KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Okay Bey, siz anlatana kadar ben bu maddeleri şöyle yorumlamıştım: Bizim epey bir gemimiz var -tanımını yanlış yapabilirim, tanımını düşünmeyin- bunların biz Türk bandıralı olsun istiyoruz. O nedenle, işte daha öncekine benzer, affa benzer bir düzenleme yaparak Türk Bayraklı hâle getireceğiz. Böyle düşünmüştüm. Ama, şimdi sizin açıklamalarınızdan sonra tereddüt ediyorum, farklı olmaya başladı.

40'ıncı maddeyi de konuşabilirim değil mi Başkan? İkisini birlikte ele alıyoruz herhâlde?

BAŞKAN - Tabii, tabii, fark etmez.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Özellikle 40'ıncı maddede diyorsunuz ki: "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, bu Kanun kapsamında tescil edilmesi gereken deniz araçları arasında bulunmamasına rağmen Türk Uluslararası Gemi Siciline tescil edilmiş olan gemi, yat -falan filan- her türlü deniz araçlarının malikleri adına, bu deniz araçları dolayısıyla yararlandıkları vergi, harç veya fon istisnası ile..." "Yararlanma" kullanılmaz aslında bu vergiyle ilgili olarak, bu yanlış bir şey; "yararlanma" kelimesini kullanmamak lazım, bir. "...diğer mali hükümlerle ilgili olarak tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir..." Niçin vazgeçiliyor yani neye karşılık vazgeçiliyor? Onu anlamadım burada da. "...tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmez." Tamam da neden dolayı? Bunları anlayamadım.

Toplu olarak bir anlatabilir misiniz? Bizim bundan ne faydamız olacak? Ne kadarlık bir şey öngörüyorsunuz? Kaç tane geminin Türk Bayrağı'na geçmesini öngörüyorsunuz? Bundan ne kadar yararımız olacak? Neler getirecek, etkisi ne olacak sektöre?