan bir tarım faaliyeti var. Yani bu konuyla ilgili kooperatifin bir tarım kanalı kurarak kullanacağı ilaçtan gübreye kadar bilinçlendirecek, bilgilendirecek ve köylünün sesi olacak bir uygulama için kanal oluşturmamasının önündeki engeli kanunla niye koyarız? Madem vakfa bunu açıyoruz, bunun dernek açısından da, kooperatifler açısından da, sendikalar açısından da örgütlü toplum bilincinin demokratik hakla dile getirilişinde bir imkân ve bir alan yaratılacaksa bu konuda daha geniş ve demokratik düşünme şartının da var olduğunu dile getirmek isterim.

Diğer taraftan baktığınızda, şimdi, bir vakfa diyelim ki frekans, lisans devri söz konusu olduğu zaman bu radyo, televizyon kuruluşlarının devirleri de var yani kanunen belirlenmiş devir süreçleri de var. Peki, bir vakıf aldı, belli bir süreyi tamamladı, bu devir sürecinde yine bir vakıf yapısında mı devrolacak, yine, kanunen sağlanmış ortaklık yapısındaki farklı bir yapıya da bunu devredebilir mi?

Diğer taraftan, vakıf genel bir kavram ama bunun radyo, televizyon kuruluşları için yine kanunla sınırı belirlenmiş yabancı yatırım hakkı da var. Bunların içine yabancı vakıflar dâhil olarak bu uygulama içerisinde sahiplik veya frekans ihalelerinde, lisans almada yabancı vakıflar da girebilecek mi; bu konuyu da sormak isterim.

Biraz önce altını çizdiğim idari para cezalarının sektörün gelişmesi, iyileşmesi, etkinleşmesi açısından bugüne kadarki tutarından öte, ne sağladı, onu bir gözden geçirelim ve tamam, yeniden yapılandırma ama bir de sektörün o sağlamış olduğu demokratik mücadele sürecinin ödüllendirilmesi açısından da bakarak idari para cezalarıyla ilgili, temelde daha iyileştirici bir düzenlemenin yapılması gerekliliğinin de altını çizmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.