KOMİSYON KONUŞMASI

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bu konuşmaya başlamadan önce dünkü terör saldırısında hayatını kaybeden 41 yurttaşımızın ailelerine başsağlığı diliyorum, yaralılara geçmiş olsun diyorum. Bunu yapanları da nefretle, lanetle kınıyorum bu kadar insanın canına kıyanları.

Tabii, bu terör saldırısından sonra hemen yayın yasağı, hemen sosyal medya yasağı, bizim bilgi alabileceğimiz bütün kaynakları kapatması da... Neredeyse bir Kuzey Kore demokrasisine döndü bu ülke, böyle bir şey olmaz, böyle bir şey yürümez. Eğer sosyal medyada bu işleri yapanlar varsa o hesaplar kapatılabilir, o hesaplara müdahale edilebilir. Ama, benim gibi milyonlarca insanın hem bilgi almasını hem acısını paylaşmasının önüne geçememelisiniz, geçmemelisin, böyle bir hakkınız da yok. Çünkü, bizim doğru bilgilenebileceğimiz medyanın sayısı da çok azaldı. Bizim izlediğimiz bir-iki kanal var, onlar da zaten çok korkuyorlar gerçekleri söylemeye, en azından çarpıtılmış bilgi almamak için izliyoruz ve benim gibi milyonlarca insanın evinde artık -1960'lı yıllara döndük- televizyon falan açılmıyor, bir iki kanal var TRT 1 gibi bizim Halk TV'miz var, biz ona bakıyoruz; bu hâle geldi bu ülke. Bunu yapmaya hakkınız yok, hep beraber yaşıyorsak bizim bilgi... Kendiniz bilgi almak istemiyorsanız almayın ama bizimkine engel olamazsınız. Yani, her seferinde musluk gibi sosyal medyayı aç-kapa; çok yanlış bir şey bu. Ve terörün de amacı gerçekleşiyor, istediğini yaratıyor işte. Milyonlarca insan şu an Twitter'a giremeyince "Ne oldu?" diyor, "Terör saldırısı." Tam da amacı gerçekleşmiş oldu yani tam da terörün amacı gerçekleşmiş oldu.

Bu yapılan düzenleme, dün de anlattım, ekonomik sistem boyutuyla anlatmaya çalıştım, daha doğrusu. Şimdi, çek, bir ödeme aracı, doğru ama şimdi çek, bir kredi aracı hâline geldi. Ekonomiyi rahatlattığı yönler de var yani M1, M2 arzlarına... Aslında, bir nevi Merkez Bankası görevi yapıyor diyeyim de, çok fazla teknik tartışmaya girmeyeyim.

Şimdi, buraya yazılan cezalara bakıyorum, böyle şey olur, kavgalarda boş tehditler olur ya seni böyle yaparım, seni şöyle yaparım falan ama bu kanun koyucu, buraya yazdığı zaman o da oluyor. Yani, bin beş gün ceza, yönetim kurulunun şey, on yıl vermeme, falan filan ve hep şunun üzerine konuşuyoruz: "Üçkâğıtçının biri geldi, benden mal aldı, bana çek verdi, ben eyvah battım." Tamam da senin de ticari sorumluluğun var o çekin güvenilirliğini araştırman, bankanın da bir ticari sorumluluğu var, herhâlde her gelenden çek... Yani bu, bir ödeme aracından çıkmış, geleceğe vadeli bir kredi aracına dönmüşse alacaklının da o kredinin itibarını sorgulama hakkı var. Şimdi, bankalar çek kestikleri için bir sürü para kazanıyorlar, hani bankanın sorumluluğu burada? Hiçbir sorumluluk yok, sadece çek defterini basıyor, adı banka. E, şimdi, bu yasa geçti, dürüst bir adam, ödemek üzere yola çıkmış... İşte, Libya'da batmış mesela adam, adam Libya'daki... Çünkü "financial transaction"u şeydir, gelecekte beklenen gelirler, gelecekte beklenen giderler. E, Türkiye ekonomisi gittikçe daralıyor. Mesela, turizmde milyonlarca insan zor durumda bir uçak düştü diye. Şimdi, bu adam, turist gelecek, otelimde kalacak diye çek kesmiş ve bir şekilde evini de satsa, arabasını da satsa... Diyelim ki çekini ödeyemez bir hâle geldi, dürüst bir adam, adamın borcunun kanun karşılığıyla 15-20 katına çıkarmanın anlamı yok. Peki, bu ülkede... Tabii ki yani küçük esnaf da alacaklı ve borçlu. Ama, genelde alacaklılar kim? Büyük şirketler, küresel şirketler, bankalar. Sırf alacaklıyı koruyoruz ve borçluyu öldürecek, borçluyu ödeyemez hâle getirecek bir düzenleme.

