KOMİSYON KONUŞMASI

NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Sayın Başkanım, öncelikle bu yasa tasarısı bir ihtiyacı karşılıyor. Başta Bakanımız olmak üzere, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ilgili bütün bürokratlarına teşekkür ediyorum. Dün de bir sunum yapmışlardı zaten, o sunum çerçevesi içerisinde de üzerimize düşen, söylenmesi gereken şeyleri söyledik. Tabii, bunun bir an önce yasalaşması önemli. Çünkü, özellikle muhalefet partisi milletvekillerimizin de ifade ettiği gibi, son birkaç yıldır Türkiye üzerinde gerek uluslararası ekonomi çevreleri gerekse de siyasi çevreler terör ve birtakım halk hareketleriyle Türkiye'yi sıkıştırmak, Türkiye üzerinde kıskacı daha da daraltmak ve ülkenin geleceği konusunda çok ciddi zararlar verecek eylemlerde bulunuyorlar. Özellikle son darbe girişimi, FETÖ terör örgütünün darbe girişiminin öncesinde de son bir yıl içerisindeki terör faaliyetleri gerek DEAŞ adına gerek PKK adına gerek DHKP-C adına yapılmış olan terör faaliyetleri, ülke içerisinde başta KOBİ'ler olmak üzere üretim sahasında reel sektörde bulunan her alandaki kuruluş, kişileri çok ciddi bir şekilde etkiledi. Bereket ki Türkiye ekonomik olarak, siyasal olarak son yılların en büyük istikrarsızlık olaylarına karşı ciddi bir şekilde istikrarıyla ülkeyi koruyacak tedbirleri almış durumda ve karşı karşıya kalmış olduğu bütün krizleri de âdeta güçlenerek atlatıyor. Çünkü, krizi atlatan her kurum ya da kuruluş -devlet, fark etmez; aile, fark etmez; şirket, fark etmez- mutlak surette biraz daha güçlenerek ortaya çıkmış oluyor. Biz de inşallah, özellikle son darbe girişiminden sonra Türkiye'deki birlik ve beraberliğin tesis edilmesi anlamında, cumhuriyetin, demokrasinin değerlerinde ve milletimizin inançlarına ilişkin olarak ortak paydada ve ortak sembolik değerlerde buluşmanın hazzını yaşayacağız ve ülke 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak bir miladı yaşayan bir topluma sahip olduğu için de önümüzdeki dönemlerde bu konuda daha önemli adımlar atmış olacağız.

KOBİ'ler bir ülkenin olmazsa olmaz orta kesimini temsil ediyor. Özellikle bu konuda, gene muhalefet partisi milletvekillerine katılıyorum, yaşadığımız sıkıntıların büyük bir kısmı maalesef norm tarafında olanların reel sektörü tam okuyamamasından kaynaklanan ve bunun neticesinde de meydana gelen ısrarlı talepler sonucunda... Ama reel sektörü okuyamamamızdan kaynaklanan sıkıntıları hep birlikte yaşadık. Ancak bu yasa tasarısıyla başta KOBİ'ler olmak üzere önemli bir alanı açmış oluyoruz.

Şimdi, burada, tabii, yasaları geçirmekle sadece kanunlaştırmayı gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Buradaki temel problem: Özellikle KOBİ'lerin anlaşılması ve değerli tutulabilmesi hemen karşı tarafta olan finans sektörünü ilgilendiriyor, finans sektörünün KOBİ'lere yaklaşımı KOBİ'lere olan bakış açısı bu yasanın ne kadar uygulanabilir olduğunu gösterecek. Uzun yıllar marka olmaya çalışmış bir firmayı marka olarak görmeyen ya da fason çalıştığı hâlde uzun yıllar üretim yapan, çok ciddi bir şekilde katkı sağlayan bir firmayı tanımazlık yapan ya da elindeki malın değerini bilmeyen, özellikle de stoklarla ilgili çalışmalarda sadece KOBİ'leri o ekspertiz raporlarıyla değerlendirme sonucunda onlara çok ciddi bir şekilde maliyet yükleyerek kendilerini kurtarmaya çalışan finans kurumlarının bu yasa tasarısının ruhuna uygun bir şekilde davranması lazım. Bu anlamda da Bakanlığa, özellikle de ikincil düzenlemeleri hazırlayacak olan bürokrasiye büyük bir iş düşüyor. İkincil düzenlemeleri düzgün yapmadığımız ve finans sektörünü ciddi bir şekilde katkı sağlayacak noktaya dönüştüremediğimiz takdirde bu yasanın önemli bir katkı sağlamayacağını düşünüyorum. Çünkü günümüz dünyasında büyük firmalar, büyük şirketler zaten hem kredinin ucuzunu hem de limitini oldukça yüksek derecede kullanabilecek imkânlara sahip. Ancak KOBİ'lere geldiği zaman, bugün reel sektörde büyük firmalar çok düşük maliyetlerle kredi kullanırlarken KOBİ'ler -bırakın yüksek maliyetlerle- bulması bile zor olan bir durumla karşı karşıyalar. Bu anlamda, benim bürokrasiye bakış açım çok net olduğu için... Bürokrasi norm tarafında, biz milletvekilleri de reel tarafta duruyoruz; bütün milletvekilleri açısından söylüyorum çünkü bizim kulağımız, gözümüz piyasada, piyasanın içerisindeyiz. Bakanlarımız milletvekiliyken gerekli hassasiyeti mutlaka gösteriyorlar, bakan olduktan sonra da ama hep sağlarında sollarında çok değerli kardeşlerimiz, bürokratlar olduğu için onlar da işin norm tarafına takılabilirler. Bu anlamda, açık yüreklilikle Türkiye'deki reel piyasayı anlayacak, reel piyasayı dönüştürecek adımların ikincil düzenlemelerle mutlak surette anlaşılır bir şekilde dönüştürülmesi elzemdir. Bu anlamda, bu yasayla ilgili zaten gördüğümüz kadarıyla söyleyeceğimiz olumsuz bir şey yok. Umarım özellikle muhalefet partisi milletvekillerimizin katkılarıyla belki biraz daha geliştirilebilir ancak bunun hızlı bir şekilde kanunlaştırılması bu anlamda önemli.

Gene -burada STK temsilcileri var mı bilmiyorum ama- özellikle ikincil piyasaların düzenlenmesinde STK'larla değil de, benim Sayın Müsteşarımızdan, yardımcılarından ve ilgili daire başkanlarından istirhamım: STK'larla mutlaka iletişime girsinler ancak doğrudan piyasada üretim yapan, sıkıntı yaşayan, uzun yıllar âdeta eli öpülesice durumda bulunan ve gerektiği zaman tankın karşısında gidip göğsünü geren, dükkânını kapatan ya da bu darbe girişiminden sonra dükkânının önünde "Gazi ve şehitlerimizden ücret alınmayacak." şekilde ulvi davranışları sergileyen üretici kesimden doğrudan bilgi alarak... İşte, Sayın Bakanımız Malatyalı, Malatya'daki bir organizedeki 3 5 esnafla, KOBİ'yle, üreticiyle görüşse, birkaç perakendeciyle görüşse, bürokratlarımız ve daire başkanlarımız, aynı şekilde, bulundukları illerin doğrudan üreticileriyle bağlantı kurdukları takdirde STK'ların kağıt üzerinde hazırlamış oldukları bilgileri biraz daha içselleştirmiş ve geliştirmiş olurlar diye düşünüyorum.

Bu yasanın, inşallah, bugün hızlı bir şekilde kendi Komisyonumuzdan geçmesini temenni ediyorum. Hayırlı, uğurlu olsun.