MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şimdi, öncelikle tabii ki bu gündeme getirilen konular önemli konular. Ancak baştan ifade edeyim: Kendim, daha önce özellikle Sayın Tamaylıgil'in ortaya koyduğu düşüncelere karşılık olarak haklı bir endişe olduğunu... Türkiye Varlık Fonu veya şirketi özellikle sermaye piyasalarında işlem yaparken aynı piyasada işlem yapan diğer aktörlere göre rekabet eşitsizliğine neden olabilecek bir avantaja sahip olmamalı çünkü arz ve talep oluşurken, fiyat seviyeleri oluşurken maliyet yapılarında veya birtakım yükümlülük düzeyleri bakımından farklılık oluşturursanız o zaman haksız bir rekabete neden olabilirsiniz. Bu anlamda kendilerine şunu söylemiştim: Bu endişe bağlamında, biliyorsunuz, bu kanun çerçevesinde birtakım sınırlamalara tabi değildir diyoruz, birtakım kısıtlara tabi değildir diyoruz, birtakım işlem ödeneği alınmaz diyoruz. Buralar acaba rekabet eşitsizliğine neden olabilir mi? Bu konuyu Genel Kurula kadar çalışalım. Gerçekten şirketin kuruluşunda biz imtiyaz veriyoruz bu şirkete. Özel bir kanunla kuruyoruz, belli amaçlar, misyonlar yüklüyoruz. Maliyet yapısının, kendi iç maliyet yapısının düşük olmasını sağlayacak istisnalar getirebiliriz yani kendi maliyetleri açısından veya kurumlar vergisi almayabiliriz, bu bir tercih. Yani vergi kanunlarında her zaman için iktisadi amaçlar güderek, sosyal amaçlar güderek vergi istisnası getirebilirsiniz, burada herhangi bir sorun yok. Ama acaba sermaye piyasalarında özellikle yapılan işlemler sırasında rekabet eşitsizliği doğurabilecek ihtimaller var mıdır? Bunları ortadan kaldıralım yoksa piyasadaki diğer aktörler bakımından sıkıntı oluşturur düşüncesini çalışacağımızı söyledim.

Onun için burada söylediğim konu vergi istisnaları bağlamında bir konu değildir. Regülasyonlar karşısında eşit muamele görme ilkesi, burada bir sorun yok, birinci konu o.

