| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1319) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 16 .08.2016 |
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi, Sayın Bakanım, maddeye bakıyoruz, birkaç sorum var. Bir: Şimdi, bir denetim komisyonu oluşturuluyor bu maddeyle; birincisi, kariyer meslek mensubu, bir denetim elemanı değil kariyer meslek mensubuna denetim yaptırmak doğru da değil, denetim ayrı bir profesyonellik. Onun için, kariyer meslek mensubu bunu sulandırır, gerek yok. O zaman şöyle bir şey olur: Denetim takımını nasıl seçiyorsanız ona göre denetim sonucu çıkarırsınız. Kurumsal bir şey yapacaksak -bunu samimiyetle söylüyorum- devlet ciddiyetinde yapacaksak mesela, TMSF'deki denetimde vardı ya, Başbakanlık müfettişi, Maliye müfettişi, üç tane kurum sayılıyordu. Burada yapılması gereken bence şu: Üç tane temel kurumumuz var bu konuyla ilgili; SPK, Hazine ve Maliye, bir tane sizin Bakanlığınızdan, bir tane Hazineden, bir tane SPK'dan, üç kişilik denetim, üç farklı uzmanlık, zaten temelde de üçünün alanına girdiği için... Şimdi, Sayın Bakanım da geldi, Zekeriya Bey'e de ben tekrar özetleyeyim, üstat, şimdi şöyle bir şey söyleniyor, diyor ki bu denetimle alakalı maddede: "Başbakan tarafından görevlendirilecek sermaye piyasaları, finans, ekonomi, maliye, bankacılık, kalkınma alanlarında uzman en az üç merkezî denetim elemanı veya kariyer meslek mensubu." Ben diyorum ki: Kariyer meslek mensubu, bir denetim elemanı değil, deneten profesyonel değil, burada olması doğru olmaz. Ayrıca, bu takımın, özellikle, ayarlanmış görüntüsü de vereceği için -ayarlanmış olur demiyorum- denetim üzerinde şaibe yaratır. Bu yüzden, kariyer meslek mensuplarının çıkarılarak daha önceki mevzuatlarımıza paralel olarak, aynı, fonun denetiminde olduğu gibi, bu konuyla ilgili üç kurumun adını yazarak yani Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve Sermaye Piyasası Kurulundan üç denetçi yani biri Hazine kontrolörü olur, biri vergi denetmeni veya sizin Bakanlığınızda şu an bilmiyorum ne hâle geldiğini, maliye müfettişlerinden sonra, bir de SPK denetçisi olur, kurumsal da bir mekanizma olur, üçü de profesyonelliğini koyar ve bir denetim mekanizması olur. Aksi takdirde, bu denetimin bu şekilde Başbakan tarafından seçilecek olması bunu gölgeler. Bir de buraya "Türkiye Büyük Millet Meclisi adına..." diye yazarsak... Çünkü bu denetimi Türkiye Büyük Millet Meclisi adına yapacak, Anayasa böyle şey yapıyor. Yani biz şu an Anayasa'ya uydurmaya çalışıyorsak Anayasa'ya uydurabileceğimiz bir hâle sokmamız gerekiyor. Normalde Anayasa ne diyor? Anayasa şunu söylüyor: Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetimi yapacak kurum belli, bunun adı Sayıştay. Öyle diyor Anayasa, ben öyle demiyor ki.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - 165'inci maddeye bakalım.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Ya, 165'e bakalım da sonuçta Anayasa ne diyor? "Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetim yapar." iradesini koymuş. Biz şimdi bunu başka türlü yorumlayarak Anayasa'ya uydurmaya çalışıyoruz. Onun için, buraya "Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, Başbakan tarafından görevlendirilen, Sermaye Piyasası Kurulundan, Hazine Müsteşarlığından ve Maliye Bakanlığından merkezî denetim elemanlarınca denetlenir." dersek... Çünkü şu an itibarıyla kurumsal olarak Anayasa'ya uygun bir şey yapmamız gerekiyor.
BAŞKAN - Ama Başbakan Meclis adına hareket edebilir mi?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Başbakan görevlendiriyor, görevlendirilen ekip Meclis adına denetleyecek yani denetim bizim adımıza yapılıyor olacak. Yani görevlendirmeyi kim yapacak? Biz yapamayacağımıza göre, yasama olarak idari bir işlem yapamayacağımıza göre...
BAŞKAN - Hayır, hayır. Türkiye Büyük Millet Meclisi yasayla da olsa Başbakana bir denetlettirme görevini tevdi edemez. Yani Başbakana yasayla bunu yapmasını tevdi ederiz ama...
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Peki, nasıl çözeceğiz bunu? Çünkü bizim adımıza denetim yapacak tek yer var, Sayıştay. Biz esas belirleyerek bizim adımıza denetim görevi yapacak yeni bir komisyon ihdas ediyoruz, fiilî, defakto bir durum yaratıyoruz. Tevdi edemezsek nasıl seçeceğiz o zaman? Dönüp tekrar Sayıştay diyeceğiz. Onun için, birincisi, Anayasa'ya uygunluk açısından, bir de bizden sonraki nesillere de örnek olsun. Bakın, adamlar Anayasa'ya uygunluk adına "TBMM adına" demişler, bundan sonra da gelecekler, herkes TBMM adına denetim yapılacak. Şu an biz, bizim adımıza denetim yapacak bir yeri seçmeye çalışıyoruz. Kariyer meslek mensuplarını bence kesinlikle çıkarmamız lazım, doğru bir şey değil. Yani bir daire başkanı, bir şube müdürü, bir uzman denetim yapamaz ki müfettişler denetim yapar, iç denetçiler denetim yapar, denetim elemanları denetim yapar.
Teşekkür ediyorum.