| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/750) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 11 .08.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de bir iki ilave yapmak istiyorum.
Şimdi, Sayın Bakanım, tabii, sadece iyi danışmanları bilir, piyasayı bilir diye Özelleştirme İdaresine verilmesi anlamsız olur. Özelleştirme İdaresi o zaman danışman bulunması konusunda bir danışmanlık hizmeti versin, bu işi yine kamu kuruluşunun kendisi yapsın.
Şimdi, bunun bir tek şu faydası olur: Bir kamu kuruluşu binadır, işletmesidir veya bir başka şeyidir, onun kendisi açısından çok değerli olduğunu düşünür, ihtiyacı olduğunu düşünür veya kamuda kalması gerektiğini düşünür, kendi kendine satması konusunda biraz isteksiz davranabilir, Özelleştirme İdaresinin yapacağı iş işte bu isteksizliği... Çünkü Özelleştirme İdaresi her şeye satılacak bir mal olarak bakar. Yani, özelleştirmeyle ilgili konular 1989 yılından beri çalışma alanım içerisinde. Özelleştirmeci kitleye de baktık yani ciddi bir deneyimim olduğunu düşünüyorum. Şimdi, her şeye vitrindeki mal olarak bakar yani o sahibinin verdiği kıymeti vermez, vermeyebilir ve benim ciddi endişem burada. Çünkü özelleştirme açısından o satılacak bir şeydir. Yani, orada enerji de var, işte Millî Piyango da var, bilmem neredeki arsa da var, şuradaki daire de var çünkü çok geniş kapsamlı bir portföy bu, bu konuştuğumuz şey veya zamanında işte PETKİM'i de vardı, bilmem neyi de vardı portföyde. O yüzden, Özelleştirmenin meseleye bakışı mesleği icabı, işte satılacak bir şeydir fakat önemli olan kamu varlığının... Tabii, hep satmayı konuşuyoruz da hiç yapmayı filan konuştuğumuz yok, memlekette satma moda. Şimdi, mirasyedilere "Hep satmaya kafan çalışıyor, biraz da yapmaya, almaya filan bak." derler mesela, babadan kalan arsaları satanlara böyle söylerler bizim orada; o da ayrı bir şey. Ama, bu illa satılacaksa da bunu kıymetinden kendisinin satmasının büyük faydası olur.
Diğer taraftan da Özelleştirme İdaremizin bence böyle küçük işlerle filan, bilmem kimin arsasıyla, arazisiyle filan uğraşmaktan ziyade büyük işlere yoğunlaşması lazım. Yani, bir konsantrasyon kaybına da neden oluyor. Büyük projeleri veya büyük varlıklarımızı, işte özelleştirme kapsamında ve programında olan varlıkları en kıymetli şekilde satması lazım. Şimdi, yani burada pek vakti değil de eğer özelleştirmeyle ilgili yani geçmişte yapılan satışlarda, ihale şartnamelerinde ciddi hatalar oldu. Onların olmaması için böyle küçük şeylerle konsantrasyonunu da bana göre dağıtmaması lazım.
Bir de bu havuza attığımız şey kayboluyor. Bakın, özellikle biraz daha 1990'lı yıllarda filan kuruluşları havuza aldık ve hakikaten kârlı kuruluşlar dahi özelleştirme kapsamına alındığı andan itibaren kuruluştaki hem çalışan hem o kuruluşa bakış açısından filan moral, motivasyon her şey sıfıra iniyor. Dolayısıyla, aslında kuruluşun bilançosunun üzerinde çok olumsuz etkisi oldu geçmişte yapılan bu şeylerin ve özellikle varlığın da ayrıca kıymetini düşürür diye düşünüyorum ben bu tür bir uygulamanın. Bundan vazgeçilmesinin faydalı olduğunu düşünüyorum.
Özelleştirme İdaresinden başkan yardımcılarımız burada, eğer yanılıyorsam düzeltsinler. Yani, normalde kapsama, programa -büyük işler için söylüyorum zaten- alınmasında bu maddeye bir ihtiyaç yok bildiğim kadarıyla normal şartlarda. Yani, dolayısıyla büyük projeleri, büyük işleri zaten kapsamda alabiliyorsunuz, bence diğer hususlarla uğraşmanın çok fazla bir anlamı yok, hele hele böyle bir emlakçılık yapmak, yüzde 5 komisyonla çalışmak çok anlamsız geliyor.