| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1319) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 16 .08.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu hazine garantisi olup olmaması bir borcun üzerinde onun kamu borcu olup olmama niteliğini değiştirmiyor. Bir defa bunu bir tespit etmemiz lazım. Bizim tartıştığımız şey de o değil esasında. Yani bu hazine garantisi meselesinin ben o kadar üzerinde durmuyorum. Bir şey kamu borcuysa hazine garantisi olsa da olmasa da kamu borcudur. Özel sektöre de hazine garanti vermiş olabilir diyelim ki bazı projelerinde, ona garanti verdi diye de bu kamu borcu olmaz. Bunu önce bir tespit edelim.
İkincisi Sayın Bakanım, bütçe türleri var. Az önce ifade etmeye çalıştım. Şimdi, mesela genel yönetim diyoruz. Şimdi, bütçe dediğimiz şey, genel anlamda kamu dediğimiz şey tek bir unsur değil, elbette ki bir sürü alt unsurları var. Şimdi, mesela merkezî yönetim bütçesi dediğimizde neden oluşuyor merkezî yönetim bütçesi? Genel bütçeli kuruluşlar, özel bütçeli kuruluşlar ve düzenleyici, denetleyici kuruluşlar.
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Sonuçta Türkiye bütçesi dersek hepsi girer.
ERHAN USTA (Samsun) - Yok, Türkiye bütçesi diye bir kavram yok da.
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Toplam borçlar diyelim.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır. Bir müsaade etseniz, birkaç dakikada ben herkese faydalı olacak şekilde, daha doğrusu herkesi aydınlığa kavuşturacak şekilde özetleyeceğimi düşünüyorum.
Şimdi, yani bu kapsam içerisinde "merkezî yönetim borç stoku" diyor, Hazine Müsteşarlığı açıklıyor. Mesela mahalli idarelerin iç borcu burada yok. Zaten tanımlı diye yok çünkü burası merkezî yönetim. Şimdi, onun bir ötesine gidiyoruz. Merkezî yönetim üzerine sosyal güvenlik fonlarını, ondan sonra mahalli idareleri, normal fonları koyuyoruz, ona genel devlet diyoruz. Gavurların "general government" dediği. Şimdi genel devlet dediğimizin içerisinde KİT yok. Yani şimdi, efendim, genel devlet borç stoku içerisinde KİT yok dediğiniz zaman kamunun içerisinde KİT yok anlamına gelmiyor. Bakın, burası çok kritik. Genel devlet içerisinde KİT yok. Evet, tanımı gereği yok zaten çünkü genel devletin üzerine KİT'i de koyduğunuz zaman işte toplam kamu oluyor.
Şimdi, şöyle bir yanlış yapıyoruz tabii Sayın Başkan. Bürokratları böyle hararetli tartışmalardan sonra hakem gibi kullanınca bürokratlar zorlanıyor. Şimdi Hazine Müsteşarı -tabii yarı diplomatik bir kuruluş- arkadaş çok diplomatik bir şey söyledi. İşin erbabı anlıyor. "Efendim, ESA tanımlı borç stokunda işletmeler yok. Bu olmaz." diyor. Evet, olmaz. Ben olur demiyorum ki. ESA tanımlı borç stoku dediğimiz genel devlettir. Genel devlette bu da olmaz, normal BOTAŞ da olmaz. Ama siz "Kamu borcu değildir." diyorsunuz. Şimdi soruyorum arkadaşa. Yani ESA tanımlı genel devlet ayrı bir şey. Zaten adı üzerinde genel devlet. Yani genel devletin içerisinde KİT'in olmasını zaten bekleyen yok ki. Bu bir KİT'se, devlet şirketiyse daha doğrusu. Yani bırakın bunu, hani bu tartışmayı diyelim, ESA tanımlı borç stoku içerisinde BOTAŞ'ın borcu da yok, dış borcu da yok, iç borcu da yok. Anlatabiliyor muyum?