İkinci konu olarak burada 9'uncu madde üzerinde yapmış olduğumuz düzenleme daha çok varlık ve hakların teslimi. Biliyorsunuz, şunun tabii detayını da konuşmak lazım, benim genel bilgim bana şunu söylüyor: Özelleştirme İdaresinin portföyündeki bir taşınmazı herhangi bir şekilde Varlık Yönetim Şirketine devretmemiz hâlinde, bana göre -arkadaşlar yanılırsam beni düzeltsin- katma değer vergisi doğmaz çünkü Özelleştirme İdaresi Başkanlığı zaten katma değer vergisi mükellefi değil. Yanlış mı doğru mu? Doğru. Dolayısıyla burada özellikle varlık ve haklar bakımından katma değer vergisiyle ilgili düzenlemenin getirilmesinin sebebi hani yani bilmemekle beraber bir varlık ve hakkın devrinde bunlar eğer bedelleri yüksekse tabii ki yüksek miktarlı katma değer vergisi doğacak. Mesela 1 milyar liralık bir varlığı buraya devretmek katma değer vergisine tabiyse üzerinden de 180 milyon liralık katma değer vergisi ödemek durumunda kalacak fon veya şirket. Bu, şirket üzerinde aslında nihai olarak yapılan bir işlem değil. Aslında bir varlığın yani normalde gayrimenkul satışları katma değer vergisine tabi ama şirketin finansman yükü bakımından düşündüğüm zaman fona gelen, şirkete gelen...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Özelleştirme A holdingine devrederken bu doğuyor mu? Doğuyor.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yani gene doğmuyor. Yani bunu biraz arkadaşlarla ben... Normalde zaten KDV yok. Şunu söylemeye çalışıyorum: Burada katma değer vergisiyle ilgili getirilen düzenlemelerin temelindeki amaç özellikle yüksek değere sahip olan varlık ve hakların devri nedeniyle bir katma değer vergisi yükümlülüğü doğduğunda burası için ciddi bir finansman yükü getirecek. Halbuki burada böyle bir finansman yükünü bu şirketin üzerinde üretmek mi daha doğru, yoksa bu varlığın devrinden kaynaklanan katma değer vergisi yükünden kurtarmak mı lazım? Burada böyle bir tercihte bulunuyoruz. Yani diğerlere bakımından özel olarak bir ayrıcalık oluşturmuyoruz. Bu varlığı aldı, bu varlığı değerli hâle getirdi, menkul kıymetleştirdi ve oradan gelir üretti. Varlığın gelişi aşamasında katma değer vergisini aldı ve onu indirim yoluyla gideremedi. O zaman finansman yükü üzerinde kaldı. O zaman şirketin bu finansman yükünü çekmesini engelleyelim diye bu düzenlemeyi getirdik.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şirket bir kamu şirketi değil.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Kamu şirketi.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Fonlara, işlemlerine bakarsanız özel fonlar...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok hayır hayır, bir dakika. Kamu tarafından yönetilen, sermayesi kamu tarafından konulan ancak özel hukuk hükümlerine tabi ve özel hukuk çerçevesinde yönetilen kamuya ait bir şirket statüsünde.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Onların mevduat kabul etmeye...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Siz dışarıdan fon... Eğer buradaki sayılan sermaye piyasası araçları kullanılarak yapılan arzlardan olabilir.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - 1 milyar doları getirdim, o fona ortak...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Koyabilirsiniz.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Tamam. Ben dışarıdan ortak olduğum zaman bu fonun üzerindeki yetkiyi KDV istisnası oluyorsa, ben KDV...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır hayır, orada katma değer vergisi zaten yok. Yani bir...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hayır, benim adıma yapılan işlemler. Bu fon kâr etmek üzere alım satım yapacak ya, ben o fonun bir parçasıyım artık.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tamam.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Oraya koyduğum yatırım riskli bir para...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şunda haklısınız. Yok, şöyle. Şimdi arkadaşlarla... Yani bu varlık yönetim şirketi bünyesindeki yönetimden kaynaklanan teslim ve hizmetlerle özellikle fon bünyesindeki yapılan işlemler bakımından KDV istisnası getiriyoruz. O anlamda getirdiğimiz istisna sonuçta biliyorsunuz katma değer vergisinin nihai üzerinde kalan yükümlüsü aslında tüketicilerdir. Fakat...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Nihai alıcılardır.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Nihai alıcılardır. Burada aslında varlık yönetim şirketinin indirim yoluyla bu KDV'yi indirmesiyle tamamen üzerindeki yükü atmasıyla... Burada söylediğiniz şu doğru: Eğer bu işlemleri yürütürken katma değer vergisi mükellefi olsaydı üzerindeki o finansman yükü, bakın KDV yükü değil, zamandan kaynaklanan finansman yükünden kurtulmuş oluyor. Bu anlamda bir avantajı var. Bugün benim bildiğim Özelleştirme İdaresi Başkanlığı... Özelleştirme İdaresi bünyesindeki bir varlığı sattığımız zaman KDV doğuyor mu? Doğmuyor. Yani ben bugün Özelleştirme İdaresi bünyesinde bir varlık satışı yaptığımda katma değer vergisi doğmuyor. Dolayısıyla orada diyeceksiniz ki: Yani aynı varlığı dışarıda...

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Özelleştirme İdaresiyle bu şirket birbirinden çok farklı.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok yok şeyi demek istiyorum. Yani burada biz bu amacı, bu istisnayı getirirken söylediğiniz manada bu şirketin bünyesindeki iş ve işlemlere dönük bir KDV avantajı sağlıyoruz. Burada herhangi bir şekilde bir sıkıntı yok. Ama buradaki bizim birinci derecedeki amacımız bu katma değer vergisinin şirket ve fon üzerinde oluşturacağı finansman yükünü ortadan kaldırmak.