KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar ve basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Çok uzatmak istemiyorum, biraz önce Sayın Bakanımın söylediği hak ve hakkaniyet konularına girmek istemiyorum. Tabii ki bu vergi afları, yeniden yapılandırmalar -tırnak içerisinde- büyük haksızlıklar yaratıyor. Kendi içerisinde de haksızlıklar var. Mesela, gayrimenkullerle ilgili bir düzenleme yapmamışsınız Sayın Bakanım, 7'nci maddeden de gayrimenkulleri çıkarmışsınız.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yurt dışından getirilenleri...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, yurt dışından gelişleri de çıkarmışsınız. Burada da gayrimenkullerle ilgili bir düzenleme yok.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Gayrimenkul iratları var.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - İratlar var da... Gayrimenkullerin, işletme dışında kalan gayrimenkullerin alınması daha önceki dönemlerde olmuştu, bu dönemde yok.

BAŞKAN - Şöyle: Yurt içi için bir önergeyle onu düzenleyeceğiz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Düzenleyeceğiz ilave olarak ama şu anda yok.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Niye çıkarttığımızı söyleyeyim isterseniz...

Aslında önceki yapılan düzenlemede, kişi, yurt dışında sahibi olduğunu bildirimle beyan ettiği taşınmazı bir yıl içerisinde satıp Türkiye'ye getirme imkânına sahipti. Şimdi, biraz düşününce aslında, biz ekonomiye varlıkların bir an önce kazandırılması amacını güdüyoruz. Kişinin elinde parası varsa, dövizi varsa, menkul kıymeti varsa bir ay içerisinde getirmesini öngörüyoruz. Dolayısıyla, bir, bu taşınmazın tevsiki, doğruluğu konusunda bir sıkıntı meydana gelebilir. İki: Kanunla öngördüğümüz bu düzenleme bu taşınmazlar kullanılarak bir yıl ertelenebiliyor. Dolayısıyla, biz bu kanunun esas getiriliş amacına çok da hizmet etmediğini düşünerek hem taşınmazları hem de alacakları çıkardık.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Gemiler için benzer bir sorun olmayacak mı? Yani, birilerine bir sorun olmayacak ama ona yakın bir sıkıntı olabilecek.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, şöyle: Önceki tasarıdaki düzenleme şu değildi: Yurt dışındaki gayrimenkulünü göstererek bilançosuna kaydetme değildi, paraya çevirerek yurda getirmeydi. Bizim yeni eklediğimiz gemi ve yatlarda ise gemi ve yatın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu değil; söz konusu, gemi ve yat Türkiye'ye getirilecek, buradaki sicile kaydedilecek, fiziken varlık Türkiye'ye gelecek. Taşınmazla bu açıdan farklılık arz ediyor.

ERHAN USTA (Samsun) - Özel yatlar dâhil mi?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Tabii.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, gayrimenkuller için de benzeri bir düzenleme yapabilirdiniz yani gayrimenkulün satılıp parasının getirilmesi yerine gayrimenkulün aktife alınmasını sağlayabilirdiniz.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, şöyle... Yurt dışındaki gayrimenkulü mü?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama, Türkiye'de bulunan bir gayrimenkulü aktife kaydetmek çok da...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Niye olmasın?

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, daha genişletici bir yaklaşımı siz deniyorsunuz. Bu konuda ben daha muhafazakâr durdum şimdi. Biz istiyoruz ki döviz, para...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, muhafazakârlık değil o; tam tersine, artık ticaret için uluslararası sınırlar yok ki.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, şu denilebilir: "Taşınmazını getirsin, aktife koysun, aktif büyüsün, buradan bunu teminat göstersin." Ama, bütün mesele, oradaki düzenleme gayrimenkulün satılarak elde edilen gelirinin Türkiye'ye getirilmesiydi. Biz onu bir yıl kanunun uygulamasını ertelediğini değerlendirdiğimiz için çıkarttık.