Tabii şimdi arkadaşlar zorlanıyor, yani Bakanla şimdi bir milletvekili tartışırken "Yok öyle değil, bu kamu borcudur." dese olmayacak, öyle diplomatik bir şekilde işi geçiştiriyor. Onların üzerine de fazla gitmemek lazım. Belki arkadaşlarımızı tartışmalardan önce dinleyelim, sonra biz tartışalım. O zaman daha kolay olur. Kimin tarafının ne olduğunu bilmeden hür fikrini açık açık söylerler.
Şimdi, diğer bir konu, Sayın Bakanım, burada bütçe türlerini aşama aşama vermeye çalıştım. Bu Türkiye dış borç stoku tablosu. Burada kamu var. Merkez Bankası, bakın bold, koyu yazılanlar kamu. Merkez bankası yazıyor. Bunların tamamı Türkiye'nin borcu. Türkiye bütçesi diye bir şey yok da Türkiye'nin borç stoku diye söylediğimizde bu. Şimdi, burada kamunun altında neler var? Az önce ifade ettiğimiz genel yönetim, onun altında merkezî yönetim, mahalli idareler, fonlar. Şimdi 32'nci sayfayı açabilirsek daha faydalı olacak.
Kamunun altında 2'nci alt ana başlık ne? Finansal kuruluşlar. İşte kamu bankaları. Halk Bankasının, Ziraat Bankasının, hepsinin borcu kamu borcudur Sayın Bakanım. Hazine Müsteşarlığının raporu söylüyor. Bu söylemese de öyledir zaten. Onun da altında finansal olmayan kuruluşlar var. KİT'ler ve diğer. Mesela KİT'ler dediği BOTAŞ filan, diğer dediğiniz kuruluşlar...
BAŞKAN - Sayın Usta, lütfen toparlayalım. Bakın, üçüncü söz hakkı tanıdım size. Lütfen...
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Kamu borçları dediğinizde diyelim ki, varsayalım ki doğru. Peki, bu şirketin kamuya getirdiği bir sorumluluk var mı? Öyle bakalım buna. Bu şirket çıktı ve borçlandı. Bunun hazineye, Merkez Bankasına, bütçeye, Maliye Bakanlığına, bir yere getirdiği bir sorumluluk var mı? Ben bu gözle bakıyorum.
ERHAN USTA (Samsun) - Olmaz olur mu? Mahalli idarelerin bile, hepsinin var.
EKONOMİ BAKANI NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Bu şirketin diyorum, bu şirketin.
ERHAN USTA (Samsun) - Bırakın -hele hele Sayın Bakanım "Dışarıdan para bulacağım." diyorsunuz- özel sektörün borcu bile kamuya sorumluluk getiriyor. Özel sektör borcunun fazla olması ne oluyor? Şimdi, Türkiye'nin niye kırılganlığı arttı? Kamu borç stoku yükseldiği için değil, özel borç stoku yükseldiği için, özelin dış borcu yükseldiği için. Dışarıdaki adam açısından Türkiye borcu diye bakar. Yani hem öyle, şimdi "devlet" diyeceksin, "devlet şirketi" diyeceksin, "Kamuya sorumluluk getiriyor mu?" diyeceksin. Ben diyorum ki özel sektör bile kamuya sorumluluk getiriyor, ülkenin kırılganlığını artırıyor. Yani şu anda biz borç döneminde değiliz ki. Buradan bizim yapmaya çalıştığımız şey, ülkeye daha rasyonel -rasyonel demeyeyim de, rasyonel de olabilir- daha ucuz, daha uzun para getirmek. Yani onu sağlamadıktan sonra para bulmakta bir sorunumuz yok. Allah'a çok şükür yüzde 10'u verdiğimiz zaman bize para oluk oluk geliyor işte. Yani dış borç. Tekraren söylüyorum: Özel sektörün borcuna dahi ülke borcu olarak bakar ve ülke risk primini etkiler. Devlet şirketi dediğin kamuyu böyle etkilemez olur mu? Böyle bir şey söyleyebilir miyiz?