ALİ YİĞİT (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; görüşmekte olduğumuz tasarı artık bir AKP klasiği hâline gelen küçük çaplı bir torba tasarıdır. Birbirinden farklı konular 5 maddelik bir düzenlemeyle karşımızda.

Tasarının ilk maddesi gecikmiş bir hakkın iadesidir. Emekli Sandığı Kanunu'ndan kaynaklanan bu düzenlemeyle ilgili Anayasa Mahkemesinin aldığı karar doğrultusunda otuz yılın üzerinde çalışan tazminat almaya hak kazananların hakkı iade edilmiştir. Öncelikle bu, AKP'nin bir tasarrufu değildir, Anayasa Mahkemesinin kararını uygulama alanıdır.

Biraz önce Bakanımız söyledi, aslında bunu çıkarmakla mahkeme masraflarından ve avukat paralarından kurtulmuş oluyoruz. Ancak geriye doğru baktığımızda, izlenecek yöntemde de hakkaniyetli olmak gerekir. Biraz önce arkadaşlarımız anlattı, ne yapılması gerektiğini tek tek söylediler. Aynı şeyleri ben tekrarlamayacağım. Yani hak sahiplerinin asla mağdur edilmemesi gerekir.

Tasarının 2'nci ve 3'üncü maddeleri Türkiye İş Kurumuyla ilgili düzenlemelerdir. Bu maddelere bakıldığında da Türkiye İş Kurumuna yeni bir misyon biçildiği görülmektedir. Geçtiğimiz toplantıda özel istihdam büroları ve kiralık işçi yasasıyla içi boşaltılan ve âdeta işlevsiz kılınan Türkiye İş Kurumu, bu düzenlemelerle hibe ve fonları istediği dernek ve vakıflara aktarma kurumu hâline dönüştürülmek istenmektedir. Düzenleme, bu hibe fonlarının nasıl kullanılacağı ve nasıl dağıtılacağına yönelik bir kriterden ve denetimden ve mekanizmadan yoksundur. Ayrıca, Sayıştaydan da kaçırılmaktadır. Getirilen teklifle Türkiye İş Kurumu, gelen bu yardım ve fonları gelir kaydetmeksizin ayrı bir hesapta tutabilecek ve harcamalarını da oradan yapabilecektir, istediği kişi ve kişilere verecektir.

Tasarının 4'üncü maddesi sigorta veya işsizlik sigortası primini, teşviklerden yararlanmayı disipline etmeyi amaçlayan bir düzenlemedir. Bu doğrultuda, suistimalleri önleyen düzenlemedir.

Tasarının 5'inci maddesi ise Mesleki Yeterlilik Kurumuyla ilgili, yürürlük tarihine ilişkin bir değişiklik içermektedir. Bu konunun olması gerekir. Bu zaman da -yine arkadaşlarımız söyledi- yine yetmeyecek, istediğimiz sayıya ulaşamayacağımızı düşünüyoruz. Bu doğrultuda, mesleki yeterlilik eğitiminin Mesleki Yeterlilik Kurumu, Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu ve halk eğitim merkezleri tarafından yapılmasını düşünüyoruz.

Hepinize teşekkür ediyorum.