AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; olumlu bir cümleyle başlamayacağım çünkü çok büyük ihtimalle memleketimizin başına gelebilecek en olumsuz işlerden birini yapmak üzereyiz. Bu Parlamento ve dünyanın bütün parlamentoları bütçe hakkı üzerine kurulmuştur. Bütçe hakkı, halk adına seçilmişlerin halkın gelirleri ve giderleri üzerine söz sahibi olması demektir. Bu da ancak kamu hazinesi yoluyla olur. Yapılan bu düzenlemeyle yeni bir hazine, paralel bir hazine kurulmaktadır ve bu sadece Sayıştay denetimiyle sınırlı bir kötülük değildir; kurulacak fon, yeni hazine, hiçbir hukuki düzenlemeye tabi olmayacaktır. Bu hukuk devleti ilkesine aykırıdır, bu bütçe hakkına aykırıdır ve hukuka aykırı bir düzenlemeden halk yararına bir sonuç çıkmaz. Eğer hukuk kötüyse, hukuku düzenleme yeri de bu Parlamentodur.

Şu an itibarıyla, hiçbir denetime tabi olmayacak, hiçbir hukuk kuralına tabi olmayacak, kamu mali yönetimi disiplini dışında korkunç bir fon kurmak üzereyiz ve gerekçesine baktığımızda "...yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan..." diyor. Değerli arkadaşlar, Parlamentoya böyle bir gerekçe getirilemez. Parlamentoya şunu söylüyorsunuz: Yasal yani senin yaptığın düzenlemelere tabi olmadan. Bu doğru bir yaklaşım değil.

Bakın, şimdi, burada fonun gerekçesine baktığımızda, mega projeleri nasıl seçeceksiniz? Hangi mega projeye ne kadar yatırım yapılacağını nasıl seçeceksiniz? Hangi şeffaf yarışma esası olacak? Nerelerden gelir bulacaksınız bu fona? Korkunç bir şey yapıyoruz. Finansal sistemin mimarisini değiştiriyoruz ama bu finansal sistemin mimarisi değiştirilirken hukuk, şeffaflık ve denetimi yok yani kurduğunuz binada çimento ve demir yok. Bu bina yıkılacak ve bu halk altında kalacak. Şu an itibarıyla Hükûmet kendi devletinden kaçıyor, bunun çok ağır sonuçları olur. Sizlerden rica ediyoruz, bunu bir defa daha düşünelim, hep beraber düşünelim, memleket faydasına belki bir şey çıkarılabilir ama bu gerekçeyle, bu yasayla, bu usulde halk yararına, memleket yararına bir şey çıkmayacaktır. Bu sizlere tarihî bir uyarıdır. Birkaç sene sonra çok ağır bir tabloyla karşı karşıya kalabiliriz.

Saygıyla selamlıyorum.