Erhan Bey'in sorduğu, özel yatlarda da şöyle: Hayatın içindeki oluşa baktığımız zaman, aslında yurt dışındaki bir sicile kayıtlı bu özel yatların Türkiye'deki kıyılarımızı fiilen kullandığını biliyoruz. Bundan önce de 2009'da ve 2011'de bir defa yaptık, sonra bir daha yaptık yani sicil harçlarını almamak kaydıyla bir düzenleme yaptık. O dönem çok fazla sayıda gelmedi. Dolayısıyla, buradaki amaç, aslında fiilen kıyılarımızda kullanımda olan, vatandaşlarımıza ait olan bu yatların Türkiye'deki sicile kaydedilmesi ve Türkiye'deki sicil üzerinden işlem görmesi. Ben yatı olanlar kimdir, bilmiyorum ama netice itibarıyla böyle bir oluş var, burada yapılmak istenen bu. Ama, gemi de var. Gemi, biliyorsunuz, netice itibarıyla -yat için de bu söz konusu- ticari bir işletmeye konu olabilecek varlıklar. O açıdan da düşünmek lazım.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Biraz önce söylediğim gibi, bu yeniden yapılandırma ya da vergi affı kendi içerisinde de bazı tutarsızlıklar, hakkaniyetsizlikler ihtiva ediyor. Çok fazla o konuya girmek istemiyorum, biraz önce konuşuldu. Ama, şunu söylemek istiyorum: Sayın Bakanım, bu konuyla ilgili olarak net bilgiler veremediniz. Yani, kaç mükellefi ilgilendiriyor? Kaç gelir vergisi, kaç kurumlar vergisi mükellefini ilgilendiriyor? Hâlâ bilmiyoruz bu konuyu. Ne kadar bir gelir vergisi, ne kadar kurumlar vergisi, ne kadar KDV söz konusu? Bunlarla ilgili bilgiler de verin.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - İlgili maddelere gelindiğinde kayıtlı olarak hepsini verebilirim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunları ilgili maddelerden önce öğrensek biz de ona göre...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlara söyledim, bir tablo yapsınlar...

GARO PAYLAN (İstanbul) - Aralıkları da olursa, şu rakamda mesela şu kadar mükellef yani...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Orada genel olarak şu rakamı verdiniz biraz önce benim de sorum üzerine, dediniz ki: "90 milyar vergi aslı var Maliye Bakanlığının." Bu, ferîlerini ilave edersen herhâlde ortalama 150 milyar lirayı bulur değil mi? 150 milyar liralık bir alacak söz konusu.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ceza ile faizi...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, yılı bilmiyoruz, ne zamandan kaldığını bilmiyoruz ama en az 150 milyar lira civarında bir alacak söz konusu olacak.

67,7 milyar SGK'nın prim aslı var, o da zannediyorum 100 milyar lirayı bulur, ki o benim bildiğim daha da fazlaydı aslında. Buna, belediyelerle ilgili rakamı vermediniz ama onları da ilave etmek lazım. 325 milyon ve 935 milyon da ceza var gümrüklerle ilgili olarak yani 1 küsur da o var. Yani, aşağı yukarı 250 milyarın üzerinde bir rakamdan bahsediyoruz, 250 milyar liranın üzerine bir rakam. Matrah artırımları var ilave olarak. Yani piyasadan aşağı yukarı biz bunlarla bir 300 milyar lira toplamayı hedefliyoruz. Bakın, bu dönemde çok sık af yapıyoruz, çok sık af yaptık, af getirdik. Vedat Bey hatırlayacaktır, bizim geçen dönemden beri, iki dönemde kaç tane af görüştük burada, değil mi? Çok sık getiriyoruz bunları gündeme ama sonuçta işe yaramıyor. Yani işe yarayacaksa, gerçekten bir tahsilat yapacaksak doğru dürüst bir şey yapmamız lazım, anlamı olması lazım, tahsilatı yapabilmemiz lazım. Aynı kişiler ödemiyorlar, yararlanmak için başvuruyorlar ama bir iki ödeme yaptıktan sonra devam etmiyorlar; alamıyoruz da bunu ve bu devam edip gidiyor büyüyerek. Bu şekilde olmaz, bu şekilde devam etmesi mümkün değil. Yani burada gerçekten af yapılıyorsa, çıkarılacaksa bir kere doğru dürüst bir şekilde, bunların ödeyebileceği bir şekilde yapmak lazım. Yani "Aslından vazgeçmiyoruz." demek yetmiyor, alamadıktan sonra hiç önemi yok. Bu 250-300 milyar lirayı alamıyorsak önemli ölçüde ve bu devam edecekse hiçbir anlamı yok demektir bunun, alabilecek şekilde yapmak lazım. Madem, bir vergi affı getiriyoruz, bir şeyleri feda ediyoruz, hakkaniyete, hakka, hukuka aykırı bir iş yapıyoruz o zaman sonuç da alabilmeliyiz. Hem sonuç almayacağız hem de bir böyle hukuka aykırı düzenleme yapacağız, hakka aykırı düzenleme yapacağız. Bunun çok doğru olduğunu düşünmüyorum işin doğrusu.

