NECİP KALKAN (İzmir) - Sayın Başkan, çok kıymetli Bakanım; şükranlarımızı sunuyoruz, teşekkür ediyoruz bizim fikirlerimizi alma ihtiyacı duyduğunuz için.

Benim bu kanunla ilgili bir tereddüdüm var Sayın Bakanım: Bu kanunun zamanı sayın arkadaşımızın söylediği gibi "Keşke olağanüstü hâlden sonra olsaydı." değil, bana göre tam zamanı. Niçin tam zamanı olduğunu anlatayım. Siz konuşmanızın başında dediniz ki: "KOBİ'lerin yüzde 99'u... KOBİ'lerin kredilerden aldığı pay bu oranın çok altında. İhracatın yüzde 54'ünü, maaşın yüzde 60'ını -vehayut da ne yazdıysam oraya- ve istihdamın yüzde 74'ünü yapan bir KOBİ dünyasına bu can suyu."

Zeki Müren'in bir şarkısı vardı, sen bilirsin.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Ben bilmem, bilmem.

NECİP KALKAN (İzmir) - "Beklenen Şarkı". İnanın bunu esnaf bekliyordu. Hatta onun da filmi yapılmıştı, Bütün insanlar mutluydu çünkü KOBİ'lerin en büyük özelliği Türkiye'de bir kredi dağıtılıyor ise dağıtılan krediden KOBİ'lerin aldığı pay KOBİ'lerin çokluğu kadar değil. Diyelim ki anaparayı, yüzde 90'ını büyük holdingler alıyor, bizim KOBİ'lerin, yüzde 99'u imalatçı olan KOBİ'lerin aldığı pay da yüzde 5 değil, 10 değil, onu bilmediğim söyleyemiyorum. KOBİ'ler bunu yıllardır bekliyordu. Ben İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanlığından geldim, her gittiğimizde esnaf teşkilatıyla iç içeyim, onlarla da beraber çalıştık. Onlar da "Taşınmazları niye bizden teminat olarak almıyorlar?" diye... En son bu 50 bin lira, 30 bin lira kredi dağıttığımızda dahi bunlar ortaya çıktı. Bu bir ihtiyaçtı. Bana kalırsa doğru yapıldı ama benim burada bir tereddüdüm var. Şimdi, katılanların listesine baktım; Halkbank var, Ziraat Bankası var, Vakıfbank var, Bankalar Birliğinden bir hukukçu arkadaşımız var galiba. Şimdi, burada ağırlığı parayı dağıtacak olan kurumlar. Kim bunlar? Bankalar veyahut da diğer kuruluşlar. Diğer kuruluşlardan bir Allah'ın kulunu görmedim, bir. Bir de televizyonda sayfa sayfa, gün gün propaganda yapıp "KOBİ dostu. KOBİ dostu..." diyen bankalar nerede? Çünkü bu değişik bir sistemi ihtiva ediyor.

BAŞKAN - Banka temsilcileri var aramızda; Ziraat, Halk, Vakıf...

NECİP KALKAN (İzmir) - Efendim, devlet bankası, tabii gelecek. Devlet bankasının gelmemesi kadar gayet... Gelenlere de şükranlarımı sunuyorum. Her gün televizyonlarda "KOBİ dostu, KOBİ dostu... KOBİ'ciler buraya gelsin." diyen bankalar nerede? Bunu bilerek söylüyorum. Niçin? Şimdi lafı getireceğim.

Ben 1980 senesinde Halkbanka gittim, 50 bin lira kredi için 5 kefil koydum, makinelerimi o zaman ipotek ettim. 50 bin lira para alacağım diye vezneye girdim, elime 38 bin lira para geldi; 12 bin lirasını daha almadan kesmişler.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Ne zaman oluyor bu?

NECİP KALKAN (İzmir) - 1980 senesinde. Daha bu işe yeni başlamıştım.

Şimdi, böyle bir dünyadan kolaylıkla paranın erişileceği bir gerekçeyle bu kanun hazırlandı ama para da kimin elinde? Bankaların elinde. Bankalara bakıyoruz şimdi...

BAŞKAN - Sayın Kalkan, bankada yaşadığınız olaylara referans tarihi verirseniz, yanlış anlaşılmasın. Mesela 1980 demeseniz yanlış anlaşılacaktı.

MEHMET UĞUR DİLİPAK (Kahramanmaraş) - Yok, 1980 dedi önceden ama, önceden de söyledi Sayın Başkan, arada kaynadı.

NECİP KALKAN (İzmir) - Ama 1980 senesini söyledim efendim.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz, tamam.

NECİP KALKAN (İzmir) - Şimdi, efendim, bankalarda bir yenilik var. Şimdi, üzerinde rehin hakkı kurulabilecek taşınır varlıkları okuyorum: Alacaklar, çok yıllık ürün ve ağaçlar, fikrî ve sınai mülkiyete konu haklar, ham madde, her türlü kazanç ve iratlar, sarf malzemesi, stok, tarımsal ürün, ticari plaka, ticari hat... Allah aşkına, burada çok yıllık ürün veren ağaçları hangi banka ipotek alacak, sarf malzemesini hangi banka ipotek alacak veya teminat kabul edip para verecek? İşte benim burada tereddüdüm... Bankalar için esnaf arasında, tüccar arasında bir laf var: "Yağmurlu havada adama su vermezler." Yağmurlu havada su vermeyen bankalar bizim çok yıllık ürün veren ağaca mı, benim sarf malzeme mi, benim ham maddeme mi, benim kira gelirime mi kredi verecek? Benim tereddüdüm bu. Bankaların bizle veyahut da Türkiye'de bu tempoya, bu geleneğe ayak uyduracak şekilde olması lazım. Onun için ben var olan bankalara teşekkür ettim ama öbür bankalar ortada yok. Benim tereddüdüm, bankaların bu bizim ortaya koymuş olduğumuz yeni varlıklara uyum gösterebileceklerine oradan bir açıklama gelirse sevinirim.

Teşekkür ederim.