KADİM DURMAZ (Tokat) - Evet, çılgın projeler oldukça yaygın hâle geldi. Bunların çok böyle etki analizini ülkemize aman aman -isimlerinde olduğu gibi- uçuk uçuk getirilerinin olup olmadığını yaşayarak görüyoruz. Ancak devletin belli kamu kurum ve kuruluşlarının da çok ciddi denetim zafiyetinin -doğayı, çevreyi, insanların yaşamlarını, gelecek nesillere olan etkilerini- gerek yasa gerekse Anayasa gerekse uluslararası hukuk bazında olduğunu birlikte yaşıyoruz. Şöyle bir örnek verirsek yaklaşık olarak 33 bin ÇED başvurusu olmuş Sayın Bakanım, sadece 28 tanesi olumsuz bulunmuş bizim ülkemizde. Ama bakıyoruz ki yüzde 90'ı insanların yaşamını, doğayı, çevreyi ciddi tahribatlara uğratıyor. Şimdi, bütün bunlara rağmen sınırsız bir yetkinin de yeniden Hükûmete verilmesi noktasında tabii ki insanların aklına sıkıntıları geliyor. Ancak burada bu kadar gerçekten cezbedici güzel teşvik paketi hazırlanırken Hükûmetimizin yaptığı, yörelere özel çok ciddi çalışmalar ve bu ülkeye getirisi olacak projeleri var mı yoksa nokta vuruşu yörelerde... Mesela bazen çok stratejik ürün deniyor. Ben biliyorum, Sivas'ta bir mühimmat fabrikası var, yaklaşık olarak 1.500 yurttaşımız çalışıyor ve bunun alıcısı Türk Silahlı Kuvvetleri yani devletimiz alıyor; bu alım garantisidir, gayet de güzel bir proje. Bunun gibi Hükûmetin, yaşanan olaylar, gelişen dünyada böyle stratejik olarak saptadığı ürünler var mı? Bunlara özel bir çalışma var ise bunları da kamuoyuyla paylaşmak mümkün müdür? Ama, hepsinden öte, alelacele kanunlar... Bir de bugün şimdi birkaç kanun bir arada gelince insan endişe de ediyor. Kamulaştırmayı kolaylaştırıyoruz, peşinden bu geliyor. Birazdan yine madenle ilgili şeyler var. Bunlar insanın aklını birazcık karmaşık bir hâle getiriyor. Biraz daha berrak ve net açıklamalar yaparsanız sevinirim.

Teşekkür ederim.