Bir de biraz önce siz de saydınız, trafik cezaları, Karayolları Trafik Kanunu'na göre verilmesi gerekenler... Madem bir özel dönem, bir sıkıntılı dönemde bu irtifak dönemlerinin de, hasılat paylarının, orman fonu ödemelerinin, bunlar gibi kamu alacaklarının da dâhil edilmesi lazım diye düşünüyorum.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onun için özel bir kanun çıkardık ama bakacağım şimdi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunlar da 6183 ile herhâlde alınabilen şeyler ya da kendi özel kanunları da var bazılarının ama bunlar dâhil edilebilir.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Turizm sektöründeki sıkıntılar nedeniyle Genel Kurulumuzdan geçen bir yasayla turizm konaklama tesislerinin gerek cari dönem borçları gerek geçmiş dönem ecrimisil borçlarını bir yıl ödemesiz üç yıl vadeli olarak geçmişte yapılandırdık.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama, uygulamada o çok iyi şey olmadı.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, yok, daha süresi var şu anda.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani bakarsanız o uygulamaya, turizm sektörüyle ilgili olarak çalışmadı o af. Yani, oradaki turizm sektöründeki...

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yok, şöyle, bana geldi o konu, arkadaşlarımla bakacağım ona.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Onun için, tekrar getirmekte yarar var.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Arkadaşlarımla bakacağım ona yani teknik olarak kapsamı, yöntemi nedir, onu değerlendireceğiz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bu 2016'nın başından sonuna kadar olan dönemi kapsıyordu, yeterince müracaat olmadı.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Geçmiş dönemi de kapsıyordu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Müracaat edilmedi ama bu dönemde bildirildiğine göre.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Hayır, hayır, inanın, tebliğini bile bugün çıkardık daha. Aslında, biraz geciktik ama netice itibarıyla var. Şunu yaparız yani: Orada size, hepimize gelen bir öneri var. O öneriyi önceki yapılan düzenlemeyle karşılaştırırız. Tabii ki sektörümüzün bu içinde bulunduğu sıkıntıları dikkate alarak bir düzenleme yapılması gerekiyorsa onu hep beraber istişare eder, yaparız. Sadece bilgi olarak söylüyorum, böyle bir düzenleme yaptık.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tabii, bu düzenlemede çok önemli bir konu, geçen sefer geri çektiğiniz ama tekrar getirdiğiniz bu kara para aklamayla ilgili düzenleme.

Sayın Bakanım, biz biraz önce kendi aramızda da görüştük.

Değerli arkadaşlar, eğer kendi ülkenizde kendi almanız gereken vergiden vazgeçiyorsanız yani vergiden kaçırmış, yurt dışına parayı götürmüş, burada olduğu gibi kredi borcuna onu mahsup ettiriyorsanız kimse size fazla bir şey demez. Yani, bir vergiden vazgeçiyorsunuz, kendi almanız gereken, kendi ülkenizin verginizden vazgeçiyorsunuz. Bu da bir yanlışlıktır, suçtur, doğru değildir ama tutup da uluslararası alanda suç olarak kabul edilen, terör dolasıyla elde edilmiş, silah kaçakçılığı gibi uluslararası suç teşkil eden unsurlardan doğan bir parayı affediyorsanız ki burada bu şekliyle yurt dışından herhangi birisi adına bir avukatın getireceği bir para, mesela, IŞİD adına Türkiye'ye bir avukat bir para getirebilir, bunun hesabını sormuyorsunuz. Bunlar çok tehlikeli, bunlar Türkiye'ye çok büyük sıkıntı getirir.