Şimdi, piyasada sıkıntı olduğunun farkındayım, piyasadaki sıkıntı çekle olduğu için değil, piyasada bir daralma var arkadaşlar. Şimdi, bu gösterge krizine dönüşmeyen bir büyük krizle karşı karşıyayız. Niye? Göstergeleri büyük bankalar, büyük şirketler, küresel şirketler belirliyor. Adam 500 milyon dolar piyasaya para sokuyor, onun yurt dışı kredi ödemesi oluyor, döviz kuru duruyor ama altta milyonlarca insan ağır bir kriz yaşıyor. "Nakit dönmüyor." diyorlar en çok bize gelen şikâyet, "Para yok ortada." diyorlar. Şimdi bu nakit sıkıntısı, para arzındaki sıkıntı neye dönüyor? Bu sefer insanlar geleceğe vadeli çekler yazmaya başlıyorlar, mevcut ekonominin de daralacağı gideceği belli. Bugün biz Rusya'yla el sıkışıyorsak bir sene sonra bile bir önceki yılın turist sayısına hemen dönemeyiz, kolay bir şey değil. Ondan sonra onun domates ekicileri kıstıktan sonra... Hemen domates işte iki saatte ekilen bir şey değil. Yani, İsrail'le anlaşma imzalamışsınız, tabii o size bağlı bir şey, ona girmek istemiyorum ama o başka bir eleştiri konusu. Bunlar hemen olacak bir şey değil. Görünen o ki bu ekonomi daralmaya devam edecek ve görünen o ki bu çekleri ödeyemeyen insanların sayısı artmaya devam edecek ve görünen o ki içeride taahhüdü ihlalden, bilmem neden bir ranzada 3 kişi yatmaya başlayacak.

Şimdi, biz bu düzenlemeyi yapıyoruz, kasım, aralıkta sosyal medyada kampanyalar başlayacak, daha önce oldu biliyorsunuz, daha önce oldu. Ama, şimdi burada mesela bankalara yani kredibiliteyi en iyi ölçecek kuruluşlara bir sorumluluk yükleniyor mu? Ya, bari cezanın onda 1'ini ödesin, para kazanıyor bu işten. Cezanın onda 1'ini ödesin kardeşim, çek verirken biraz da o dikkatli olsun. Öyle aslan gibi banka çeki yazıyor üzerine, bankanın hiçbir sorumluluğu yok; çek hesabından, çek sayfasından paranı al, işletim hesabından paranı al, sorumluluk olunca gidin, borçluyu ölün. Bakın, bunun çok ağır sonuçları çıkar.

Şimdi, bizim böyle önümüze 3,5 sayfa şey hâlinde gelmiş. Çok fazla mağduriyetler ortaya çıkabilir. Onun için, Mahmut Bey doğru bir şey söylüyor, bana kalsa kredibiliteyi ölçmek alacaklının görevidir. Şuna da inanıyorum: Yani, kapitalist sistem içerisinde baktığınızda ödeme sisteminin güvencesini sağlamak önemli bir şeydir. Ama, bunun başka mekanizmalarını, hapis cezası dışında mekanizmalarını veya ekonomik olarak batıracak şeyi dışında mekanizmalarını bulmanız gerekiyor. Bunun çok ağır mağduriyetleri olur, bence bunu daha rasyonel bir hâle getirin ama siz bilirsiniz çıkarırsanız da biz bunları hatırlattığımızı söyleyeceğiz. Size samimiyetle söyleyeyim, ekonomi bu hızla daralmaya devam ederse ve siz de bu yasayı getirirseniz, birincisi çekten on binlerce insan içeri girecek, o on binlerce insanın yüz binlerce ailesi, efradı olacak. O insanlar içeri girip bu ağır cezaları ödeyemediği için de batış süreçleri hızlanacak ve öngördüğünüz amaç gerçekleşmeyecek. Ama, aynı zamanda piyasada bir güven mekanizmasının oluşması da gerektiğini düşünüyorsanız biraz bankalara sorumluluk yükleyin, biraz da alıcılara sorumluluk yükleyin ve bu durumu eşit bir yük dağılımıyla yapın diye tavsiyede bulunuyorum.

Teşekkür ediyorum.