| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi(2/1310) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 27 .07.2016 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yani, sayın milletvekilinin konuşmasından sonra biraz gerildim de önce onunla şey yapayım bari, belki düzeltmekte fayda olabilir. Maliye Bakanı katılıyor mu? Sayın Bakan, sayın Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili "Bir terör örgütünün parası, illegal parası Türkiye'de daha büyük tahribat yapar, onun kayda girmesi hiç olmazsa ehvendir." anlamında bir şey ifade etti yani "Terör örgütü buradan para aklarsa bu aklanmamış terör örgütü parasına göre daha iyidir." dedi. Yani, yarın bir gün birisi bu tutanakları falan incelerse ve bir Hükûmet milletvekilinin böyle bir şey söylediği dikkatini çekerse bu, ülkenin başına bela açar. Bence ona katılıp katılmadığına ilişkin bir şey söyleminizde fayda olabilir.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu konuşma Hükûmeti bağlamaz.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, bunu daha sonra siz şeyinizde söyleyin.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu sıcağı sıcağına söyleyeyim, çok önemli bir şey söylediniz.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, kendisi söyledi, bak, işte, itiraz etmiyor; kendi şahsi görüşüm diyor. Ben düzeltmek için yapıyorum zaten.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şöyle: şimdi, dün de Bülent Kuşoğlu Vekilimiz bir değerlendirme yapınca üzüntülerimi belirttim, tam da bu noktada zaten sorun başlıyor. Yani, bu varlık barışı veya yurt dışındaki kaynakların yurda getirilmesine veya Türkiye'deki varlıkların kayda alınmasına ilişkin madde üzerindeki değerlendirmelerimizi ve tartışmalarımızı normal olması gereken mecraların dışarısına çıkarınca, ya çok farklı noktalarda bu maddeyi tartıştığımız için, aslında normal mecrası içerisinde tartışmadığımız için, muhalefet partisi milletvekillerimiz maddeye çok farklı anlam kattıkları için bu taraftan da o anlamı telafi etmek üzere böyle bir açıklama yapıyorlar. Dolayısıyla, bence bu taraftaki açıklamalar da doğru değil. Yani, o maddeyi ima edilen anlamla sınırlı tutmak ve sanki "Sadece bunun için yapılıyor." demek ne kadar yanlışsa diğer taraftan -sayın vekilimizin fikrine asla katılmam- herhangi bir şekilde, kim olursa olsun, bu devletin, bu milletin hiçbir terör örgütünün, kim olursa olsun, suçtan elde edilen hiçbir gelirinin 1 kuruşuna dahi ihtiyacı yok ve Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün devlet kurumlarıyla, adliyesiyle, yetkili kurumlarıyla suçtan elde edilen bütün gelirlerle mücadele etmek görev ve sorumluluğumuzdur. O gelirin kaynağını oluşturan suçla nasıl mücadele etmemiz gerekiyorsa suçtan elde edilen gelirle de sonuna kadar mücadele edeceğiz.
O açıdan ben, tekrar, bu varlık barışıyla ilgili madde üzerindeki değerlendirmelerimizi rica ediyorum, normal mecra içerisinde maddeyle ilgili bütün parti grupları olarak önceki dönemde, önceki hafta yaptığımız ortak bir kanaat birliği vardı; maddenin düzeltilmesi, iyileştirilmesi ve gerçekten hepimiz açısından kabul edilebilir bir noktaya getirilmesiydi. Dolayısıyla, rica ediyorum, şu anda bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Dün bir toplantı yapıldı, ben kendi önerilerimi sundum. Cumhuriyet Halk Partisinden öneriler geldi, onları metne işledim. Bu açıdan bu konuda madde üzerinde şu anda ortak bir çalışma yürütülüyor. Bu açıdan bu maddeyle ilgili değerlendirmeleri farklı farklı partilerimizden farklı bir noktaya taşımazsak hakikaten bu memleketin hayrına olur.
Ben teşekkür ediyorum bu uyarı için.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.
Sayın Usta, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
Ya, gerçi, keşke açıklama yapmasaydınız Sayın Bakanım, o da ayrı bir husus oldu da neyse, bir şey düzeltmediniz netice itibarıyla.
Şunu söyleyeyim, ben oraya ikinci kısımda gelecektim ama kısmen söyleyeyim: Şimdi, eğer, bilmiyorum, kiminle kim arasında bir görüşme oluyor, nasıl bir görüşme oluyor ama bir düzeltme, bir şey varsa bu görüşmelere ara verelim, düzeltilsin, o düzeltmiş hâli üzerinden görüşlerimizi ifade edelim.
Ben şimdi, elbette ki burada yazan 7'nci madde veya teklifin...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Her partiden yetkili arkadaşlarımız katılıyor bu çalışmalara. Kendi aranızdaki iletişimle ilgili...
ERHAN USTA (Samsun) - Bir şey var mı, uzlaşılmış bir şey var mı?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şu anda beraber çalışıyoruz, uzlaşıyoruz.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, o zaman, şimdi, bir yandan niye görüşmeler sürüyor? Yani, bunu şimdi kim bize...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama, geçen defa, hep beraber karar aldık. Bu madde tekrar getirildiğinde parti grupları madde üzerinde birlikte oturacaklar, çalışacaklar, biz de Hükûmet olarak, maddeyi tekrar getirirken üzerinde önceden ifade edilen öneriler ve eleştiriler vardı, bu önerileri ve eleştirileri dikkate alarak yeniden düzenleyecektik, onu yaptık. Bir madde önerisi getirdik, o madde önerisiyle ilgili katkılar var, Cumhuriyet Halk Partisinden milletvekillerimizin katkıları var; Milliyetçi Hareket Partisiyle, HDP'yle çok yapıcı bir görüşme oluyor. İşte, orada da aslında konuştuğumuz konu, bir iki konuya geldi, çok güzel şeyler ifade ettiler, biz de mesela katkı sağladık. Dolayısıyla, şu anda görüşmelere ara verilmesine gerek yok çünkü bir ara verildiğinde, zaten normal bir ara verildiğinde hemen hemen... Ben hatta gelen görüş ve önerilere göre yeni öneriyi de hazırladım, kendileriyle tekrar görüşeceğim. Hani orada partilerimizin kendi tercihleri, o görüşmelere hangi milletvekillerimizin katılacağı konusuna bir şey söyleyemem ama burada deminki yapılan açıklamayı da bu taraftan yapılan açıklamaları da bütün bu çalışmalar zemininde önemsiyorum. Bu değerlendirmeleri yapmayalım, bu önemli bir düzenleme, hep beraber geçirelim istiyorum.
ERHAN USTA (Samsun) - Ben yine sizin ne söylediğinizi tam olarak algılayabilmiş değilim, şunun için değilim Naci Bey: Yani, eğer burada, bir yerde bir çalışma varsa çalışma ortaya çıksın, o çalışma sonunda... Bu gayet güzel bir şey. Bu kanun teklifi hazırlanırken -siz getirmediniz zaten, malum, kanun teklifi olarak geldi- bile bu çalışmalar yapılabilirdi. Nihayetinde yani geçen haftada herkes bu konuda çalışma yapacak kadar müsaitti veya bir gün içerisinde... Şimdi, herkes burada; çalışmayı kim yapıyor onu ben bilmiyorum.