KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Yani, bu son durum hiç hoş olmadı, bu bir skandal bana göre, böyle bir şey olmaz. Yani, hakikaten, Sayın Başkan Sayın Başbakan Yardımcısına bir şey söylüyor ama kurumda oluşan resmî görüş farklı bir şey. Zaten birazdan Genel Kurulda bir konuyu anlatacağım. Orada "Türkiye'de her şey siyasallaştı." filan diye başlayacaktım yani güzel de şey oldu, bu örneği de verebilirim. İşte, meslek örgütleri de böyle. Şimdi, Başkan Bey neye istinaden diyor? Madem öyle yani bir Yönetim Kurulu kararı veya bir resmî karar, bir resmî görüş varsa niye bu farklı? Herhâlde Sayın Başbakan Yardımcısı da rahatsız olmuştur bu durumdan. Yani, orada öyle, burada böyle bir şey olmaz. Bizim burada esas almamız gereken şey resmî görüştür diye düşünüyorum.

BAŞKAN - Aldık, kayıtlara girdi zaten.

ERHAN USTA (Samsun) - Tabii, sizce hiçbir şeyin bir önemi olmadığı için yani parmak demokrasisi...

BAŞKAN - Yani, pek parmak demokrasisiyle alakası yok.

ERHAN USTA (Samsun) - Neyle alakası var?

BAŞKAN - Sayın Usta yani bu parmak demokrasisiyle kendi kendimize hakaret ediyoruz. Yani, burada iki gündür de çok yoğun bir biçimde bütün arkadaşlarımız meseleye bakış açılarını ortaya koydular.

ERHAN USTA (Samsun) - O zaman Sayın Başkan, ben ilk gün olmadığım için, bir miktar, geneliyle ilgili de düşüncelerimi söyleyeyim.

BAŞKAN - Tabii ki buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Yani, usule ilişkin şeyleri... Şimdi, 77 tane maddesi olan ve hakikaten önemli, içerisinde kişisel olarak birçok katıldığım konu var, olması gereken bir mesele bize cuma günü akşam geliyor. Yani "Parmak demokrasisiyle alakası yok." diyorsunuz da buradaki üyelerin filan ne kadar çalışması isteniyor, bilmiyorum. Ben size mesaj atıyorum; şu değişiklikleri gösteren matriksi bana bir gönderir misiniz, sağlayabilir misiniz diyorum. "O hazır değil." deniyor.

BAŞKAN - Onun pazartesi günü hazır olacağını söyledim.

ERHAN USTA (Samsun) - İşte pazartesi günü hazır oluyor ve salı günü sabahleyin burada veya salı günü öğlen toplantı başlıyor. Yani, buradaki üyelerin böyle bir şeye ne kadar hazırlanmasını talep ediyorsunuz, buna ne kadar ihtiyacınız var, doğrusu ben de ondan emin değilim. İşte bu nedenle zaten bu ülkede kanun yapma kalitesi düşüyor. İşte bu nedenle, birileri talep ediyor çekteki hapsi kaldırıyoruz, öbürleri talep ediyor...

Şimdi, Adalet Bakanı diyor ki: "İş dünyasına kulağımızı tıkayamayız." Öbür tarafta da başka şey o zaman yani kulağını bir oraya ver, bir buraya ver. Bunların çalışılması lazım. İktidarı da muhalefeti de bürokrasisi de sivil toplum örgütü de çalışılması lazım ve kurumların görüşüne saygı duymak lazım. Yani, bence Başkanın söylediği muteber değildir, kurum görüşü muteberdir. Yani, böyle 1 milyon 200 bin üyesi olan bir örgütün resmî görüşü önemlidir bence. Şimdi, bunu hiç dikkate almaksızın burada bir şeyler yapmak, işte, muhalefet milletvekillerinin çalışmadan veya çalışamadan yeterince -çalışan arkadaşlara haksızlık etmeyeyim- burada gelip bir şeyler söylemesi... 77 tane madde, az bir şey konuşmuyoruz. O yüzden yani bunun parmak demokrasisiyle alakası var. Eğer isterseniz tartışmayı uzatabiliriz.

Teşekkür ederim.