KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Efendim, teşekkür ederim.

Sayın Bakanın bir tercih yapması gerekiyorsa bana göre burayı tercih etmeli, burası çünkü teknik komisyon. Aşağıda zaten bakanlara uzun süre çok fazla bir şey düşmüyor, dolayısıyla zaten nöbetçi bakanlarla bir şekilde gidiyor Sayın Bakanım, bizim de konuşmalarımız var, yani biz de aşağıda olacağız.

Şimdi, tabii, benim AKP hükûmetlerine temel eleştirim, bir konuyu ele alırken aslında çok fazla uzun uzadıya ilerisi, gerisi, uzun vadeli bir perspektifle konu düşünülmüyor ve hani şu "etki analizi" filan diyoruz da "etki analizi" diye diye altı boşaltıldı onun da. Yani hakikaten etkilerini ölçmek lazım.

Şimdi, ben 2012'deki düzenlemeyi hatırlıyorum. O zaman Sadullah Ergin Adalet Bakanıydı yanlış hatırlamıyorsam, bu düzenleme getirildi, EKK'da da bu görüşüldü. Sayın Bakanımız da var mıydı hatırlamıyorum, yani o toplantıda Ali Babacan'ın başkanlığında Hazinede, orada bir sürü karşı çıkan oldu, bir sürü farklı şey söyleyen oldu. Fakat zaten işin bence yapılışındaki yanlışlık şuydu: Bugün de Adalet Bakanı oturuyor ama bir defa bu konu Adalet Bakanlığını ilgilendirdiği kadar bana göre ekonomiyle ilgili birimleri daha fazla ilgilendiriyor. Çünkü ticari hayata ilişkin bir konuyla ilişkili temel bir düzenleme yapılıyor. Fakat orada ekonomiye ilişkin birimlerin, kurumların daha önce zaten hiçbir görüşü alınmamış -o gün için söylüyorum, bugün de merak ediyorum alındı mı alınmadı mı- ondan sonra oraya getiriliyor, bir şey empoze ediliyor ve bütün itirazlara rağmen çıkartılıyor. Ve temel tek bir tane argüman vardı şeydeki iş yoğunluğunun çok fazla olması, iş yoğunluğu artırılıyor diye. Yani bir tarafta adalet sistemini biraz rahatlatacağız diye -rahatladı mı bilmiyorum- öbür tarafı, yani ticari hayatı tamamen bozucu bir düzenleme yapılıyor.

Hani hep "Etki analizi yok." filan diyoruz, yani hakikaten etkilerini iyi ölçmemiz lazım. Yapacağımız işe uzun bir perspektifle bakmak lazım ve bütün bu işle ilgili mümkünse bir defa kamu kuruluşlarını tamamen katmak lazım, hatta sivil toplum kuruluşlarını, meslek kuruluşlarını işin içerisine katmak lazım. Yoksa hani "Biz Hükûmet olarak buraya getirdiğimiz düzenlemeyi nasıl olsa çıkartıyoruz, bizim çoğunluğumuz var." anlayışıyla yapılan işler ticari hayatı bozuyor.

Şimdi, eskiye dönülecek bir düzenleme yapılıyor burada anladığım kadarıyla ama ben şunu düşünüyorum: Yani hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak bu. Yani eskiden belki doğru olan o hapis cezası bugünden sonra aradaki bu kadar yaşanmışlıktan sonra şimdi ne kadar doğru olur, onu bilmiyorum. Dolayısıyla, yani hakikaten meseleleri çok iyi tartışmamız lazım. Yani yoksa sonra şurada bir sene olmadı milletvekilliğimize aynı konuyla ilgili neredeyse burada birkaç defa düzenleme yaptık. Bürokrasi hayatımızdan biliyoruz, her konu iki üç yılda bir ele alınıyor. Evet, mutlaka hayatın akışı içerisinde bazı konuları geliştirmek lazım ama bizim yaptığımız bugün böyle yapıyoruz, yarın da bugün bozduğumuzu yarın tekrar getiriyoruz, düzeltiyoruz. Yani bu tür şeylerin olmaması lazım. Yani bu hem Meclisin iş yükü açısından, ticari hayat açısından, Hükûmetin güvenilirliği açısından, iş dünyasının meseleleri öngörebilmesi açısından bence bir defa usul açısından buna çok dikkat etmek lazım. Bu zikzaklar bütün hayatımıza, ülkenin hayatına ciddi bir sıkıntı veriyor.

Şimdi, bence -bence değil burada herkes zaten o konuda- bir defa çeke itibar kazandırılması lazım. Yani şu anda çek, senede dönüşmüş durumda, yapılan o 2012 düzenlemesiyle. Dolayısıyla, çeke itibar kazandırmak lazım. Çeke itibar kazandırmak tabii, hemen hapis cezası getirmekle ne kadar gerçekleşebilir ondan da doğrusu şu an için... Mesela, ben o toplantıda karşı çıkanlardan birisiydim. Yani kesinlikle fon akımı, ticari hayatı bozacaktır, çeke hapis yasağı kaldırılmamalı, 2012'de. Kendi notlarımız da var, tutanaklar varsa oradan da bakılabilir ama bugün itibarıyla aradan işte, iki üç yıl geçmiş, bu kadar olay olmuş, yani bir yıpranmışlık var, bir süre insanın eline çek geçmiş, çekler ödenmemiş tonlarca çek. Yani hapis cezası getirmek, işi ne kadar çözer onu da doğrusu bilmiyorum ama konunun çok iyi düzenlenmesi gerektiği ortada.

Bir defa kötü niyetlerle iyi niyetlileri ayırmamız lazım. Hakikaten birileri çok affedersiniz yani sahtekârlık için ortaya çıkıp bu işleri yapıyor. Birileri de normal hayatın akışı içerisinde çok itibarlı, çok kredili bir müşteri bazı zorluklar yaşıyor, çekini ödeyemiyor duruma gelebiliyor. Onu alıp hapse koyduğunuz zaman bu sefer iyice ödenmez hâle getiriyorsunuz. Dolayısıyla, çekin kullanımıyla ilgili burada öneriler de oldu, Haluk Bey'in önerisi de bence çok güzel bir öneriydi. Dolayısıyla, bunları iyi düşünmemiz lazım. Sayın Bakanım, eğer bu konu hakikaten iyi tartışılmadıysa lütfen bunu, yani, önce bir defa bürokrasi içerisinde, ekonomik birimler içerisinde çok iyi tartışılması lazım. Bu, sadece Adalet Bakanlığı kendi başına bence altında kalkabileceği bir konu değil.

Ben bu konuda ikazlarımı yapmak istedim.

Teşekkür ederim.