KOMİSYON KONUŞMASI

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; başından beri anlatmaya çalıştığımız bir şey var: Demokratik uzlaşma, sizin sorumluluğunuz, kendi iktidar sorumluluğunuz içerisinde belirli öncelikleriniz dairesinde getirdiğiniz kanunların muhalefetle görüşüp ve mümkün olduğu kadar uzlaşmayla çıkarmaktır. Biz burada bu kanunun ülkenin daha yararına olması için çapa gösteriyoruz. Bu, şu demek değil: Bu kanunda kurulan fonun kuruluş biçimini, işleyiş biçimini tamamıyla desteklediğimiz anlamına gelmiyor, birincisi bunu anlatayım. Endişelerimizin başında şu geliyor: Bu kanunun geneline baktığınızda 20'ye yakın mevzuatı iptal ediyor. Eğer bu 20'ye yakın mevzuat kötü bir şeyse bu fon dışındakiler niye uyacak buna?

İkinci mesele, çekincemiz; bu fonun kaynakları ağırlıklı normalde bütçede olan kaynaklar olacak ve bütçe disiplini, bütçenin Anayasa yönü, parlamenter hukukun temellerine yönelik yönü, mali disiplin yönü tamamıyla bu kanunun dışarısına çıkarılan kaynaklarda hiçbir şekilde uygulanmayacak. Şimdi o zaman burada şu geliyor: Bütçe disiplini kötü bir şey mi? Bütçe disiplini kötü bir şeyse normal bütçeye de uygulamamamız gerekiyor, normal bütçeye de yapmamamız gerekiyor. Eğer eksiklikleri, gedikleri varsa bütün bütçeyle ilgili olarak düzeltmemiz gerekiyor. Şimdi, anladığım kadarıyla yani birtakım sabit ödemeler dışında maaş ödemeleri, kira ödemeleri dışında özellikle büyük yatırımlara gidecek kaynaklar bütçe dışından alınıp bu varlık fonuna konulacak. Varlık fonuna baktığımızda ne görüyorsunuz? Hemen hemen hiçbir kuralı olmayan, denetimi son derece tartışmalı bir fonun içine koymuş oluyoruz. Burada şuraya geliyoruz arkadaşlar, yani iki yüz yıllık bir müktesebat var; mali disiplini, bütçe disiplini, denetimi, Anayasa'ya girmiş bütün ilkeleri hepsini dışarı bırakıyoruz. Üstelik varlık fonu şu demek: Bir ülkenin varlığı vardır. Mesela bir yerlerden çok büyük gelirleri vardır, işte petrol Norveç'te hep diyoruz ya petrol ticareti, balıkçılık, işte, bu Birleşik Arap Emirlikleri'nde petrol ticaretine... Bu varlıkların gelecek nesillere aktarılması, zenginleştirilerek aktarılması anlamında kurulan bir şey. Biz ise ne yapıyoruz? Hazine içerisindeki birtakım gelirleri buraya koyuyoruz. Buradan rahat rahat harcamak anlamında. E, bu sefer ne olacak? Hazinenin bir finansman açığı çıkacak. Şimdi, "varlık yaratma" derken likiditasyondan bahsediyorsanız yani duran varlıkları özelleştirme gibi satışlarla veya işte kentlerdeki yoğunluğu artıracak şekilde imar izinleriyle fiyat artışlarından bahsediyorsanız bunun bir bedeli var. Mesela, İstanbul'da diyelim ki yeşil alan olmuş 10 dönümlük bir arsayı konuta çevirirseniz 100 milyon dolar bir kaynak yaratırsınız. Ama, o 100 milyon dolarlık yarattığınız kaynak kadar da kentsel problemleri artırırsınız. TRT'nin Kundu'da bir yaz kampı var. Çalışanları diyelim ki orada ucuza tatil yapabiliyor, zamanında böyle düşünülmüş. Kundu'daki o kampı satacaksanız başka bir şey ama mesela, diyelim ki birtakım kurumların müdürlüklerini... Şimdi, hep de güzel ifade ediyoruz, "sell and leaseback" diyorlar buna -böyle İngilizce söylenince çok da havalı oluyor- satıp geri kiralama. Diyelim ki bir kurumun bölge müdürlüğü satılıp tekrar geri mi kiralanacak? Yani, varlık yaratmanın yolu bu finansal oyunlar, imar oyunlarıyla olacaksa bunlar kötü bir şey olur ve sonuçta bizi şu noktaya götürebilir: Kurulan varlık fonunun gerekçesini okuduğumuzda, maddelerini okuduğumuzda bizi şu noktaya götürebilir: Bütçe disiplini içerisinde, bütçe denetimi içerisinde, mali disiplin içerisindeki fonların hiçbir hukuki düzenlemeye tabi olmayan bir nevi örtülü ödenek niteliği taşıyan bir paralel hazine niteliği taşıyan varlık fonuna kurulması yöneticiler için kolaylık olabilir, hızlı harcamanın yolunu açabilir. İlk zamanlarda etkin sağlanabilir ama insanlık tarihine, demokrasi tarihine aykırı olduğu için ve bunların ağır bedelleri olarak bu düzenlemeler yapıldığı için gelecekte, sonuçta başımıza bela açacak bir yöntem olacaktır. Bu varlık fonunun gerekçesine, maddelerine de baktığımızda gelecekte başımızı bu şekilde ağrıtacak bir şekilde olduğunu görüyoruz. Elimizden geldiğince karşı çıktığımız bu hâlini düzeltmeye çalışıyoruz, bu konuda katkı koymaya çalışıyoruz. Umarım ki ilk geldiği hâlden Komisyon çabalarıyla en azından daha iyi bir hâle gelir ama sonuçta varlık fonunun kuruluş biçimi, gerekçesi ve maddeleri bizce doğru değildir, Türkiye ekonomisine bir değer katmayacaktır, bu yüzden de karşı olmaya devam edeceğiz.

Teşekkür ederim.