NURSEL AYDOĞAN (Diyarbakır) - Ben de herkese merhaba diyorum.

Şimdi, Sayın Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunda pek çok yasa, kanun çıkıyor, çıktıktan sonra tabii, Genel Kurulda kanunlaşıyor. Kanunlaştıktan sonra da eğer aykırı bir durum varsa ancak 110 milletvekiline sahip CHP tarafından Anayasa Mahkemesine götürülebiliyor ve diğer iki muhalefet partisinin de bu düzeyde milletvekili olmadığı için ne yazık ki Anayasa Mahkemesine gidip bunları değiştirtme imkânı kalmıyor.

Şimdi, bu yasada yani hazırlanıp da Anayasa Mahkemesinden dönen bu yasada çok ilginç bir dönme gerekçesi var. Diyor ki: "Yüklenicinin niteliklerinin belirlenmemesi, yükümlülüklerin tam olarak yerine getirilmemesi ve usulsüzlük yapılması durumunda uygulanacak yaptırımların ve sonuçların tereddüde yer vermeyecek şekilde düzenlenmesi gerektiği belirtildiğinden işte bu yasanın tekrar gözden geçirilmesi." şeklinde bir karar veriliyor. Şimdi, diyelim ki CHP'nin 109 milletvekili olsaydı, bunu Anayasa Mahkemesine götürme durumu olmasaydı, diğer iki muhalefet partisinin de bu düzeyde milletvekili olmadığına göre şimdi, bu yasa böyle mi devam edecekti? Yani artık on dört yıllık bir iktidar var karşımızda yani böylesine bir yasanın çıkartılması için bu Anayasa Mahkemesinin belirttiği gerekçeleri bu yasaya koyacak pek çok teknokrat var ve bürokrat var yani bütün mevcut tablo böyle olmasına rağmen bu yasalar nasıl böyle hazırlanıyor geliyor ve burada da yani maalesef her üç muhalefet parti de bu yasaların çıkması sırasında gerekli muhalefeti yapmasına rağmen hiçbir değişiklik olmuyor, dün de söylemiştim, önceki gün de söylemiştim, belki birkaç teknik detayda, işte bir kelimede bir şey varsa öyle değişebiliyor işte biraz önce Sayın Bekaroğlu'nun söylediği gibi, onun dışında içine, özüne yönelik herhangi bir değişiklik olmuyor. Olmadığı için de işte böyle Meclis devamlı Plan ve Bütçe Komisyonu Anayasa Mahkemesinden dönen bu yasaların, kanunların tekrar yeniden değiştirilmesiyle uğraşıyor. Yani ben burada çok da böyle iyi niyetli bir yaklaşım görmüyorum yani bu yasanın çıkarılışında da böyledir. İşte özelleştirme idaresi vardı dün, en yetkili kurum olduğunu söylüyordu, özelleştirmede kendilerinden başka Türkiye'de rakip tanımadıklarını söylüyordu ve bazı kurumlar da özelleştirmeye mallarının satılması için bir kanun çıkartılmasıyla ilgili taleplerini buraya getirmişlerdi. Çıktı. E, demek ki bir sürü şey iyi yapıldığına göre yani böyle ihale gibi işte yüklenici firmanın ihalede yükümlülükleriyle ilgili yani olması gereken bu kadar açık net şeylerin olmamasının nedeni nedir? Yani bu konuda bir cevap beklemek herhâlde hakkımız. Yani iyi ki CHP vermiş, CHP vermeseydi ne olacaktı? Yani bu hırsızlık, yolsuzluk bilmem ne vesaire bu işleri devam mı edecekti?

Teşekkür ederim.